Birden fazla rap sanatçısının birlikte çıkardığı parça Susamam, iki günde 13 milyon izlendi,
twitterda hakkında en çok konuşulan konu oldu. Eser, on yedi rap sanatçısının her birinin bir toplumsal sorunu işlemesi ve ardından Şanışer isimli Rap sanatçısının bu sözleri birleştirmesi
ile ortaya çıkıyor. 15 dakikalık bu parçada kadına şiddetten, adalete, hayvana şiddetten doğa tahribatına kadar Türkiye gündemini işgal eden birçok sorun ele alınıyor.
Yılmaz Büyükerşen, Datça Belediyesi, Şişli Belediyesi, Çukurova Belediyesi gibi birçok belediye resmi twitter hesaplarından parçaya olan hayranlıklarını dile getirirken Büyükerşen, bu çıkışı sanatın değiştirici gücü olarak değerlendirdi. Kimi gazeteler, kanaat önderleri ise parçayı iğrenç olarak adlandırırken kimileri sanatçıların sicillerine gönderme yaptı kimileri ise parçayı PKK-FETÖ prodüksiyonu olarak değerlendirdi. Bu parçayı hazırlayan bu kadar sanatçının yaşam tarzlarıyla, düşüncelerinin tamamıyla herkesçe onaylanmaları elbette mümkün değildir.
Lakin yapma atma şu izmaritini denize diyen bir eser niçin iğrenç olarak adlandırılır? Yahut bir gece haksız olarak içeri alınsa biri bunu haber yapacak gazetecinin olmamasının dile
getirilmesi niçin rahatsız eder?
Sokak başı üniversite kurulmasını eleştirdi diye, bayramlara gölge düşüren trafik kazalarından, magandalardan kan parası verilmesi suretiyle üstü örtülen cinayetlerden bahsettiği için bir
sanatçı niçin FETÖcü olur? İğrenç bir parça bu iğrenç diye bağırıp çağıranların milyonlar kazandığı adam kayırmayı, vekil tanıdığının olması durumlarını eleştirdiği için mi FETÖ-
PKK prodüksiyonu oluyor bu çalışma?
Üstelik şarkıda yer alan sanatçılardan bir tanesi, Miraç, resmi twitter hesabından yaptığı açıklama ile kendisinin mültecileri, yoksulları, ezilenleri işlediğini; FETÖ ve HDP bağlantılı kişiler tarafından şarkının paylaşılmasından hoşlanmadığını belirtmişti.
Yukarıda anlattıklarımızdan, parçanın mükemmel olduğu yahut sanatçıların her birinin pırlanta gibi insanlar sonucu çıkarılmamalıdır. Elbette, parçanın içeriğindeki söylemlerin birçoğuna
katılmakla birlikte yer yer popülist söylemlerle boğulduğunu söylemekte fayda var. Üstelik ilgili toplumsal sorunların sanat camiasında da ilk işlenişi değil bu parça. Bir diğer konu ise parçayı haklı olarak eleştirilenlerin de belirttiği gibi eserin içeriğinin artık sessiz kalınmak istenmeyen konuları yansıtırken bir yandan sustukları ile de bir tercihte bulunmuş olması.
Bir diğer ifadeyle; sokaktaki zorbalıktan, işsizliğe kadar birçok konuya 15 dakikalık eserde yer verilirken şehit edilen öğretmenlerden, binlerce şehidimizden, kimi dağa zorla götürülen
gençlerin yarattığı sosyolojik sorunlardan söz edilmemesi parçayı eksik bırakan noktalardan. Nitekim nasıl ki liyakatın hiçe sayılması, hayvana şiddet, kadın hakları hükümetler üstü bir konu ise terörle mücadele de aynı bakış açısı ile işlemekten geri durulmaması gereken bir konudur.
