Şahsuvaroğlu ve Kalkan’a ayıp edilmesine ayıp edildi de…
Niye özür dilenmedi?
2025, “Türk Dünyası Turizm Başkenti Erzurum” yılı ya…
İşte bu kapsamda, birçok etkinlik yapıldı, yapılıyor.
Açış töreni oldu.
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz’ın yanı sıra çok sayıda yerli ve yabancı davetli Erzurum’da toplanmıştı.
İşte o fasıldan…
Erzurum’da “kış turizmi” başlıklı kapsamlı bir toplantı düzenleniyor.
Toplantıya ilgili onlarca kişi davet ediliyor. Bu kişiler arasında İstanbul’dan da iki isim var:
İstanbul Erzurumlular Kültür ve Dayanışma Vakfı Başkanı Murat Şahsuvaroğlu…
Erzurum Kartal Vakfı Başkanı Öner Kalkan…
Bu iki değerli hemşerimiz aldıkları davete icabet ediyorlar.
Uçağa atladıkları gibi soluğu memleketlerinde alıyorlar ve hemen toplantının yapıldığı salona varıyorlar.
Burada, bir noktalı virgül koyarak bir hakikatin altını kalınca çizme ihtiyacı duyuyorum:
Kuşkusuz ki Öner Kalkan da, Erzurum ve Erzurumlular için türlü fedakârlıklar yapan, canla başla bu uğurda çaba harcayan bir arkadaşımız.
… Ve fakat Murat Şahsuvaroğlu’nun durumu daha farklı…
Allah birini bin etsin, Murat Şahsuvaroğlu Erzurum için maddi manevi müthiş cömertlik sergileyen bir hemşerimizdir.
Babası Ali ağabeyi de öyledir.
Horasanlı bu aile, yalnızca fakir fukaranın imdadına yetişmez, aynı zamanda Erzurumspor için de çok şey yapmaktadır.
Misal; Erzurumspor ne vakit İstanbul’da gitse, Murat Şahsuvaroğlu hemen otelinde takımı ağırlar, ihtiyacını karşılar ve asla bir kuruş talep etmez.
Sadece Erzurumspor için de değil, dernekler ve başka kesimler için de aynı hürmeti gösteriyor.
Murat kardeşimizi ziyadesiyle tanımıyorum. Bir iki kere merhabamız olmuştur o kadar…
Babası Ali ağabeyi iyi bilirim. Erzurum’da ve İstanbul’da çok görüşmelerimiz olmuştur.
Şahsuvaroğlu ailesi ne etiket ne de reklam peşinde koşacak bir aile asla değildir.
Edebiyle oturup kalkmasını bilir ve zenginliği imtiyazlı olma aracı görmez.
Bu saptamadan sonra dönelim konuya…
Şahsuvaroğlu ve Kalkan, toplantının yapıldığı salona vardıklarında bir gariplikle karşılaştılar.
Toplantıya katılan bütün konukların iskemlesinin arkasına isimleri yazılıydı.
Onlar da kendi adlarının yazıldığı iskemleleri aradılar, ama yoktu!
Bir müddet salonda bir kenarda ayakta dikildiler. Belki bir görevli gelir de, “buyurunuz yeriniz şurası” der, diye…
Yok. Ne öyle bir görevli yanlarına geldi ne de kimse yüzlerine baktı!
İstanbul’dan kalkıp coşkuyla geldikleri ve üstelik davet edildikleri bir toplantıda, Murat Şahsuvaroğlu ve Öner Kalkan kimsenin umurunda olmadı!
Mecburen salonu terk ettiler. Doğruca hava limanına varıp İstanbul’a geri döndüler.
Davet ettikleri konukları adına yer ayırmayan toplantının düzenleyicilerinin zerre kadar umurunda olmadı bu ayıp…
Onları ne kimse aradı ne de ilgililer özür dileme ihtiyacı duydu!
Tek bir soruyla yazıyı noktalayalım:
“Biz bu kafayla mı turizm başkenti olacağız?”