Halk arasında “ ’93 Harbi “ olarak bilinen, Osmanlı-Rus Savaşı (1877-78) baştan sona bilinmesi gereken bir tarihtir.
Osmanlı’nın çok zayıf düştüğü o yıllarda Ruslar, Doğu’yu, İç Anadolu’yu aşıp ta İstanbul önlerine dayanmıştı.
Yani bir zamanlar fetihten fetihe koşan, üç kıtada at koşturan Osmanlı, trajik bir işgal altındaydı.
Osmanlı ordusunun mevzi başarıları (Erzurum’da olduğu gibi) olsa da, büyük fotoğrafa bakıldığında, ağır mağlubiyete uğradığı bir yıldır 93 Harbi…
Elbette ki bu harple ilgili onlarca kitap yazıldı, belgesellere konu edildi, filmler çekildi.
Çünkü hem tarihimiz hem de insanımız açıcından tarifsiz bir travmaydı.
“Batı’nın hasta adam yakıştırması” yaptığı Osmanlı, besbelli ki hazin bir çöküşün eşiğine dayanmıştı.
93 Harbi ile ilgili her ne kadar resmi kaynaklar ve tarihi gerçekler bulunsa da, bir de halk arasında anlatılan ve nesilden nesile aktarılan şehir efsaneleri vardır.
İşin o kısmına girersek çıkamayız.
Gelin en iyisi mi tamamen resmi belge ve arşive dayalı bir eserden söz edelim…
Eserin adı: “Erzurum’da Rus İşgali”
Eserin müellifi: Sıtkı Yılmaz Kuşkay
( Genç nesil için hatırlatmakta fayda görüyoruz. Sıtkı Yılmaz Kuşkay, Erzurum’un yetiştirdiği çok değerli bir iş insanı, münevver, araştırmacı ve tarihçi. Uzun yıllar Erzurum Ticaret ve Sanayi Odası Başkanlığı yaptı. Fahri konsolosluk görevinde bulundu, belediye meclislerinde üye oldu. Toplumsal hayatın hep içinde yer aldı, sosyal sorumluluktan kaçmadı. Erzurum adına, Doğu adına hep orijinal fikirler üretti. Sözünü esirgemez, gücün önünde secde etmez. Merhum Prof. Dr Enver Konukçu’nun kaleme aldığı o muhteşem eser Erzurum Tarihi, Yılmaz Kuşkay’ın ETSO Başkanı olduğu dönemde memlekete kazandırıldı. İngilizceyi, Rusçayı ve Almancayı akademik düzeyde bilir, anadili gibi konuşur. )
Yılmaz ağabeyi kimi mücbir sebeplerde ötürü birkaç yıl önce Erzurum’a veda eden ağabeylerimizden biridir.
Bütün samimiyetimle söylüyorum: Yılmaz Kuşkay’ın gidişi memleket için bir yitik hazinedir.
Yılmaz ağabeyi oturmuş (Rusça bilmesine de dayanarak) Rus arşivlerini taramış ve Osmanlı-Rus Savaşı’na dair tamamen belgelerle donatılan bu eseri kaleme almış: Erzurum’da Rus İşgali…
Eser, çok büyük oranda, Erzurum’u işgal eden Rusların atadıkları vali tümgeneral Sergey ve eşi Varvara Duhovskaya’nın hatıralarına dayanıyor.
Tabii ki sadece bir anı kitabı değil bu…
İşgal yıllarında hem Rusların hem de Osmanlıların yaşadıklarından kesitler var…
Rus vali Sergey ve karısı Varvara, Erzurum’da gördüklerini, toplumsal hayata dair olup bitenleri ve en önemlisi de tarihi gerçekleri anlatmışlar.
Bu kıymetli eseri bendeniz henüz okumaya koyuldum.
Dolayısıyla ayrıntılı anlatma sadedinde değilim.
Osmanlı’nın Kafkas cephesi, bu kitapta belgeleriyle gözler önüne seriliyor.
Yılmaz ağabeyinin başka eserleri de var. Çoğu yine belgesel niteliğinde…
Yılmaz ağabeyi, cismen Erzurum’da değil, ama kalben ruhen olanca içtenliğiyle burada ve bizlerle…
Erzurum gülünce o sevinç çığlıkları atıyor, Erzurum kedere gama gark olunca o yasa bürünüyor.
Ellerine ve yüreğine sağlık Sıtkı Yılmaz Kuşkay…