Lakin asıl soru şu: CHP niye intihar ediyor?

Tamam… CHP’li bir Çat Belediyesi var, onu da yazalım…

Lakin asıl soru şu: CHP niye intihar ediyor?

Özgür Bey, ben sorumu sorayım ister cevap verirsiniz, isterse görmezden gelirsiniz:

Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ten size emanet o koltuk mu daha değerli, baklava kutusu içerisinde belediyeye verilen rüşvet paraları mı?

Çat hariç Erzurum’da CHP’li belediye başkanı yok.

Dolaysıyla günlerdir ülkenin bir numaralı gündemi olan, CHP’li belediye başkanlarına yolsuzluk soruşturması haberleri, Erzurum’da dikkatleri bir noktaya toplamıyor.

Pekii Çat Belediyesi ne durumda?

Baksanıza CHP’li belediye başkanlarının adları Marmara’dan Akdeniz’e uzanan bir silsilede yolsuzlukla anılıyor.

Masuniyet karinesine sıkı sıkı bağlı kalarak, Ne İmamoğlu ne de gözaltına alınan veya tutuklanan CHP’liler için “yolsuzluk yaptılar” demiyoruz. Yargı hükmü icra oluncaya kadar da bu tavrımızı koruyacağız.

Çat Belediyesi diyorduk…

İnşallah yanılmıyorumdur.

Bendeniz, Çat Belediyesi’nde ne yolsuzluk yapılacağına ne de akla ziyan bir iş olacağına inanmıyorum.

Hayır… Bu düşüncemi, Çat Belediyesi’nin eti ne budu ne ki yolsuzluk olsun, diye serdetmiyorum.

Çat Belediye Başkanı Arif Hikmet Kılıç ciddi bir insan ve besbelli ki akçeli işlere bulaşmayacak kadar da vakur…

CHP Genel Başkanı Özgür Özel’i anlamakta ciddi ciddi zorluk yaşıyorum.

Niye böylesine körü körüne bir inat ve ısrarla kimi bulaşık adamları savunuyor?

İçerisi Euro dolu olan o baklava kutusu bile mi, Özgür Beyi sorgulama yapmaya sevketmiyor?

CHP gibi köklü ve büyük bir partide nasıl olur da bir üst akıl olmaz?

Uzun yıllar evvel bir büyük rüşvet işi ve banka soygunu olmuştu.

Bu hadise üzerine denilmişti ki:

“Rüşvetin belgesi mi olur?”

O yıllarda, teknoloji bu sevide değildi. Dijital düzen, iletişim ağları ve kamera kayıtları ise bu çapta hiç değildi.

Şimdi artık rüşvet belgeleniyor.

Baklava kutusunun içinde 110 bin Euro!

Özgür Özel, esasında zeki, cesur ve milli yanı yüksek biri…

Hakikaten anlamıyorum, bu kalibredeki biri niye başka birine erkete oluyor?

Evrensel bir hukuk kuralıdır:

Evladın işlediği bir suçtan babası, babasının işlediği bir suçtan da evladı mesul tutulmaz.

Her partide olabileceği gibi CHP’nin içinde birileri suça bulaşmışsa bunun bedelini niye CHP ödüyor, niye Özgür Özel neredeyse canını ortaya koyarak müdafaa yapıyor?

Özgür Bey, o meşhur itirafçı işadamı için diyor ki:

“O itirafçı değil, iftiracı.”

Tamam da… İçi para dolu baklava kutusu neyin nesi?

Bir de şu var:

Türkiye’de aklı başında bir savcı, hakim, polis şefi ya da jandarma komutanı, elinde hukuken muteber bir delil olmadıkça böylesi büyük bir işe kalkışmaz.

Torbacılara değil, belediye başkanlarına operasyon yapılıyor.

CHP, dahili ve harici düşmanları tarafından kuşatılmış durumda…

Eğer yeniden Kuva-i Milliye olamazsa, bu kuşatma onu müstemleke yapar.

Bugünlerde en sıkça duyduğumuz bir soru var:

“Bu rüşvet iddiaları niye yalnızca CHP’li belediyeler için var. AK Partili ve MHP’li belediyeler sütten çıkmış ak kaşık mı?”

Mümkün ki o belediyelerde de yalan yanlış işler olabilir.

Kim ne biliyorsa, elinde bir delil varsa hemen savcılıklara koşsun, ihbar etsin.

O malum itirafçı, besbelli ki Türkiye’nin dört bir yanında kamuyla iş yapmış.

Niye itirafları arasında AK Parti’li ya da MHP’li şu belediye de benden şu kadar rüşvet aldı demiyor?

Derse, öldürülür mü yoksa!?

CHP atıklarından kurtulmadıkça limana salimen varamaz.

Özgür Bey artık bir tercih yapmak zorunda:

Ya CHP ya da şaibeli kimseler.

Çünkü insanlar gibi devletler de müesseseler de ölüyor.