Haber Girişi : 01 Mayıs 2015 11:09

PADİŞAH-I ÂLEM OLMAK

PADİŞAH-I ÂLEM OLMAK
Padişahın biri, cuma günü câmiye gidiyordu. Muhafızları, caddeye üşüşen halka bir taraftan:
- "Çekilin!" diye haykırıyor, diğer taraftan da tekmeyle, sopalarla padişaha yol açmaya çalışıyorlardı. Bu esnada, tesadüfen orada bulunan zavallı bir fakir de, muhafızlardan birçok sopa yemiş, kan revan içinde kalmıştı. Dayanamadı. Padişahın arkasından şöyle bağırdı:
- "Şu yaptığın zulme bak! Halkın önünde böyle yaparsan, Allah senin gizli zulümlerinden cümleyi korusun! Güya camiye gidiyor, hayır işlediğini sanıyorsun! Senin hayrın buysa, şerrin kim bilir nasıldır?" (Mesnevi'den)
Tarih, insanlara, zalim ve merhametsizlerin açtığı yara, elem, ıstırap ve acılı manzaraları ve bunların hazin neticelerini bir ibret olarak sunduğu gibi, adil ve salih idarecilerin şefkat ve merhamet dolu şan ve şeref tablolarını da takdir ve teşvik olmak üzere sergiler.
Hz. Ömer hilafete geçtiği zaman: "Ey insanlar! Ben haktan ve adaletten ayrılırsam ne yaparsınız?" diye sormuştu. Ahaliden biri:
- "Ey Ömer! Sen eğrilir, haktan ayrılırsan, seni kılıcımızla doğrulturuz!" cevabını verince Hz. Ömer:
"- Elhamdülillah! Eğrilirsem beni kılıçları ile doğrultacak arkadaşlarım varmış!" diyerek şükretti ve sevindi.
Şeyh Sadî Gülistan'da şöyle der: Zalim ve fasık biri, bir Allah dostuna: " İbadetlerin hangisi efdaldir?" diye sorar. O da: "Senin için uykudur. Çünkü, uykuda olduğun zaman kimseyi incitemezsin!" cevabını verir.
Osmanlı Padişahları cuma namazı için sarayın merdivenlerinden inerken bir mabeyinci:
"- Padişahım çok yaşa, uğrun açık ola!" diyerek dua eder ve muhabbetlerini arz ederdi.
Padişah, camiye de halkın tezahüratı arasında iki sıra muhafız alayı arasından geçerek giderdi. Padişahın, nefsanî duygularına, halkın da tezahürat ve iltifatlarına mağlup olmaması için, bu defa da muhafız kıt 'ası hafif bir sesle:
"- Mağrur olma Padişahım, senden büyük Allah var!" nakaratı ile ikazda bulunurdu.
Yavuz Selim'den bir hatırayı devrin vak'a-nüvisi şöyle nakleder:
"Yavuz, Mısır'a girdiği zaman halk onun ihtişamını seyretmek için pencerelere koştu ve caddeleri doldurdu. Yavuz ise, en önde değil, mütevazî askerlerinin ortasında yürüyordu. Kavuğu ve elbisesinin de etrafındakilerden hiç bir farkı yoktu. 
Mısır dönüşü Şam'da cuma hutbesinde kendisinden bahsedilirken "Mekke'nin ve Medine'nin hakimi" (hakimü'l-harameyn) denince;
"- Yok, yok! Belki hizmetçisi!" (hadimü'l-harameyni) diye ağlayan kanlı gözlerle cevap verdi.
İstanbul'a dönüşte gündüz vakti Üsküdar'a vardılar. İstanbul halkının, kendisine büyük tezahürat yapacağını haber aldığından arkadaşı Hasan Can'a:
"- Hava kararsın, herkes evlerine dönsün, sokaklar boşalsın, ben ondan sonra İstanbul'a gireyim. Fanilerin alkışları, zafer takları ve iltifatları bizi mağlup edip yere sermesin!" dedi."
Hasan Can'a şu mısraları okuyordu:
"Padişah-ı alem olmak, bir kuru kavga imiş,
Bir velîye bende olmak, cümleden a'la imiş!.."
Yavuz'un lalası olan Hasan Can, Yavuz'un vefatını şu şekilde anlatır:
"Sırtında şirpençe adı verilen bir çıban çıkmıştı. Çıban kısa zamanda büyüdü bir delik haline geldi. Yaranın içinden Yavuz'un ciğerini görüyorduk. Kendisi çok mustaripti. Yanına yaklaştım:
"- Padişahım artık Allah ile beraber olmak zamanınız herhalde geldi!" dedim.
Koca sultan döndü, yüzüme hayretle baktı ve:
"- Hasan! Hasan! Sen beni bu ana kadar kiminle zannediyordun?.. Bana bir Yasîn oku!" dedi. Ve Yasin'in arasında ruhunu Rabbine teslim etti. Allah rahmet eylesin.
Evet! Bir kimsenin kendi nefsini aşağı tutması, kimseye büyüklük taslamaması, Allah'ın kullarında arzu ettiği üstün bir meziyettir. Bu hususta dikkat edilmesi gereken şey; tevazuun, dünya ehline sokulmak, paye almak için değil, rıza-i ilahî için olmasıdır. Aksi halde zillet olur.
Tevazuun zıddı olan kibir, büyüklük taslamaktır. Şöhret, insan için en büyük nefis afetlerindendir. Şöhret sevdasına düşen bir kimse, pek çok zulüm irtikâp eder de, farkında bile olmaz. Kendini alçaltır ve zalimlerden olur. 

Yorum Yaz
  • UYARI: Konuyla ilgisi bulunmayan, hakaret içeren cümleler veya imalar, inançlara saldırı, şiddete teşvik yorumları onaylanmamaktadır.