Başkan Sekmen’den en anlamlı bir hizmet…
Tansa’dan Halk Pazarına…
Tam adı, tanzim satış mağazasıydı. Kısaca “Tansa” denirdi.
Bu mağazalardan Erzurum’da kaç yerde vardı; doğrusu hatırlamıyorum.
Ama biri Cumhuriyet Caddesi’ndeki belediye binasının zemin katındaydı.
Bugün ki zincir marketler gibiydi.
O gün ki şartlarda misal; bir bakkal dükkanıyla kıyaslanmayacak kadar lükstü, bol ürün çeşidi vardı ve en önemlisi de fiyatlar cazipti.
Bir de ordu pazarı vardı. O hem fiyat hem ürün kalitesi bakımından, Tansa’ya nispeten birkaç tık ilerideydi.
Ordu pazarlarından sivil halk alış-veriş yapamazdı. Adı üstünde, ordu pazarı…
Konu uzayıp gitmesin diye Sümerbank’tan bir cümle ile söz edeyim.
O da tekstil, halı, beyaz eşya ve benzeri ürünlerde lider durumundaydı.
Öncelik memurlarındı.
Köprülerin altında çok sular aktı.
Devir değişti, şartlar başkalaştı, insanların beklenti ve ihtiyaçları aldı başını gitti.
Küresel sebeplerden kaynaklanan iktisadi krizler…
Ülkemizin maruz kaldığı doğal afetler…
Salgın hastalıklar…
Hepsi bir araya ve aynı döneme denk gelince, ne yazık ki ülkemizde insanımızın ağzının tadı kaçtı…
Pahalılık can yakar oldu, dar gelirlinin üstünden dozer gibi geçti.
Devlet, maddi sıkıntı çeken insanımızın ihtiyacına bir nebze de olsa yetişebilmek için kimi çözümler aradı.
O çözümlerden biri Tarım Kredi Kooperatifi Marketleri, diğeri de Et Kurumu’nun perakende et satışı yapması…
Her iki yerde de fiyatlar, (özellikle bazı ürünlerde) marketlerden en az yüzde otuz daha hesaplı…
Muhtemelen başka şehirlerde de vardır.
Erzurum’da, Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Sekmen yine muazzam bir hizmete imza attı:
HALK PAZARLARI
Sayısı beşi buldu. Besbelli ki zaman içerisinde daha da artacak.
Tansa gibi bir dükkandan ibaret değil.
Çok geniş bir alanda ürün çeşitliliği bakımından çok zengin…
Fiyatlar hesaplı, ürünler kaliteli.
Mehmet Sekmen, pek çok belediye başkanı gibi bu meseleyi kendine dert edinmeyebilirdi.
“Serbest piyasa koşulları geçerli” deyip, sırtını dönebilirdi.
Yapmadı. Sırtını dönmedi.
Fakir fukara sofrasına biraz daha uygun fiyata gıda götürsün diye elini taşın altına koydu.
Planlı programlı bir şekilde muhtelif semtlerde beş tane halk pazarı kurdu.
Ahali çok memnun…
İstihdama ve mahalli üretime çok ciddi katkısı var bu halk pazarlarının…
Mehmet Sekmen, Anayasa’daki “Türkiye Cumhuriyeti Devleti sosyal bir hukuk devletidir” ilkesini, sosyal devlet noktasında eyleme döküyor.
Üstelik çok da başarılı oldu.
Erzurum’da her gün on binlerce vatandaşımız, bu pazarlara gidiyor ve kendince fiyatını uygun gördüğü ürünleri kolayca satın alıyor.
Mehmet Sekmen, bu şehri sadece şekil olarak dönüştürmedi.
Mehmet Sekmen, bu şehrin manevi, sosyal, kültürel ve spor hayatına da nüfuz etti. Birbirinden güzel dokunuşlar yaptı.
Halk pazarları bunun son örneği…