Temmuz'dan beri güvenlik güçlerinin yoğunlaştırdığı operasyonlar yüzünden ölümcül darbeler alan ve neredeyse kıpırdayamaz duruma gelen PKK'nın Kandil'deki ela başlarından olan Karayılan, yaklaşık iki hafta önce yaptığı bir açıklamada, "İstersek metropolleri vururuz" demek suretiyle Türkiye'ye gözdağı vermişti.
Karayılan'ın bu tehdidini ciddiye alacak olursak eğer, bu durumda önceki gün Ankara'da meydana gelen katliamı PKK'nın yaptığını mı düşünmeliyiz?
Saldırıdan bir gün önce, (pazar gününden geçerli olmak üzere) çatışmazlık kararı alan PKK'nın, Karayılan'ın izinden giderek bu saldırıyı yapmış olabileceği ihtimali üzerinde duruluyor. Ancak aynı zamanda Irak ve Suriye'de hala etkisini sürdüren IŞİD'in de patlamadan duyduğu memnuniyetten hareketle, saldırıyı tıpkı Suruç'ta olduğu gibi IŞİD'in de yapma ihtimali çok yüksek...
İt izi ile kurt izinin birbirine karıştığı mayınlı bir alandayız. Bilinen tek bir gerçek var, o da şudur: İçeride ve dışarıda Türkiye'nin birlik ve beraberliğine kesdeden bir çok unsur veya terör örgütü var. Hepsinin de müşterek talebi: Yıkılmış ve yenilmiş bir Türkiye vücuda getirmektir. Dolayısıyla bu saldırıyı o terör örgütlerinden birinin yapmış olması hiç de sürpriz sayılmaz. PKK adına Karayılan da rol çalmak isteyebiliriz, IŞİD de... Çünkü her ikisinin müşterek düşmanı: Türkiye!
