Hırsızın hiç mi suçu yoktu?

1980 öncesi siyasiler 5,5 ay Cumhurbaşkanı seçmemişti. Ülke yangın yerindeyken oylamalarda Bülent Ersoy’a, Ajda Pekkan’a oy kullanılıyordu.

Siyasi cinayetler, faili meçhuller had safhadaydı.

Şehirler bölünmüş Sivas, K.Maraş, Çorum ve Malatya’da katliamlar yapılmıştı.

Ülke cehennem yeriydi.

Bu durum siyasileri ve yetkilileri hiç rahatsız etmiyordu.

Çözüm üretmesi gereken siyasiler olayların üzerine benzinle gidiyorlardı.

Polis, Pol-Der ve Pol-Bir diye ikiye bölünmüş, kardeş kardeşi katlediyordu.

Kurtarılmış bölgelerde devlet yoktu.

Olaylarda 5000 kişi ölmüştü.

Cadde ve sokaklarda yürümek cesaret işiydi.

Neticede kanlı ihtilal gerçekleşti.

Binlerce insan işkenceden geçti, asılanlar oldu.

620. 000 bin insan gözaltına alındı.

Binlerce insan fişlendi ve hapishanelerde tutuldu.

İstikballerinden olanlar, sakat kalanlar, hapishanelerde çile çekenler faturayı ödediler.

Aradan yıllar geçti ihtilali hazırlayanlar için çok şey yazıldı çizildi ama kendilerine ülke yönetimi teslim edilen siyasiler ve yöneticiler için kimse hesap sormadı.

Sahi, hırsızın hiç suçu yok muydu!

 

Yorum Yaz
  • UYARI: Konuyla ilgisi bulunmayan, hakaret içeren cümleler veya imalar, inançlara saldırı, şiddete teşvik yorumları onaylanmamaktadır.