O dönem; henüz emniyeti, maliyeyi ve de adliyeyi kuşatan paralelci şerefsizler tam anlamıyla kamudan temizlenmemişti, hatta 'tam anlamıyla' bile fazla hiç temizlenmemişti!
Düşünün ki, Başbakan için "şerefsiz" diyen itin önde gideni olan bir FETÖ'cü savcı, Erzurum'da bizzat başsavcı tarafından korunuyor, hatta terfi ettirilmek isteniyordu.
Kemal'i, yani Kevser'i işte o günlerde tanıdık.... Meğerse kendisi avukat olmasının yanısıra, STV namındaki televizyonda ana haber spikeriymiş! Hatta FETÖ içindeki meczuplar arasında, "mübarek bir zat"mış! Çünkü CIA ajanı Fetullah Gülen'in, matbaacı Salih adındaki kardeşinin sözde avukat oğlu!
Hakkımda açılan yüzlerce soruşturmanın, birkaçını da işte bu Kevser açmıştı! O gün itibariyle, adliyede Kevser'in hakkımda açtığı soruşturmaları jet hızıyla sonuçlandırmak (tabii ki beni cezalandırmak kaydıyla) isteyen nice vatan haini hakim ve savcı vardı.
Yani Türkiye için o günler; tam da kara günler, kabuslu gecelerdi...
Düşünün ki, Kevser (gerçi o kendisine Kemal denilmesini tercih ederdi. Galiba Kevser adını aşırı derecede Arapçı buluyordu! Mümkün ki, Yahudi abileri ve Amerikancı amcaları bu ismi beğenmeyecekleri için Kemal adını tercih etmişti!
Muhtemelen ki, bu tosunun hukuk diploması da sahteydi, spikerliği de... Neticede zaten kendisi de sahteydi. Yoksa bugün niye bulunamasın ki!
Çünkü bu alçakların gerçek olan tek yanları: İhanettir..
Gerisi palavra...
Kevser'in uyduruktan matbaacı olan babası, kardeşi üzerinden milyonları cukka eden tipik bir Şark kurnazıydı. Oğlu Kevser ya da Kemal de babasının yolunda yürüyüp geri zekalı şakirtleri sövüşleyen bir uyanıktı.
Çok komik!
Devlet bugün, o gün serbest bıraktığı hatta neredeyse göğsüne madalya taktığı Kemal'i arıyor!
Soruyor: Bir adı Kevser, öteki adı Kemal olan nerede?
Evet o günkü savcı bey, evet; o günkü ağır ceza reisi olan zat haydi siz söyleyin:
Kemal'i nereye gönderdiniz?
Matbaacı Salih'in oğlu Kevser bugün kayıp...
Adliye O'nu arıyor! Çünkü: Sanık olduğu davada duruşmalara gitmiyor!
Ne sanıyordunuz ki...
Kevser gelecekti, ifade verecekti, hatta hakkında hükmolunan cezaya razı olacaktı!
Kamera şakası yapmıyorsa birileri eğer, dün Kevser'i serbest bırakan ve O'nun hakkında yazı yazan bendenize onlarca soruşturma açan savcı ve hakimlere bakın...
Muhtemelen bazıları başsavcıdır, bazıları da ağır ceza reisi!
Yoksa Kemal'ler nasıl kaçardı ki...
