Haber Girişi : 07 Ağustos 2018 09:39

TÜRK TARİHİNİN TARTIŞMALI İSMİ: ENVER PAŞA

TÜRK TARİHİNİN TARTIŞMALI İSMİ: ENVER PAŞA
4 Ağustos günü; hakkında kulaktan dolma bilgiler dışında belge tarihçiliğine dayanan az sayıda çalışma bulunan, Türk tarihinin belki de en çok konuşulan isimlerinden biri olan Enver Paşa’nın Tacikistan’da 1922 yılında şehit olmasının 96. yıldönümü idi. 
Ölüm yıldönümü nedeni ile paşa yine köşe yazılarına konu oldu, sosyal medyada en çok konuşulan isimler arasında yer aldı ve yine objektif tarihçilik anlayışından uzak birçok ideolojik söylemin baş karakteri oldu. Enver Paşa, Türk siyasi hayatının öne çıkan hareketlerinden İttihat ve Terakki’nin en faal isimlerinden ve başta Trablusgarp’ta işgalcilere karşı Mustafa Kemal Paşa ile birlikte sergiledikleri başarılardan yola çıkarak iddia edebileceğimiz üzere Osmanlı İmparatorluğu’nu genç yaşta askeri yeteneğini ortaya koymuş komutanlarından biri olmuştur. 
Bugünkü Tacikistan topraklarında Türkistan’ın Sovyet boyunduruğundan ve genel bir ülkü olarak Türk-İslam’ın emperyalizm işgalinden arınması için çaba sarf etmiş ve bu nedenle mücadelesi sırasında ve ölümünden sonra da Orta Asya Türk Devletleri’nde övgü gören isimlerden olmuştur. İlber Ortaylı’nın ortaya koyduğu üzere Enver Paşa’nın 1918 yılından ölümüne dek başında bulunduğu Basmacı Hareketi’nin ardından doğan erkek bebeklere verilen isimler arasında en kalabalık grubu Enver ismi oluşturmuştur. 
Peki, Enver Paşa Türk tarihinin en büyük komutanı, bugün gençlerin onun hayalleri uğruna ölmek isteyecekleri, kendisinin öyle bir iddiası bulunmadığı halde Turancı görüşün önderi ve sembolü müdür? Yahut tam tersi, Enver Paşa I. Dünya Savaşı’nın gerçekleştiği bağlamı görmezden gelerek iddiada bulunulduğu üzere Alman hayranlığı uğruna koca bir imparatorluğu savaşa sürükleyen bir vatan haini midir? 
Tarih bilgimi ve Enver Paşa üzerine harcadığım mesainin sınırlılığını düşünerek bu sorulara bir çırpıda cevap verecek haddi ve birikimi kendimde görmediğimi belirtmeliyim. Ancak tarihin belgelere dayanması gerektiğini ve tarih yazarlığının bir ideoloji savunuculuğu olmadığını hatırladığımda iki soru grubuna da bir çırpıda verilecek “çok büyük kahramandır” veya “vatan hainidir” cevaplarının sağduyudan uzak yaklaşımlar olacağını anlamam da vakit almamaktadır. 
Yalnızca Enver Paşa hakkında değil tarihten daha nice portreler hakkında güdülen bu sempatizan savunmaların birtakım görüşlerin zihinlerindeki belki de birçoğu iyi niyetli hayallere, sevdalara ete kemiğe bürünmüş bir temsilci, bir lider yaratmak arzusundan türediğini görmek çok zor değildir. Aksi durumda ise, Enver Paşa’yı vatan haini ilan edenlerin de bu kez zihinlerindeki görüşü güçlü ve meşru kılmak adına bu görüşün karşısında aslında var olmayan bir zıt karakter, bir düşman çete lideri çizme isteğinde olduklarını söylemek gereklidir. Nihayetinde Enver Paşa ne ilkidir ne de öteki.
 Enver Paşa Türk tarihinde önemli bir şahsiyettir. Öte yandan tarihi okumak ve anlamaya çalışmak; hakkında sınırlı bilgiye erişebildiğimiz kişileri kalıplara sokmak, istediğimiz şekillere girene dek yontmak ve bizim zihnimizdeki forma gelince de teşhir etmek değildir. Tarih, daha çok okudukça bilgimizin azaldığını hissedeceğimiz, objektifliğe, ahlaklı bilgi avcılarına en çok ihtiyaç duyan alanlardan biridir.
Son olarak, Enver Paşa hakkında bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olmak istemeyenler için Şevket Süreyya Aydemir’in üç ciltlik Enver Paşa isimli eseri ve Murat Bardakçı’nın ve İlber Ortaylı’nın ve 4-5 Ağustos tarihli köşe yazıları önerilebilir. 

Etiketler : rabia
Yorum Yaz
  • UYARI: Konuyla ilgisi bulunmayan, hakaret içeren cümleler veya imalar, inançlara saldırı, şiddete teşvik yorumları onaylanmamaktadır.