Oltu’da neler oluyor?

Biliyorum kimse cevap vermeyecek, ama yine de soruyorum:

Oltu’da neler oluyor?

 

Pusula gazetesinden Sevda Güneş gitti, yerinde gördü ve yazdı:

“Kağıt üzerinde kapalı olan maden ocağı, hiçbir şey olmamış gibi üretime devam ediyor!”

Bu maden ocağı niye kapatılmıştı, söz de olsa…

Kömür yerine taş çıkarıyordu ve çıkardığı taşları devlete kömür namına kakalıyordu!

Yine Pusula’nın haberleri üzerine devlet, duruma vaziyet etmiş kömür ocağının kapatıldığını duyurmuştu.

Meğerse öyle değilmiş!

Taşı, kömür diye satan maden sahibi üretime tamgaz devam etmiş.

Oltu, Erzurum’un en büyük ilçelerinden biri, belki de birincisidir.

Ve fakat bu güzel ilçemizde garip şeyler oluyor.

Sanki de bir el olup bitenlerin üzerine şal örtüyor!

Daha üç gün önce, üç insanımız kehribar ocağında oluşan göçük sebebiyle ne yazı ki hayatlarını kaybettiler.

Ocak kaçaktı, çalışanların sigortaları bile yoktu!

Kabul; kehribar, Oltu’nun olmazsa olmazı… Kabul; kehribar, Oltu’da “ekmek” demek…

Ama insan hayatından daha kıymetli de değil ki…

Üç insan, söylemesi kolay üç insan toprağın altında kaldı.

Yaşayarak tecrübe ettik ne yazık ki…

Ülkemizde, insan canı aspirinden bile ucuz.!

Hangi medeni ülkede kaçak maden ocakları işler ve hangi medeni ülkede işçiler sigortasız çalıştırılır?

Türkiye’de hepsi bitamam mevcut!

Oltu’da kehribar çıkarılan kaç ocak var ve bunların kaçı ruhsatlı?

Bilen varsa bir cevap versin.

Kıymetli meslektaşım Orhan Bozkurt, şiir tadında bir yazı ile kehribarın nasıl zor şartlarda çıkarıldığını kaleme aldı.

Ekmek uğruna, geçim derdine insanlar bile bile ölüm çukurlarına giriyorlar.

Mezarlarını kendi elleriyle kazıyorlar yani…

Tıpkı ateşe koşan kelebekler gibi…

Oltu’da olan tam olarak şu mu?

Bir yanda sigortasız çalışan üç insan göçük altında kalıp ölüyor, öbür yanda resmi olarak kapatıldı denilen kömür ocağı olanca hızıyla çalışıyor!

Oltutaşı, artık teşbih olmaktan hızla uzaklaşıyor.

Her tanesi bir can anlamına gelmeye başladı.

Devlet son derece iyi niyetle, fakir fukaraya dağıtmak üzere Oltu’dan kömür alıyordu.

Bir gün ortaya çıktı ki: Dağıtılan kömürlerin neredeyse yüzde sekseni taş! Yani kömür değil.

Pekii ne oldu sonra?

Devlet açıklama yaptı:

“O kömür ocağı kapatıldı”

Sevda Güneş gitti yerinde gördü ve yazdı:

“O kömür ocağı kapatılmadı, çalışıyor!”

Soruyorum:

Birileri siyaseten Oltu’ya iyilik mi yapıyor kötülük mü?

Biz tespih çekelim diye Oltu’da insanlar ölüyor.

Bu neyin dünyası böyle?

 

Yorum Yaz
  • UYARI: Konuyla ilgisi bulunmayan, hakaret içeren cümleler veya imalar, inançlara saldırı, şiddete teşvik yorumları onaylanmamaktadır.