Haber Girişi : 23 Temmuz 2015 08:07

Vicdan ve izan sahibi olmak...

Vicdan ve izan sahibi olmak...
IŞİD'le PKK arasında ne fark var?
Elinizi vicdanınıza koyun da öyle 
söyleyin. İkisi de kan, gözyaşı, korku ve kaostan beslenen terör 
örgütü değil mi?
Görünürde ikisi arasındaki başlıca fark şudur: 
Biri güya din adına kafa kesip, haşa Allah adına en acımasız 
cinayetleri işliyor; diğeri de sırtını emperyalist güçlere dayayarak, Marksist bir 
anlayış içinde ırkçı bir "dava" 
uğruna, kadın çocuk demeden 
katlediyor.
İkisi de katildir, ikisi de insanlık suçu işliyor ve her ikisi de Allah düşmanıdır.
Biri, Suruç'ta canlı bomba patlatıp 32 savunmasız masumu katletti, öteki de askeri-polisi pusuya düşürüp şehit etti.
Fakat gelin görün ki, içimizde 
yaşayan ama müşterek gayeleri aynı olan kimi hain çevreler, PKK'yı, "masum bir oluşum" gibi 
göstermek için her türlü ahlaksızlığı şiar edinmiş kendilerine...
IŞİD eli kanlı acımasız bir terör 
örgütü; PKK ise, ezilen masum 
insanların haklarını savunan bir fikir platformu!
Yazıklar olsun...
Milyon kere yazıklar olsun.
Sadece HDP değil, paralel 
çetesinden tut da, Doğan 
Medyası'na kadar geniş bir cephe, PKK'yı sütten çıkmış ak kaşık diye 
yutturmaya çalışıyor.
Evet; önceki gün şeksiz şüphesiz 
Suruç'ta bir insanlık suçu işlendi. Bu suçu işleyen de IŞİD denilen -ki, bu da emperyalizmin insanlığa 
musallat ettiği bir tuzaktır- melun 
örgüttür.
Tamam da...
Ya iki günden beri Türkiye'yi adeta yangın yerine çeviren, suçsuz 
günahsız insanların malına, canına ve namusuna kasdeden PKK nedir?
PKK hamiliği yapan HDP'yi anlıyoruz. Zira varlık sebepleri bizzat terör, kaos ve şiddettir. Ya şu 
PKK muhiplerine yani paralel 
çeteye, Türkiye düşmanı sözde 
aydınlara ve kimi liberal 
çevrelere ne demeli?
Aynı PKK, polisi, askeri, muhtarı, tanker şoförünü, köylüyü ve 
savunmasız insanları katlederken, bu çevrelerden tek kelimelik de olsa bir kınama gelmiyor. 
Teröristler iki üç günden beri Erzurum dahil, neredeyse  dört bir yanı yakıp yıkmaya çalışıyorlar, o malum çevre yine sus pus...
IŞİD alçakça bir saldırı 
düzenleyince haklı olarak ayağa kalkan ve tepki gösteren vicdan 
sahibi bir kimse, nasıl oluyor da PKK melaneti karşısında üç 
maymunu oynayabiliyor?
Bu mesele, fikir ayrılığı ya da 
demokrasinin zenginliği şeklindeki beylik laflarla geçiştirilecek türden bir hal  değil. Baksanıza adamlar, 
alenen ve de fütursuzca bütün bir 
milleti ve nihayet bütün bir vatanı hedef almış, küstahça isyan ilan 
etmiştir.
Maşeri vicdan kanıyor...
Tüm bu olup bitenler karşısında, hala PKK'yı "barışa giden yolun en önemli kavşağı" gibi görenler, 
bilerek olmasa dahi, bu millete en büyük kötülüğü yapıyor.
Cezasız kalan her suç, bütün bir 
vatanı yakmaya başladı.
Adamlar ellerinde uzun namlulu 
silahlarla kentlerin merkezlerinde isyan bayrağı açıyor, polis asker uzaktan izliyor!
Tabii ki bir hukuk devletine, "çizgi dışı"na çıkmak yakışmaz. Tabii ki devlet, hukuk dairesinde kalmalı; ama o devlet, asla eli silahlı teröriste 
"gösterici" muamelesi yapamaz, yapmamalıdır.
Kuzu postuna bürünmüş bir şiddetperver televizyonlarda canlı yayınlara çıkıp, "Ey Kürt halkı silahlanın" dedi.
Tevil götürmez bu 
şecaatine rağmen birileri, inadına ve de ısrarla adamı allayıp pullamanın derdinde!
IŞİD'e terör örgütü (haklı olarak) diyenler, şayet aynı şeyi canı gönülden PKK için diyemiyorsa, orada ne ortak akıl ne de hür bir vicdandan söz edilebilir.

Etiketler : şener
Yorum Yaz
  • UYARI: Konuyla ilgisi bulunmayan, hakaret içeren cümleler veya imalar, inançlara saldırı, şiddete teşvik yorumları onaylanmamaktadır.