Haber Girişi : 12 Aralık 2016 07:32

Ankara'da bir dost yemeği

Ankara'da bir dost yemeği
Etkinliğin üçüncü gününde arkadaşlarla buluşup, Erzurum Günlerine gittik. Ankara AKM'de güzel bir atmosfer, coşkulu bir kalabalık vardı. Stantların bulunduğu bölüme girerken, bir beyefendinin telefon konuşmasına kulak misafiri oldum.
Galiba nerede olduğunu soran kişiye diyordu ki: "Erzurumluların çok güzel bir günü var, oradayım? Evet, evet Erzurum Günleri? Her şey çok harika, konum atıyorum, sen de çoluk çocuğu topla hemen gel, ama mutlaka gel, ailece bekliyoruz."
Erzurumlu olmayan bir vatandaşımızın, bu güzel etkinlikten, eşini dostunu heyecanla davet edecek kadar etkilenmesi beni de pek etkiledi doğrusu. 
***
Erzurum Günlerini izlemek üzere davet edilen otuz civarındaki gazeteciyi,  değerli hemşerimiz Selami Ergün, sahibi olduğu Royal Carine'de misafir etti. 
Bir yandan o, bir yandan gönüllü mihmandar Yaşar Çelik kardeşimiz, 3 gün dostlarımızın rahatı için seferber oldular. 
İş adamı, PÜİS Erzurum Şube Başkanı Vahit Bingöl de burada gazeteci ve siyasetçilere bir yemekli sohbet tertip etti. 
"Vahit Bey, medyanın sevdiği bir şahsiyettir." Dedim,  sohbet esnasında, müşterek bir dostumuza. Tatlı bir gülümsemeyle tamamladı cümlemi:" Doğru söyledin, ama eksik söyledin. O, kendisini tanıyan herkesin, her kesimin kalben sevdiği bir kiyidir." Otuz yıllık dostluğumuzda bir kerecik bile incinmediğim, var günümde, dar günümde hep yanı başımda olan bir güzel insan hakkında böyle kadirşinas ifadeler duymak hoşuma gitti.
Vahit Bey, üstün insani vasıflarının yanı sıra başarılı bir siyaset adamıdır da. ANAP İl Başkanlığı döneminde şehre önemli hizmetler yaptı. Başarısı ile Genel Başkanını da etkileyip, partisinin MYK'sına girmeyi başaran birkaç il başkanından biri oldu. Girişken, pratik, tuttuğunu koparan siyaset adamlarını hep takdirle karşılamışımdır. Ev sahibi olduğu yemekte AK Parti İl Başkanlığına adaylık mevzusu dile gelince, "Keşke aday olsa, her partinin böyle cesur yüreklere, tecrübeli siyasilere ihtiyacı var. Hele de AK Parti gibi güçlü bir iktidar partisinin." Diye geçirdim, içimden. 
***
Milletvekillerimiz Prof. Dr. Mutafa Ilıcalı, İbrahim Aydemir, Zehra Taşkesenlioğlu ve Orhan Deligöz, devam eden yoğun bütçe maratonuna rağmen sohbete iştirak etmişlerdi. 
Kendisiyle özlem giderdiğimiz bir diğer has Erzurum evladı, başarılı siyaset adamı, dostluk ve tevazu abidesi Cengiz Yavilioğlu da yemeğe renk katanlardandı. 
Bulunduğu her mevki ve makamda kapısını daime hemşehrilerine açık tutmuş, bilgi ve donanımı ile Erzurum'u şan ve şerefle temsil etmiş değerli eski Milletvekilimiz Mehmet Kahraman Beyle de hasret giderme fırsatını bulduk. 
***
Söz sözü açıyor, daldan dala geçiyorum. Altını çizmeden edemeyeceğim. Siyasetin galiba doğasında var. Aynı ilin milletvekilleri çoğu kez hizip adamı oluyorlar. Başarı, kadro ve ekip insanı olmaktan geçer hâlbuki. Erzurum için bunu hep temenni etmiş, 'Ah nerede o mesut günler.' Demişizdir. Cumartesi akşamı öyle bir tablonun umut verici emarelerine tanık olduk. Milletvekillerimiz dadaşa yakışır bir birlik beraberlik tablosu sergilediler.
Mikrofon, duayen milletvekilimiz Mustafa Beye verilince, başladı arkadaşlarının gayretlerini dile getirmeye. Burada bir parantez açayım, Sn. Ilıcalı, özellikle Ulaştırma sektörünün üretkenliği ve önemli projeleriyle tanıyıp, itibar ettiği bir isim. Her fırsatta kürsüye çıkıp Erzurum'u anlatıyor, şehri için hayallerini dile getiriyor. Özellikle Erzurum'u uluslararası çağrı merkezi yapma, hızlı tren, raylı sistem projelerini takipteki cevvaliyetini takdirle izliyorum. 
Sayın Ilıcalı, İbrahim Aydemir'in tartışmasız bir şekilde Plan Bütçe Görüşmelerinin yıldızı olduğunu ve görüşmelerde adeta Erzurum rüzgârı estirdiğini ifade etti, konuşmasında.
El hak öyle, tutanakları ben de inceledim, İbrahim Bey tüm entelektüel birikimi ile Erzurum meselelerine vukufiyetini mezcedip harika bir performans göstermiş, gerçekten. Bizim gazetelerin birinde okumuştum, Komisyon Üyelerinden İstanbul Milletvekili Mehmet BEKAROĞLU arkadaşlarına anlatmış: " İbrahim Bey, her bakanlığın bütçesinde Erzurum için bir şey istiyor. Merak ettim, dedim ki bakalım Dışişleri görüşülürken ne isteyecek. Vallahi istedi, iyi mi?"
Mustafa Bey, Zehra Hanım ve Orhan Bey hakkında da çok samimi, sitayişkâr ifadeler kullandı. Zehra Hanımın teşvik meselesindeki çalışmalarına vurgu yaptı. Orhan Bey'in KİT komisyonundaki performansı beni de etkilemişti. Arkadaşlarıyla çok iyi insani ilişkiler kurmayı başardığını, yerinde uyarı ve katkılarla görüşmelere renk kattığını sosyal medyada paylaşmıştım. 
Mikrofon İbrahim Beyde iken o da arkadaşları hakkında çok güzel kanaatler izhar etti. Orada bulunan Cengiz Yavilioğlu'nun çalışmalarını içtenlikle anlatması gönlüme pek hoş geldi.
Orhan Bey'in,  MHP Milletvekili hakkında, üstelik gıyabında güzel şeyler söylemesini yüksek bir karakter özelliği olarak not ettim.
Milletimizin üstün ahlakını şekillendiren bir çerçeve vardır: Dostunu metheden, kendini övmüş olur. E zaten Müslüman Türk'ün meşrebinde kendini methüsena yoktur ki? Maşallah, kendinden bahsedilirken tatlı bir mahcubiyet duyana, fırsat buldukça eşini dostuna övgüler yağdıranlara?
***
Dedik ya, yemekli sohbet toplantısı, Erzurum'dan gelen gazeteciler onuruna tertiplenmişti. Herkesten konuştuk, onlardan söz etmeyecek miyiz? 
Birçok kere yazmışımdır, mevzusu geçtiğinde hep samimiyetle dile getiririm. Erzurum, ülkemizin en bereketli medya okuludur, ekolüdür.
Erzurum bürolarında yetişen birçok gencimiz, resmi ve özel medya organlarında editör, yönetici ve aranan muhabirler olmuşlardır. Başarılı işlere imza atmışlardır. 
Şu anda Erzurum'da gazetecilik, radyoculuk, televizyonculuk yapan arkadaşlarımızdan hangisini alıp İstanbul'un, Ankara'nın anlı şanlı bürolarına getirseniz, iki gün sonra oranın tartışmasız bir numarası olurlar. 
Mesleki liyakat ile dadaşlık ahlakının karışımından vakarlı, tutarlı, objektif gazeteci tipi ortaya çıkıyor ki, böyle bir medya insanı paha biçilemez bir değerdir, bu oynak ve kaypak piyasada.
Geçen akşam Vahit Bey'in yemeğinde teker teker elini sıkıp kucaklaşma fırsatını bulduğum ERZURUM MEDYASI, geleceğe yürüyen Erzurum'un öncü gücüdür. Şehir vicdanının gür sesidir. Tüm imkânsızlık ve sahipsizliğine rağmen dadaşın eğilmeyen başıdır. Anadolu medyasının palandökenidir. Ejder tepesidir. Şehrin kıymetli elit tabakasına;  onlara bu gözle bakıp, hatırlarını hoş tutmalarını tavsiye ederim. 
Etiketler : vahdet
Yorum Yaz
  • UYARI: Konuyla ilgisi bulunmayan, hakaret içeren cümleler veya imalar, inançlara saldırı, şiddete teşvik yorumları onaylanmamaktadır.