Tarih, dönemin siyasi, coğrafi, kültürel, ekonomik vs. şartları dahilinde incelenir. Elde edilen veriler çeşitli aktarım yoluyla yalın ve romanımsı bir hale büründürülür ki, hafızalarda daha kalıcı yer edinsin. Oysa bilimsel tarih, beşeri bütün ilmi veriler ışığı altında bu incelemeyi yapar. Ki, bu da tamamen akademik profesyonellerin işidir. Doğrusu, bu tip verileri inceleyip anlamak bizim gibi vatandaşlar için biraz zordur.
Basit bir örnek verirsek, Osmanlı Beyliğinin koca bir devlet olma süreci, hep savaşçı ve adil yönetim tarzı örneklenerek anlatılır. Bunu anlamak kolaydır! Oysa hem sosyal hem de ekonomik düzen sisteminin kurucuları olan, yürütülmesini kontrol eden ve devletleşme yolundaki en büyük güç olan, idrakinin zorluğu açısından, "ahilik ve bacı sistemi" es geçilir.
Yine, kökleriyle ahilik sistemine bağlı olan, Osmanlıdaki "vakıf sistemi"nin imparatorluğa geçişi esnasında üslendiği önemli rolün gücünü taraflı tarafsız herkes kabul etmektedir.
Son zamanlarda sosyal bir denge unsuru olarak vakıflar, tarihteki eski ve önemli yerini almak için ciddi çalışmalar içine girmeye başlamışlardır. Bu yönde ilk akla gelen "İHH" ve buna benzer birkaç dernek ismi sayılabilir. On bir yıldır faaliyette olan ancak takdirlik çalışmalarıyla farkına yeni vardığım bir dernekten söz edeceğim. "Vuslat Sosyal Yardımlaşma, Dayanışma ve Kültür Eğitim ve Gıda Bankacılığı Derneği."
Erzurum da 2005 yılında kurulan ve Erzurum da hizmet vermekle beraber, şefkat kollarını güçleri nispetinde her tarafa uzanabilmek için ciddi bir seferberlik içinde olan bir gurup gönüllülerin bir araya geldiği bir vakıf. Hayatlarını bu vakfa adamış gayretli başkanı ve hizmet erleri sayesinde hizmet çeşidini ve alanını devamlı genişleten "Vuslat Sosyal Yardımlaşma, Dayanışma ve Kültür Eğitim derneğinin" diğer hizmetleri üzerinde de değerlendirme yazıları yazılabilir. Ama benim üzerinde durmak istediğim "yoksulları doyurma" hizmetidir.
Dernek bünyesinde 2007 yılında açılan aşevi şu an itibari ile yaklaşık 750 kişiye sıcak yemek verilirken, gıda paketi yardımları sürüyor..
Bazen bir doğal afet, ya da ekonomik krizler, kim bilir belki de vefasızlık; oğuldan kızdan, kardeşten gelir, kim bilir? Ocağında taş kaynatıp suyuna ekmek banmak isteyen fakir, çalı çırpı bulamaz olur. Bulur kibriti yoktur. Kibriti vardır, delik deşik bacadan damlayan yağmur söndürür ocağı! İşte aş, işte ocak, işte ateş olmak için kurulmuş bir dernek bu!
Vuslat Aş evi, evindeki yemek pişirme imkanı olmayan, ihtiyaç sahibi yoksul ailelere, aylık ve günlük düzenli gıda yardımları ile destek olmakta.
Tatlı bir yorgunluk çöker aş evinin üzerine her öğlen vaktinde. O gün dağıtılacak yemekler, sahiplerinin kaplarına çoktan doldurulmuş; azık ve ekmek aynı poşette, ihtiyaç sahibi evlere çoktan ulaştırılmıştır. Yeni bir heyecan, yeni bir telaş başlar "yarın'ın sofrasına".Mevsime ait ne varsa sebze listesinde, en tazesi, en iyisi, en temizi seçilir, yıkanır, doğranır, el birliğiyle. Ertesi güne tam vaktinde yetişsin diye yemekler sancılıdır aş-evinde. Ertesi gün sabah ezanında başlar tencereler kaynamaya. Ev sıcaklığında, ana lezzetinde, sağlıklı, leziz, kalorisi yüksek yemekler çıkarmak için. Personel değildir çalışanlar. Anasına, babasına, evine, çocuklarına yemek taşıyanların şefkatiyle gönüllüdürler sanki. Biraz yağ, biraz tuz. Biraz sevgi, hoşgörüdür, kattıkları, yemeklerine. Onlarda bilirler "aş" değildir, "aş evinde" pişen
Büyük bir sofradır bizimkisi... Mutfağımızda hazırlanan yemekler, yüzlerce evde konulur sofralara, yüzlerce evden dualar, şükranlar yükselir sofra sonlarında verene, pişirene, sebep olana... Allah'a (c.c) hamd edilir verdiği rızk için. Dağıtırken de adil olmalı Aşevi, gizli kapaklı değil apaçık aşikar. Yardım alan herkesin gözü önünde dağıtılır yemekler, hanede kaç kişi varsa, yeterince doysun diye... Sadece yemekler mi ?..
Bunca hayır sahibinin gönderdiği bazen meyve, belki sebze, belki de tatlı...
Ekmeğini de koyunca yanına her gün, açlıkta biter umutsuzlukta...
Sevgiyle kuşanır sofralar, evler, kentler, yürekler.
Köprü kurar aş evi, yardım sever zengin yüreklerden, yardıma muhtaç fakir insan yüreklerine... Bu köprüde bir tuğla olmak için;
İrt. 0442 2380039 Muratpaşa Mh. Çırçır 1. Köşk Sk. No:64 Yakutiye / Erzurum
