‘TÜRKİYE YÜZYILI’NIN EĞİTİM SİSTEMİNİ NASIL OLUŞTURURUZ -V-

21 Yıllık Ak Parti Hükümetleri döneminde çok ciddi alt yapı çalışmaları yapıldı, bu hususta çok büyük başarılar da elde edildi. Hamdolsun 29 Mayıs 2023 tarihinden itibaren başlayan Türkiye Yüzyılı’nda ise, 180 Yıldan beri yapamadığımız, üst yapı çalışmalarını yapmak ya da sistemin kendisini yenilemek, geliştirmek ve güncellemek gerekir. Şimdi onu nasıl yapacağımızı görelim:

B- Milli Eğitim Sisteminin ‘SORUNLARINI ÇÖZME, GÜNCELLEME ve GELİŞTİRME’ çalışmaları,

Önceki bölümde, eğitim sisteminde güncel sorunların ele alınması, onların üzerine gidilmesi, çözümlenmesi, böylece yönetici, öğretmen ve öğrencilerin daha aktif hale getirilmesi hedeflenmişti.

Bu bölümde ise, 180 yıldan beri beraber yaşadığımız eğitim sisteminin ‘yapısal sorunları’nın ortaya çıkarılması, çözümlerinin üretilmesi, sisteminin güncellenmesi ve geliştirilmesi hedef olarak benimsenmiştir. Bu çerçevede:

1- Milli Eğitim Sisteminin Yapısal Sorunlarının Çözümü İçin Yapılması Gereken Çalışmalar:

Bugünkü Milli Eğitim Sisteminin pek çok temel/yapısal sorunu, geliştirilmesi gereken pek çok yönü vardır, dedik. Bunlar burada başlıklar halinde, bazıları da kısa kısa açıklamalar şeklinde size sunulacaktır. Bu yazıda onları bir bütün halinde göreceğiz. Eskiden bu sorunları tespit etmek ve çözümlerini üretmek için muhakkak yabancı uzmanlara ihtiyacımız olurdu. Bizim eğitim sistemimizin ne tür sorunlarının olup olmadığını onlara havale ederek ya da onlardan destek alarak sorunlarımızı tespit etmeğe ve çözümlerini üretmeğe çalışırdık. Yukarıda belirttiğimiz gibi bunda pek te başarılı olamazdık. Ancak hamdolsun bugün Ülkemiz bu sorunu aşmış, eğitim sisteminin sorunlarının tespit ve tedavisinde dışarıya bağımlı olmaktan artık kurtulmuştur. Kendi yerli ve milli kadrolarımız yetişmiştir. Bugün kendimiz bunları yapabiliyoruz.

Bugün bu sorunlar üzerinde Milli Eğitim Bakanlığı, üniversitelerimizde, STK’larda özel ve kamu okullarında kendisini yetiştirmiş, eğitimin çeşitli alanlarında tanınmış bilim insanları ve uygulayıcılardan, yaklaşık 15 ile 20 kişiden oluşacak ‘araştırma, inceleme ve çözüm üretme’ komisyonları oluşturmalı ve bu komisyonlar aracılığıyla çalışmalarını yürütmelidir. Ülkemizde ilk defa uygulanacak olan bu yöntem, bütün üniversite, STK’lar ve eğitim camiasını içine alacak en geniş katılımlı, hızlı, üretken, güvenilir büyük bir eğitim hamlesi olacaktır. Bu komisyonlarda eğitim sistemini yakından ilgilendiren Eğitim Bilimleri, Felsefe, İlahiyat, Psikoloji, Sosyoloji, Tarih, İslam bilim tarihi ve diğer ilgili bilim dallarının öğretim üyeleri ve uygulayıcı insanlardan (öğretmen ve yöneticilerden) oluşturulacak komisyonlar ve Bakanlığın o konudaki uzman bürokratlarıyla beraber dünya görüşümüz, engin tarihimiz ve günümüz doğru bilgilerinden yararlanılarak, o sorunların üzerlerine cesaretle gidilmeli, çözümlerinin üretilmesi ve bir yandan da uygulamaya geçirilmesi sağlanmalıdır. Böylece bu dev sorunların çözümü için, dev kadrolarla teorik ve pratik düzeyde, yoğun ve sistemli bir çalışma dönemine girilmelidir. Şimdi Eğitim sistemimizin temel yapısal sorunlarını görelim.

Başlıklar halinde Milli eğitim sistemimizin temel/yapısal sorunları:

            A- Eğitimde Sorunlara Yaklaşım Biçimi ve Türk Eğitim Sistemi:

            Geçmişte ve günümüzde bizde olmayan, ancak gelişmiş ve ilerlemiş eğitim sistemlerinde var olan önemli iki ayırıcı özellik vardır. Bu özellikler hem mevcut ilke, prensip ve standartları uygulayacak ve devam ettirecek PRATİK çalışmaların eksiksiz olarak yapılması, hem de aynı zamanda bütün bir sistemi, sürekli yenileyecek ve geliştirecek olan KURAMSAL çalışmaların yürütülmesine dayanır. O sistemlerde bu ikisi, asla birbirinden ayrılmaz, aksine paralel bir şekilde devam ettirilir. Böylece rutin ile beraber, reform süreçleriyle, yine teori ve pratikteki mevcut yapısal sorunların çözümüne ve sistemde yeniliklerin üretilmesine yönelik bilimsel, araştırmacı, yenilikçi, üretken ve uygulamalı çalışmalar yapılır. Bu çalışmalar bölük pörçük değil, aksine bir kuram anlayışı çerçevesinde iç tutarlık ve denge içinde gerçekleştirilir.

Bizim bugünden itibaren eğitim sistemimizin bütün konularına bu şekilde yaklaşmamız gerekir. Yani sadece mevcut sorunlarla (rutin ile) vakit geçirmeksizin ancak onları da yok saymadan; hem mevcut sorunları çözüme ulaştırma, hem de eş zamanlı olarak eğitim sisteminin temel/yapısal sorunlarını çözme, sistemin ilerlemesini ve gelişmesini sağlama yolunu, yöntemini seçmemiz gerekmektedir. Beklenen, verimli ve üretken çalışmayı ancak bu bakış açısıyla yapabiliriz.

Yarın devam edelim.

 

Yorum Yaz
  • UYARI: Konuyla ilgisi bulunmayan, hakaret içeren cümleler veya imalar, inançlara saldırı, şiddete teşvik yorumları onaylanmamaktadır.