Haber Girişi : 17 Ağustos 2020 11:18

YENİDEN UZAKTAN EĞİTİM

YENİDEN UZAKTAN EĞİTİM

Uzun bir süredir eğitimcilerin, velilerin ve en önemlisi öğrencilerin beklediği haber bilim kurulunun tavsiye kararlarının ardından Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk’tan geldi. 31 ağustosta okullar uzaktan eğitim ile açılacak ve yine o zamanki koronavirüs tablosu ve bilim kurulu kararlarına göre 21 eylülde yüz yüze eğitime geçilecek. Yani 21 eylülde de okulların yüz yüze eğitim verip veremeyeceği hakkında haklı olarak kimse kesin konuşamıyor. Selçuk’un konuşmasında belirttiği sosyal mesafe kurallarına uygun, hijyen için önlemler alınmış, aşamalı ve seyreltilmiş okul ortamı ise başlı başına bir tartışma konusu. Zira birçok kişi büyük oranda haklı olarak çok nüfuslu devlet okullarının bu imkanlara sahip olamayacağını ve bu önemlerin yalnızca sözde kalacağını söylüyor. Fakat bu eleştiri sahiplerinin görmediği yahut üzerinde konuşmak istemediği konu, devlet okullarının yüz yüze eğitim için birçok imkana sahip olmadığı gibi birçok ailenin de uzaktan eğitim için gerekli altyapıya sahip olmadığı. Bu cümlelere; artık neredeyse herkesin evinde televizyon olduğu dolayısıyla EBA TV’yi açarak uzaktan eğitim imkanına sahip olunabileceği gerekçeleriyle itiraz edenler olacaktır. Ancak altyapı diyerek; okulları birlikte açalım diye çırpınan bakanın da işine gönül vermiş birçok öğretmenin de farkında olduğu bir başka gerçekten bahsediyoruz.

Çok kardeşli kalabalık evlerde çocukların derslerini dinleyebilecekleri uygun bir ortamın olmaması yahut hep sınıflarda, bir öğretmen eşliğinde ders görmeye alışkın çocukların kişisel disiplin sağlamakta yaşları gereği eksik olmaları, doğru bir eğitim ortamının nasıl olduğunu bilmeyen velilerin uygun ortamı sağlamakta eksik olmaları bahsettiğimiz bu altyapı sorununun içinde. Yalnızca çevrenizdeki birkaç aileye bakarak bile geçtiğimiz dönem özellikle ilkokul ve lise çağındaki çocuklar için uzaktan eğitimin hayal olarak kaldığını maalesef görebilirsiniz. Üniversitelerin durumu ise üniversite öncesi eğitim kadar kritik. Binlerce öğrencili devasa kampüsler boş, üniversite yönetimleri ne yapacağını bilemez halde. Uzaktan eğitim ile özellikle uygulamalı eğitimleri ön planda olan tıp, diş hekimliği, mimarlık, mühendislik gibi fakültelerin eğitimlerinin bugünkü imkanlarla verilemeyeceği maalesef açık.

Mayıs ayı itibariyle gelen serbestliklerin ve elbette turizmin açılması ile dolan mekanların, bayramda kurallara uyulmamasının doğal bir sonucu olarak vakaların arttığı bu ortamda yüz yüze eğitime geçilmemesi kararına itiraz edebilecek bilimsel verilere sahip değiliz. Tam tersi hekimler, daha fazla yoğunluğa sebep olacak herhangi bir adımdan kaçınmamız gerektiğini bas bas bağırıyor. O halde ne yapmalı? Yani bir gün okullara dönüldüğünde EBA TV aracılığı ile bir çocuğun söz gelimi 2. sınıfı bitirdiği ve 3. sınıf müfredatına hazır olduğu mu varsayılacak? Bu senaryo gerçekçi olmadığı gibi başta Sayın Selçuk olmak üzere yönetici eğitimcilerin aklından geçenin bu olduğunu da düşünmüyorum. Hal böyle olunca nasıl ki virüsün en yoğun döneminde bile eğitime ara verilmediyse uzaktan eğitim ile eğitim devam edecek ancak kâğıt üstünde 3. sınıfa geçmiş bir çocuğa, yeni normalle okullara dönüldüğünde de 3. sınıf eğitimi verilebileceğini düşünmüyorum. Dolayısıyla hayatın birçok alanı eğitim de virüs sebebiyle normalin bir yıl gerisinden gelmeye mahkûm olacak. 

Etiketler : rabia
Yorum Yaz
  • UYARI: Konuyla ilgisi bulunmayan, hakaret içeren cümleler veya imalar, inançlara saldırı, şiddete teşvik yorumları onaylanmamaktadır.