Evlat acısıyla yanıp kavrulmayı, evlat acısı çekenler bilir ancak…
Ne desek, nasıl bir tarif getirsek nafile…
Bir baba bir ana gözlerinden sakındıkları evlatlarını toprağa verirken ne hissediyor acaba?
Nasıl ki “Ruh nerede, hadi bana göster” denildiğinde, bütün cevaplar geçersiz bütün akıl yürütmeleri çaresiz kalıyorsa…
Bir babanın bir ananın evlat acısı da zahir böyle bir şey…
Lütfü Yücelik…
Kim bilir şimdi ne haldedir, hangi onulmaz acılar içindedir.
Doksanlı yılların sonuna doğruydu…
Evlatlarının en küçüğü olan Yunus Emre, bir silah kazasıyla daha lise talebesiyken hayatını kaybetti.
Lütfü Yücelik öyle bir yıkıldı ki, sanırsınız kıtalar yer değiştirdi.
Aylarca yıllarca ağladı, gizli gizli…
Hanımı, kızı, oğulları Fatih ve Ahmet kahroldular da kimse ne olup bittiğini tam olarak anlayamadı…
Rabbim, kimseyi taşıyamacağı yükle imtihan etmez ilahi düsturundan hareketle…
Demek ki Lütfü Yücelik’in, muhterem eşinin ve çocuklarının sınavı bitmemiş…
Bu kez ikinci evlatları Fatih’le sınandılar.
Fatih, gencecik bir arkadaştı.
Babasının iş yükünü üstlenmiş, o uğurda müthiş bir mücadele veriyordu.
Bir Ankara akşamında, güneş Fatih için battı.
Beraberinde kayınbiraderi Cüneyt Dinçer de vardı.
Yalnızca evlerine gidiyorlardı.
Kaza mı çok acımazdı yoksa kaza tedbiri bozar inancımı geçerliydi; bilmiyorum…
Erzurum’da haberi alan aile, Yunus Emre’den sonra bir kere daha karanlığa gömüldü, yeniden acılar arkan ırmakta boğuldu.
O hangi yürektir ki, iki evladının ölümüne rağmen yeniden çarpsın…
Yenge Hanım, senin ne halde olduğunu tarife imkan yok zaten…
Önce Yunus Emre, şimdi de Fatih…
Hangi deryadan hangi suları, hangi çiçeklerden hangi ilaçları getirseniz getirin beyhude…
Lütfü Yücelik cayır cayır yanıyor.
İki evladını kendi elleriyle toprağa vermiş bir baba o…
Lütfü ağabeyi…
Mevla’m sana, muhterem eşine, kızına, oğluna, gelinine, torunlarına ve cümle candan yakınlarına dayanma gücü versin…
Acını yüreğimin derinlerinde hissettim.
ALLAH RAHMET ETSİN.BAŞINIZ SAĞOLSUN .ALLAH GERİDE KALANLARA ÖMÜR VERSİN.RABBİM DAYANMA GÜCÜ VERSİN...
Allah sabırlar versin Rabbim dayanma gücü versin sözün bittiği yer...
Allah rahmet eylesin Mehmet bey işte tam 50 bin şehit bu şekilde ailelere acı veriyor şimdi kalkıp 50 bin şehit verilmişken pkk lı iti köpeği meclise davet edenlere bir çift lafınız yokmu. Bu itleri affetmeyi düşünüp plan yapanlara söylüyorum tuttuğunuz yol yanlıştır milletim yüreği kan ağlıyorken kimse pkklı köpege dayın diyemez o bir bebek katili azgın terörist canidir. Bunlar ölene kadar o hapisten çıkmamalıdır aksi halde millet kimsenin gözünün yaşına bakmaz