Bir dönem bendenizin de yönetim kademesinde görev üstlendiğim, Doğu Anadolu Gazeteciler Cemiyeti genel kurul yaptı.
Kızılay eski başkanı merhum Mithat Turgutcan’ın öncülüğünde 79 yılında kurulan Doğu Anadolu Gazeteciler Cemiyeti, o yıldan bugüne kadar birbirinden değerli başkanlar ve yönetimler tarafından temsil edildi.
Kimler geldi geçti, kimler…
Rahmetli Durdemir Bilirdönmez’i unutmak ne mümkün…
Allah sağlıklı uzun ömürler versin.
Kadir Sabuncuoğlu ve Salih Lütfü Şengül…
Ve elbette ki kıymetli “hocamız” Feridun Fazıl Özsoy…
Takvim yaprakları gibi insanlar; birileri giderken başka birileri kopan yaprakların yerini dolduruyor.
Yıllar geçiyor, yüzler eskiyor, insanlar yaşlanıyor.
Eskimez bir ilkedir:
“Değişmeyen tek şey: Değişimdir.”
Geçtiğimiz cumartesi günü Doğu Anadolu Gazeteciler Cemiyeti genel kurulunu topladı ve seçimli kongre yaptı.
İhlas Haber Ajansı (İHA) Bölge Müdürü sevgili kardeşim Ayhan Türkez başkanlığında bir liste seçimi kazandı.
Yani bugünden itibaren Ayhan Türkez, Doğu Anadolu Gazeteciler Cemiyeti başkanıdır.
Hayırlı uğurlu olsun. Başarılar diliyorum.
Erzurum’da iki cemiyet var.
Kuruluş tarihi itibariyle ilki Erzurum Gazeteciler Cemiyeti daha eski…
İkincisi ise, Doğu Anadolu Gazeteciler Cemiyeti…
Her ikisi de kıymetlidir.
Biri bana soracak olsaydı eğer ben derdim ki iki ayrı cemiyete lüzum yok. Bir çatı altında buluşun ve güçlü bir teşkilat olarak yola çıkın.
Kimse sormadı tabii ki…
Neyse ikisi de emin ellerde artık…
Birinde Musa Çakır, diğerinde Ayhan Türkez var.
Birbirlerine rakip değil, birbirlerini tamamlayan iki ayrı gazeteci cemiyeti…
Birbirinin gözünü oymak, kuyusunu kazımak niyetinde değil bu iki kıymetli meslektaşım…
Tatlı bir rekabet olacak besbelli…
Şöyle bir baktım.
Ayhan Türkez’in listesi son derece kucaklayıcı…
TRT var, Anadolu Ajansı var, Kardelen TV var, Pusula Gazetesi var, İHA var ve olmazsa olmaz gazeteciliğin namusunu yüreğine kazımış olan aziz kardeşim Orhan Bozkurt var…
Kimseyi ötekileştirmemiş Ayhan…
Ne Musa Ayhan’ın ne de Ayhan Musa’nın hasmı değil. Bu böyle biline…
Bendeniz, bu tatlı mı tatlı rekabette her iki cemiyet başkanı kardeşlerimi destekliyorum.
İnanıyorum ki bu gençler, eski kuşaklardan çok farklılar.
Farklılar. Zira:
Yarınları kin ve öfke üzerine inşa etmiyorlar.
Yetmez mi?
Dün telefonda bir meslektaşım bana şunu sordu:
“Ağabey, sen bu iki cemiyet arasında nerede yer alacaksın?”
Bir yere kayıtlı mensup olmaktan nefret ederim.
Bu yüzden her iki cemiyetteki kayıtlı üyeliğimi istifa etmek suretiyle nihayete erdirmiştim.
Şimdi siz zorluyorsunuz, illa da benim ağzımdan bir ikrar istiyorsunuz.
O vakit, o ikrarı veriyorum:
Tercihim, Doğu Anadolu Gazeteciler Cemiyeti…
Kimbilir belki de, bu tercihteki gerekçem gözümü orada açtığım içindir.
Ve fakat biri bana bugünlerde gelip dese ki:
“Sandık başına geleceksin. Ya Musa’ya ya da Ayhan’a oy kullanacaksın.”
Peşinen ilan ediyorum:
Ben o sandığa da o salona da o oylamaya da gitmem.
Ayhan kardeşim…
İyi ve doğru bir iş yaptın.
Aday oldun ve kazandın. Şimdi biz senden hizmet bekliyoruz.
Kimseyle hesaplaşma…
Erzurum’da araştırmacı gazeteci denince onur sağsöz 1 numaradır.