GÜNDEM Haber Girişi : 07 Aralık 2017 16:32

Yeni Nesil Terör, FETÖ: FETÖ'YE KARŞI YÜRÜTÜLEN HUKUKÎ MÜCADELE

Yeni Nesil Terör, FETÖ: FETÖ'YE KARŞI YÜRÜTÜLEN HUKUKÎ MÜCADELE
Polis Akademisi'nce düzenlenen 'Yeni Nesil Terör Örgütü: FETÖ'nün Analizi' başlıklı çalıştayın sonuç raporu yayımlandı. O raporun içeriği her gün bölüm bölüm Gazeteniz Palandöken'de...
FETÖ'NÜN AÇIKÇA SALDIRIYA geçtiği 17-25 Aralık darbe girişimlerinden sonra en etkili mücadele yargı ve emniyet aracılığıyla yürütülmüştür. Hatta örgüt, 7 Haziran-1 Kasım 2015 tarihleri arasındaki ara dönemde psikolojik üstünlüğü ele geçirmek için harekete geçmeye çalışsa da hukukî mücadele ve soruşturmalar aralıksız sürdürülerek örgütün amacına ulaşması engellenmiştir. 15 Temmuz gecesi milletimiz ile darbeciler arasında sokaklarda mücadele sürerken, yargı da devreye girerek darbecilerle ilgili yasal işlemleri hemen başlatmıştır. Nitekim sınav sorularının çalınması ve darbe girişiminin gerçekleştirilmesiyle ilgili olarak 300.000 kişinin incelenmesine/yargılanmasına devam edilmektedir.

Hukuki mücadelenin sağlıklı yürütülmesi için Bylock kullanımı, Bank Asya'ya sistematik para yatırma, Sendika üyelikleri ve KPSS'den alınan puanların yine farklı verilerle test edilmesi gibi araçlar geliştirilmiştir.

Hukukî mücadelenin yürütülmesiyle ilgili en önemli husus FETÖ üyelerinin tespit edilmesi olmaktadır. Örneğin, Almanya Nazileri tespit etmede zorluk yaşamaya başlayınca yasada
bir değişiklik yapılmış ve 'Sosyal İnceleme Raporu' adında bir rapor oluşturulmasına karar verilmiştir. Bu sosyal inceleme raporunun içerisinde psikolog ve sosyologların ilgili kişinin arkadaşlarıyla yaptığı görüşmeler, okuduğu okul, çevresince nasıl tanındığı, tuttuğu takım, zaman geçirdiği yerler, okuduğu gazete, kitap ve köşe yazarları, çocuklarının eğitim gördüğü yerler gibi bilgiler bulunmakta ve bu bilgiler ışığında ilgili kişinin Nazi olup olmadığına dair bir kanaat oluşturulmuştur. Bu rapor teknik olarak sosyolog ve psikologlar tarafından düzenlenmiş ve uzmanlar bu raporu imzalamıştır. Sosyal İnceleme Raporu'nun sonucunda kişinin Nazi olduğunun belirlenmesi halinde cezaî işlem uygulanmıştır. Kripto olarak adlandırılan ve hakkında hiçbir delil bulunamayan kişilerin hayatı sosyologlar ve psikologlar aracılığı ile dakika dakika incelenmiş ve bu raporlar hazırlanmıştır.
Bizim mevzuatımızda böyle bir uygulama yer almamaktadır. Bu nedenle birtakım kriterler geliştirilmiştir. Bunlar ise:
? Bylock
? Bank Asya
? Sendika üyelikleri
? KPSS gibi kriterlerdir.

Bu kriterlerin geliştirilip yasal mevzuata sokulması ve yine bu kriterlerin Sosyal İnceleme Raporu'nda yer almasının sağlanması gereklidir. Cezalandırmaların yapılabilmesi için yasalarda da değişiklikler yapılması gerekmektedir. Gezi olayları örneği ele alındığında slogan atmak ve gösteri yapmak anayasada düzenlenmiş haklar olmasının yanında bu durum terör ve kaos oluşturmak için kullanıldığında suç sayılmaktadır. Bunu önleyici yasal metinler oluşturulması büyük önem taşımaktadır.
Bununla birlikte hukukî mücadelenin yürütülmesi sırasında aşağıda belirtilen hususlar da yargının takip ettiği kriterler olarak değerlendirilmektedir:
1. Kamuoyunda 17-25 Aralık olayları olarak bilinen ve yargılaması darbe girişimi olarak devam eden olaylar milat olarak kabul edilmektedir. Bu tarihten sonraki eylemler üzerinden örgüt bağı değerlendirilmektedir.
2. Bank Asya'ya 2014 Nisan ayından sonra 4.000 TL ve üzeri para yatırıp en az iki ay tutulan hesaplar delil olarak kabul edilmekte ancak kredi veya kredi kartı kullanımı ile bireysel emeklilik hesapları delil olarak kabul edilmemektedir. Ancak soruşturmalarda bu hususu açıklığa kavuşturacak delil olmamakta sadece Bank Asya'ya ait hesap cüzdanı fotokopisi vb. doküman bulunmakta ve Bank Asya ile ilişkisinin detayını açıklayan deliller bulunmamaktadır.
3. Bylock kullanımı delil olmaktadır Kırmızı ve turuncu liste kesin delil olmakta mavi liste diğer delillerle birlikte değerlendirilmeye alınmaktadır. Bylock kullanımı GSM numarası tespit edilerek yapılmış ise kesin delil kabul edilmekte iken bu tespit yapılmamış ise (wifi, tc no ile geliyorsa) yan deliller aranmaktadır.
4. Üst düzey kamu görevlisi olanların çocuklarını tedbir amacıyla FETÖ'ye ait okul ve dershanelerine göndermedikleri değerlendirilmektedir. FETÖ'nün okul ve dershanelerine çocukların gönderilmesi delil olarak değerlendirilmemektedir. Bazı olaylarda çocukların son sene sınav dönemi okuldan ayrılmak istememeleri, okul parasının ödenmiş olması gibi sebeplerle okul veya dershaneden ayrılmadığı görülmüştür. 2015 yılında okul ve dershanelere yeni kayıt (ilk defa) yaptıranlar hakkında delil olarak değerlendirilebilmekte, 2015 yılında okula devam edenler (öncesinde kaydı olup devam ettirenler) ise makul gerekçeler (muadil okul veya dershanelerin olmaması vb.) sunulmuyor ise yan delil olarak değerlendirilmektedir.
5. Tanık ve gizli tanık beyanları delil olarak değerlendirmekte ancak isimsiz ihbarlar delil olarak değerlendirilmemektedir.
6. Müzahir derneklerde yönetim ve denetim organlarında olmak delil olarak değerlendirilmektedir. Dernek yöneticiliği yasal yöneticilik olabileceği gibi resmi olarak yönetici görünmeyip gerçek yöneticilik şeklinde de olabilir. Bu derneklere üyelik tek başına delil olarak değerlendirilmemektedir. Pasif şekilde üye alınabileceği gibi bazı durumlarda resmiyette üye olmayan kişilerin derneğin yönetim ve organizasyonunda etkin oldukları da görülebilmektedir. Bu derneklerin faaliyetlerinde etkin olarak yer almak delil olarak değerlendirilir.
7. Mutat yardım faaliyetleri terör örgütünün finansmanı olarak değerlendirilmemektedir. Sürekli ve belirli miktarda yapılan yardımlar örgüt bağına karine olarak dikkate alınmaktadır.
8. Bağışın kişinin ekonomik büyüklüğü ile orantılı olup olmadığı dikkate alınmaktadır. Kişinin maaşı itibari ile verdiği bir burs örgütsel bağına karine iken zengin bir kişinin 50 burs vermesi örgütsel bağ olarak değerlendirilemeyebilir. Kişinin FETÖ harici kurum ve kişilere yardım yapıp yapmadığı lehte dikkate alınmaktadır.
9. Örgüt tarafından belirlenen oran nispetinden maaşından her ay örgüte düzenli olarak himmet adı altından yardımda bulunulması, örgütsel bağ açısından delil olarak değerlendirilmektedir.
10.Kişinin öğrencilik yıllarında örgüte ait ev ve yurtlarda kalmış olması tek başına delil olarak değerlendirilmemektedir. Ancak kişinin mezuniyetten sonraki eylemleri örgütsel bağını ortaya koyuyorsa ev ve yurtta kalması delil olarak değerlendirilir.
11.Kişinin örgüte ait şirket ve kuruluşlarda maaş karşılığı çalışması tek başına delil olarak değerlendirilmemektedir. Ancak özel sektörde de çalışsa örgüt içinde tayin yapılabildiği gözetildiğinde kişinin örgüt içinde tayin görmesi delil olarak değerlendirilir.
12.Örgütün televizyon yayınlarının platformdan çıkartılması üzerine örgüt mensuplarının DİGİTURK aboneliklerini toplu halde iptal etmeleri delil olarak değerlendirilmektedir.
13.Örgüte ait veya bağlantılı otellerde örgüt tarafından belli amaçlarla düzenlenen toplantılara (HSYK seçiminden önce ve sonra toplantı yapılmış) katılıp otellerde kalmaları yan delil olarak değerlendirilmektedir. Bu toplantılara tedbir amacıyla örgüt üyesi olmayan kişilerin de dâhil edildikleri göz önünde bulundurulmaktadır.
14.Örgüt üyelerinin aralarındaki iletişimin tespiti için HTS kayıtları dikkate alınmak-tadır.
15.Gerek KPSS, gerekse askeri veya polis okulu sınavları gibi kamu kurumlarına giriş için yapılan sınavlarda önceden soruların elde edilmiş olması tek başına delil olarak değerlendirilmektedir.
16.Kişide 1 Doların bulunması diğer delillerle birlikte değerlendirilerek yan delil olarak kabul edilmektedir.
Tanık delili yüzde yüz kabul edilebilir bir delil olarak ele alınmamaktadır. Tanık bir delildir ancak tanığın söylediklerinin dosyadaki olaylarla örtüşmesi gerekmektedir. Öncelikle kişi bu yapının içerisinde yer almış mı, aldıysa ne zaman yer almış ve hangi görevlerde yer almış gibi sorulara cevap alınıp söz konusu kişiyi nereden tanıdığını kanıtlaması gerekmektedir.
Gizli tanık durumunda uygulamada yanlışlıklar bulunmaktadır. Suça bulaşmış kişiler tanık sayılmamakla beraber kesinlikle gizli tanık olarak değerlendirilmemelidir. Kişiler suçlarını anlattıktan sonra o suçu işlerken beraber oldukları üyelerin isimlerini verip etkin pişmanlıktan yararlanmaktadırlar. Bu durum da FETÖ örgütü-nün uygulamalarından bir tanesidir. Bu durumda tanık olarak verdiği bilgiler kişinin sanık sıfatıyla beraber değerlendirilmelidir. FETÖ ile mücadelede her şeyin delillendirilmesi istenmemelidir. İdare hukuku yönünden bakıldığında eğer şüphe varsa bu durumdan devlet istifade etmelidir. En ufak bir şüphenin olması durumunda kişi devlette çalıştırılmamalıdır. İdarede büyük bir ekip kurulmalı ve sınavlar incelenmelidir.

FETÖ ile mücadelede idare hukuku yönünden bakıldığında eğer şüphe varsa bu durumdan devlet istifade etmelidir. En ufak bir şüphenin olması durumunda kişi devlette çalıştırılmamalıdır.

Yarın: FETÖ'YE KARŞI YÜRÜTÜLEN SİYASÎ VE İDARÎ MÜCADELE

Yorum Yaz
  • UYARI: Konuyla ilgisi bulunmayan, hakaret içeren cümleler veya imalar, inançlara saldırı, şiddete teşvik yorumları onaylanmamaktadır.