Haber Girişi : 04 Kasım 2019 01:46

ORGAN NAKLİ GÜNLERİNİN DÜŞÜNDÜRDÜKLERİ

ORGAN NAKLİ GÜNLERİNİN DÜŞÜNDÜRDÜKLERİ
Böyle harika bir haber, hangi Erzurumlunun gönlünü hoş etmez?
"Erzurum'da, Atatürk Üniversitesi ev sahipliğinde yurt içi ve yurt dışından cerrahların katılımıyla düzenlenen '4. Doğu Anadolu Organ Nakli Günleri' başladı."
Etkinlik hakkında ayrıntılı bilgi aldığım bir dosta şöyle dedim telefonda: "Güzel
faaliyetleriyle göz dolduran Üniversite yönetimi, şehrin gözbebeği bu güzide ilim
ocağını, ulusal ve küresel ölçekteki başarılarla layık olduğu zirveye yaklaştıracak
inşallah. Güçlü emareler bu yönde."
Birkaç ay önce Rektör Prof. Dr. Ömer Çomaklı'yı makamında ziyaret etmiştim.
Kısa bir sohbete izahını sığdırdığı projeler umutlarımı yeşertti. Gönlümdeki mevkii Palandöken'den yüce olan bu güzide ilim abidesi ile ilgili hayallerimin gerçekleşeceğine dair inancım pekişti o görüşmede. Rektör Beyin harbi ve hasbi heyacanı, hedefleriyle ilgili iradesi hoşuma gitti.
Girişe aldığım haberi okurken şöyle düşündüm:
Elbette bir üniversite yönetiminin idari, mali başarıları da önemli. Güzel binalar
yapmak, kampüsü tanzim etmek, fidan dikmek, asfalt dökmek gibi işler ihmale gelmez.
O zaruri işleri liyakatli yöneticiler başarılı bir şekilde hallediyorlar. Rahmetli
Topçu'nun dediği gibi: "Eski asırlardan kalma bir kral sarayı olan Sorbonne,
içinde dolaşan adamlarla çatırdayacak kadar harap bir binadır."
Böyle olmalı demiyoruz elbet; binalarımız mamur, kütüphanemiz zengin, labaratuvarlarımız dünya ölçeğinde olsun ki bilim üretiminde, alıntılanma kapasitesindeki yayın sayısında, patentte ve cümle ilmi alanlarda dünya ile yarışabilelim. Akademik kadro problem değil, icat çıkarsın! Velhasıl,
Rektör'ün, Dekanların, Hocaların gecesi gündüzü bilimsel faaliyet olmalı. Fiziki mükemmeliyet, idari başarı mühim, ehem olan ise bilimsel seviye...
Bilimsel düzeyi yükseltmeye yönelik uzun vadeli değişim ve dönüşüme yoğunlaşırken bir yandan...Diğer yandan da bilimsel çalışmaları pratik zemine taşıyacak ulusal ve küresel organizasyonlara ev sahipliğine yönelmek lazım. Konferanslar, paneller, kongreler şehri olmalı işte bu şekilde Erzurum, iki üniversitemizin gayretleri sayesinde.
Dünyanın, ülkenin meşhur cerrahları, nefrologları, kardiyologları, mühendisleri,
elektronikçileri, bilişimcileri, diğer tüm branşlardaki hocaları buyursun gelsinler,
misafirimiz olsunlar. Bilimin zirve şahsiyetlerini, tabiatın zirvesi Palandöken ile sık sık buluşturalım. Üniversitemiz bu imkân ve kabiliyete sahip; şehrimiz de her bakımdan bir dünya şehri çok şükür.
"Doğu Anadolu Organ Nakli Günleri" gibi harika etkinliklere ev sahipliği edelim
sürekli bir şekilde. İlim; itibar, iltifat gördüğü yerde önce konaklar, sonra yerleşir
oraya. İşte nihai gayemiz, çabamız bu olmalı.
Şehrin ekonomik bakımdan daha iyi bir noktaya gelmesi de buna bağlı, zenginleşme
devrimini gerçekleştirmesi de. Thomas A. Stewart’ın dediği gibi; "İçinde
yaşadığımız yeni çağda, zenginlik bilginin ürünüdür. Bilgi, ekonominin başlıca ham
maddesi ve en önemli ürünü haline gelmiş bulunuyor.
Günümüzde zenginlik yaratmak için gerek duyulan sermaye varlıkları arazi, bedensel emek, imalat aletleri ve fabrikalar değildir. Bunların yerini bilgi almış durumdadır."
Etiketler : vahdet
Yorum Yaz
  • UYARI: Konuyla ilgisi bulunmayan, hakaret içeren cümleler veya imalar, inançlara saldırı, şiddete teşvik yorumları onaylanmamaktadır.