Haber Girişi : 30 Aralık 2013 11:40

Ülke tarumar...

Ülke tarumar...

Ülke tabir yerindeyse toz duman.

Kimin eli kimin cebinde belli değil.

Siyaset yargıya, yargı polise, polis yargıya güvenmiyor.

Vatandaş desen şaşkın, kime, neye inanacağını bilmiyor.

Kuvvetler ayrılığı prensibi hak getire.

Yarın nasıl bir kaosla uyanacağımız belli değil.

Demokrasi diyorlar!

Bize uzak bir kavram…

Çıkarlarımıza göre yorumluyoruz.

Yani işimize nasıl gelirse…

Gerçi söylemi bile güzel.

Bizim köy için kullanılan bir tabir var: “Bekle Todan’a yaz gelecek” diye.

Hâlâ bekliyoruz; demokrasi gelecek diye. Görünen o ki  bize çok uzak görünüyor.

Yine de onu uzaktan da olsa seviyoruz; yani ümidimiz kaybolmuş değil.

Hukuk mu? Yerlerde sürünüyor.

En yetkili ağızlar bile ülkede hukukun sancılı olduğunu söylüyor. Ünlü ceza hukukçusu Ord. Prof. Dr. Sulhi Dönmezer Hoca anlatmıştı. Hukuk Fakültesi’nde öğrenci oldukları zaman, derslerine; Almanya’dan kaçıp bizim ülkemize gelen dünyanın ünlü hukukçuları giriyorlarmış.

Bu ünlü hukukçulardan birisi öğrencilere ders verirken: “Siz ülke olarak bir kalkınma hamlesi içerisine girmiş bulunuyorsunuz. Demiryolları yapıyorsunuz, fabrikalar kuruyorsunuz, güzel işler peşinde koşuyorsunuz, ama en önemli bir şeyi ihmal ediyorsunuz; o da hukuk! Eğer hukuku üstün kılamazsanız, yaptığınız tüm emekler boşa gider ve ileride çok sancılı günler yaşarsınız”demiş.

Geldiğimiz noktaya bakılırsa, bu ünlü hukukçu sanki de geleceğimizi görmüşte o lafları söylemiş.

“Demir yolları ihalesinde yolsuzluklar varmış”diye söylüyorlar.

Olabilir de olmayabilir de. Hukukun çözmesi gereken bir iş…

Hızlı tren istiyoruz ya!

Vazgeçtik, ister gelsin ister gelmesin.

Biz kara trene bile razıyız.Yeter ki ülkeye demokrasi gelsin, hukuk gelsin, adalet gelsin.