‘TÜRKİYE YÜZYILI’NIN EĞİTİM SİSTEMİNİ NASIL OLUŞTURURUZ -II-

Üst yapı çalışmalarına, eğitim sistemini daha verimli bir şekilde çalıştırma, aktif ve üretken hale getirme ile başlanması gerektiğine de inanmaktayız. Şimdi ona devam edelim.  

A- Milli Eğitim Sistemini Daha Aktif, Etkin ve Üretken Hale Getirme Çalışmaları:

Milli Eğitim Bakanlığı ve bir bütün halinde eğitim sistemimiz, geçmişte ve bugün etkin, verimli ve üretken bir şekilde çalıştırılamamıştır. Bundan dolayı eğitim sistemimizin, Ülkemizin eğitimsel beklenti ve ihtiyaçlarına cevap veremediğini görmekte, bu durumdan şikâyetçi olmaktayız. Davamız ve Ülkemiz de bundan dolayı çok şey kaybetmektedir.  

Aslında bütün sorunlarına ve sıkıntılarına rağmen, eğer MEB’deki ‘eğitim yönetimi sorunu’ çözülürse, bu eğitim sistemiyle, bundan çok daha verimli sonuçlar elde edilebileceği kanaatindeyim. Bunun için birisi teorik, diğeri de pratik olmak üzere, iki koldan, paralel bir çalışma yapılması gerekir, diye düşünüyorum. Bu çalışmanın ilki:

 

1- Eğitim Sistemini Daha Aktif, Etkin ve Üretkjen Yapacak Teorik Çalışmalardır:

            Özellikle üst ve orta düzey eğitim yöneticilerinin, çalışma yapmaları gereken iki alanları vardır. Bunların ilki bu konuyla ilgilidir. O da: Ülkedeki ya da okuldaki eğitim sisteminin teori ve pratiğinin süreç, prensip ve kurallarını en iyi şekilde uygulanmasını yönetmektir. Yönetici asıl bunu yönetmelidir. Bunun için gerekli planlar yapılır, uygulamaya konulur, uygulamada gerekli hassasiyetler, titizlikler gösterilir, uyarılar yapılır ve bu konular takip edilir. Konuyla ilgili olarak genelgeler ve bürokrasinin diğer enstrümanları devreye sokulur. Makaleler ve kitaplar yazılır/ yazdırılır, konferanslar verilir/verdirilir, eksiklik olmaması için bütün çalışmalar dikkatle izlenir. Yöneticilerin, öğretmen, öğrenci ve diğer çalışanların dikkatleri bu konu üzerine çekilir. Bütün bunlardan tek hedef güdülür. O da Ülkedeki ya da okuldaki eğitim sisteminin teori ve pratiğinin süreç, prensip ve kurallarının en iyi şekilde uygulanmasını sağlamaktır.

Milli Eğitim Bakanlığı’na bu açılardan baktığımızda şunu görürüz: Ülkemizde Milli Eğitim Bakanlığı 150 yıldan beri rutine odaklanmış durumundadır. Eğitim sistemini geliştirme ve Millileştirme zaten gündeminde pek yoktur. Ancak yoğunlaşmış olduğu rutinin de gereğince ve yeterince hakkını verememiştir. İşte bundan kurtulup, daha dinamik, aksiyoner, üretken, yenilikçi ve çözüm odaklı bir duruma ulaşabilmesi için, yeni bilgilere ve kadrolara ihtiyacı vardır. Bu bazdaki çalışmanın amacı da o bilgileri sisteme taşıma ve o bilgilerle arzu edilen/beklenen kadroları yetiştirme olmalıdır. Onun için günümüzde hem eğitim sistemindeki üst ve orta kademe yönetim kadrosunu, hem de eğitim-öğretim kadrosunu aktive edici çalışmalar yürütülmelidir. Bu çerçevede:

a- MEB’deki Yöneticileri Geliştirme Çalışmaları:

‘Uygun bir psikolojik ortam oluşturularak’, Merkezde Bakanlığın üst ve orta kademe yöneticilerine, illerde de il ve ilçe mili eğitim müdür ve yardımcılarına, okul müdürlerine ayrı ayrı ‘yönetimi geliştirme çalışmaları’ ya da ‘seminerleri’ düzenlenmelidir. Bunun için Bakanlık, aşağıda belirteceğimiz paydaşlarıyla beraber bu, yönetimi aktive etme çalışmalarında nasıl bir yöntemle, hangi konuların işleneceğini önceden belirlemeli ve bu konular, sunucular (öğretim üyeleri) tarafından iyice özümsenmelidir. Bu çalışmalarda, hem önceden görüşülüp çerçevesi belirlenmiş konuları anlatmak, hem de MEB’deki o yöneticileri dinlemek üzere; 

  • Üniversitelerde ‘işletme’, ‘kamu’ ve ‘eğitim’ yönetimi öğretim üyeleriyle’,
  • İş dünyası, spor ve STK’lardan Üst düzey yöneticilerle,
  • Bakanlığın kendi içinden yetişmiş olan yöneticileriyle,

Bakanlıktaki (Merkez ve illerdeki) her bir kademe yöneticisinin, Türkiye Yüzyılı vizyonu ve yaklaşımıyla, yönetim görev ve sorumlulukları yeniden ve birlikte gözden geçirilmeli, üzerinde çalışılmalı hem yeni bilgiler edinilmeli hem de mevcut bilgiler yenilenmelidir. Bu çalışmalar, eğitim öğretim süreci işlerken en az bir yılda tamamlanır. Böylece MEB’nin her düzeyindeki yetkilileri daha aktif, üretken ve verimli duruma getirilmeğe yepyeni bir anlayış ve motivasyonla harekete geçirilmeğe çalışılır. Bunun için yeterli ve gerekli zaman, zemin ve şartlar hazırlanmalıdır.

b- Öğretmen ve öğrencileri Geliştirme Çalışmaları ise: Yönetimi geliştirmek için yapılan çalışmaların bir başka versiyonu da öğretmen ve öğrencilere yönelik olarak uygulanmalıdır. Burada da yine ‘uygun bir psikolojik ortamda’, öğretmen ve öğrencilere vizyon, öğrenme ve öğretme bağlamında meslek aşkı ve moral/motivasyon verilmeli; öğretmenlere alanlarının son bilgileri verilerek kendilerini yenilemelerine imkân hazırlanmalıdır.   

            Yarın devam edelim.

 

Yorum Yaz
  • UYARI: Konuyla ilgisi bulunmayan, hakaret içeren cümleler veya imalar, inançlara saldırı, şiddete teşvik yorumları onaylanmamaktadır.