Haber Girişi : 17 Aralık 2017 22:37

İÇİMİZDEKİ KUDÜS

İÇİMİZDEKİ KUDÜS
Gitmesek de gelemesek de bizim bir Kudüs'ümüz var, kilometrelerce ırak, şah damarımızca yakın.
İsrail işgal etmiş, çökmüş oturmuş üstüne, hikâyesi malumunuz, tekrar anlatmaya ne hacet?
Şu kadarını içselleştirmemiz, hal ve hareketimize buna göre tanzim etmemiz kâfi: "Müslümanlar uyanıp bir araya gelmez ve Kudüs'e sahip çıkmazlarsa sıranın, Mekke ve Medine'ye gelmesi kaçınılmazdır."
*
İslam âlemi için ne ifade ediyor bu mukaddes belde, tam kestiremiyorum. Söz gelimi falan ülkenin, falan şehrindeki bir Müslüman, İsrail'deki bir Yahudi yahut ABD'deki radikal (evangelist) bir Hristiyan kadar derinden bağlı mı bu şehre ve onun ifade ettiği değerlere.  
İç dünyasında ne kadar ulvi, ne kadar dokunulmaz?
Bu mühim, çünkü bir toprağı vatan belleme, bir şehri kutsal bilme önce yürekten başlar, gönülde filizlenir, beyinde taht kurar. Kudüs, Mekke, Medine, İstanbul, tümüyle 'Değmesin mabedimin göğsüne namahrem eli' anlayışının koruma duvarları içinde yer almalı daima. Kızılelma hudutlarına dâhil edilmemiş mabetler sonsuza dek kaybedilmiş vatanlardır, öyle bilir, öyle inanırız.  
*
Bir de şu var. Mukaddeslerimiz küresel taarruzlara maruz kaldığında karşı koyuşumuz içten olmalı, tesirli olmalı, sürekli olmalı. Şan için, şöhret için, ben de bir şeyler yaptım gösterişi için klavye sallayacaksak sallamayalım. Küçükte olsa kendi çapımızda etkili adımlar atalım, eylemse eylemde, yardımsa yardımda bulunalım. Erzurumlu hemşehrilerim gibi, tutup çoluk çocuğun elinden meydanlara koşalım, büyük organizasyonların bir parçası olalım.  
*
Muhtemel sonuçları ne olunsa olsun, İstanbul'daki İslam İşbirliği Teşkilatı Zirvesi'nin karar bildirgesinde 'Doğu Kudüs, Filistin'in başkentidir, Filistin'i tanıyoruz' haykırışını, İslam dünyasının bugüne kadarki en haysiyetli çıkışı olarak alkışlıyorum.
*
Hiçbir şey yapmadan, yapılan her şeyi küçümseyen, kifayetsiz bazı tipler var ya? İşte onlar konuşup yazmaya başladılar, 'karar iyi de sonuç almak zor.' diye.
Hiç öyle düşünmüyorum.
Bu tarihi faaliyetin önemi, neticesinden müstakildir, bu haliyle bile fevkalade özel ve güzeldir.
Hani derler ya, öyle davalar vardır ki, açılması yeterlidir tarihe geçmesi için, çıkan karar ne olursa olsun.
Bu da öyle. Bu kadarı bile büyük, tarihi bir başarı. Kaldı ki ben bu kararın diplomatik ve siyasi gelişmelere de vesile olacağına inananlardanım.

Sayın Cumhurbaşkanımızın ceht ve dirayeti, üzerine adeta ölü toprağı serpilmiş İslam dünyasını bir nebze kendine getirdi. İstanbul'da filizlenen bu müşterek karar ve eylem iradesinin kök salmasını, kalıcı ve sürekli olmasını diliyorum. 
Yorum Yaz
  • UYARI: Konuyla ilgisi bulunmayan, hakaret içeren cümleler veya imalar, inançlara saldırı, şiddete teşvik yorumları onaylanmamaktadır.