Haber Girişi : 13 Haziran 2017 13:32

Hatırlı pederlerin şanslı damatları!

Hatırlı pederlerin şanslı damatları!
Lafı eğip bükmeye gerek yok. Aksini düşünüyorsanız sokağa çıkıp bakın, siz de göreceksiniz: 
"Damat Adaleti" maşeri vicdanı kanattı, tarihe kirli ve şaibeli bir sayfa bıraktı.
Tamam; Damat Ferit'in, devlet ve toplum hayatı üzerinde açtığı kadar büyük bir tahribat değildi belki. Lakin bu, öyle görmezden gelinecek yahut bir iki demeçle geçiştirilecek bir vaka da değil asla... 

Milletin zekasıyla alay edildi! 
Bakar mısınız şu garabete.
Damatlardan biri uyku bozukluğu çektiği, öteki de sabit adres sahibi olduğu için tahliye edilmiş!
Bu derin hukuk içtihadından çıkarılması gereken hisseden kıssa nedir?
Misal...
Benzer durumdaki diğer sanıklar, hapishanelerde mışıl mışıl uyudukları ve de salıverilmeleri halinde gidecekleri bir sabit adresleri olmadığı için aynı "hak"tan yararlanamazlar!
Kim incinecekse incinsin, kim de kaşlarını çatakça çatsın.
Bu "Damat Adaleti", FETÖ ile mücadelenin haklılığına, meşruiyetine ve toplumsal desteğe halel getirmiştir.
Bugün toplumun her kesminde artık adalete karşı kuşkulu bir bakış hakim...  Çünkü: Orta yerde tevil götürmez bir hukuk katliamı mevcut!
Bazı çevrelerin, "fırsat, bu fırsat" 
diyerek, "Damat Adaleti" üzerinden hem AK Parti'ye hem de terörle mücadeleye abanmaları, belki onların FETÖ seviciliklerini haklı göstermez. Ancak bu, gözümüze gözümüze sokulan hukuk garabetini de temize çıkarmaz.
İster inanın ister inanmayın. 
Bu, "tevil zırva götürmez" sözünü haklı çıkaran kararlar yüzünden, FETÖ'cüler davul zurna çalıp oynuyorlar!
Meselenin en can yakıcı yanı ise şudur:
15 Temmuz gecesi; ülkesine, bayrağına, devletine ve istiklaline sahip çıkmak için canını hiçe sayan 248 şehidimizin aziz ruhları ve bu uğurda yaralanan yüzlerce gazimizin gönülleri mustarip oldu.
Bu ülke, 15 Temmuz'da tarihinin en ağır kanlı darbe girişimine muhatap oldu. Bedeli millet tarafından can'la ödenen bir direniş sayesinde, darbeci teröristler püskürtüldü ve sonra da tek tek yakalandılar.
Bu destansı mücadele, şunun bunun hatrından daha  kıymetlidir, daha mübarektir ve daha tarihseldir.
İster hakim-savcı olsun, ister siyasetçi, ister işadamı isterse devlet adamı farketmez... Hiç kimse FETÖ ile mücadeleye gölge düşürecek ve onu tartışmalı hale getirecek bir anlayışın veya tutumun içinde olamaz.
Çünkü o gece hayatını hiçe sayanlar, "şanslı damatlar"ın hatırlı pederleri değildi.
Adama sormazlar mı?
Tankların altında ezilenler, göğsünü namluya dayayanlar, başlarından aşağıya bomba yağanlar ve milletin kandili kararmasın diye canlarını siper edenler kimlerdi?
Şanslı damatlar ve hatırlı pederler mi, yoksa bizzat milletin kendisi mi?
Merak buyurmayın, milletin bu türden sorulara cevabı cebindedir. 
Biz bu soruyu, "Damat Adaleti"ni tribünlerden izleyenlere soruyoruz. 


Yorum Yaz
  • UYARI: Konuyla ilgisi bulunmayan, hakaret içeren cümleler veya imalar, inançlara saldırı, şiddete teşvik yorumları onaylanmamaktadır.