Haber Girişi : 15 Mart 2020 23:34

FETÖ yine oyun peşinde!

FETÖ yine oyun peşinde!
Yasa gereği Türkiye genelindeki tüm dershaneler kapatıldı, ama fiili durum hiç de
yasanın dediği gibi değil!
Devlet, başta ilk ve orta öğrenim olmak üzere tüm okulları ve üniversiteleri tatil etmesine karşın ülke genelinde faaliyet gösteren sözde dershaneler gizli gizli binlerce genci zehirlemeye devam ediyor. Erzurum gibi FETÖ meselesinde
hassas olan bir yerde bile farklı isimler altında açılan ama gerçekte yüzlerce öğrenciye dershane hizmeti veren korsan yerler var.

Ülke genelinde durum nedir bilemem ama bizim şehrimizde, öğretmenlerinin
yarısı resmi öğretmenlerden diğer yarısı da FET֒den atılan kimselerden oluşan dershaneler, (yasa gereği dersaheneler kapatıldı) hiç ara vermeden hiç ruhsat almadan hiçbir izne tabi olmadan ve hiçbir yaptırıma uğramadan güya falan
filan isim adı altında binlerce öğrenciye yüksek ücretle ders vermeye devam ediyor. En yürek yakan kısmı ise, buralarda el altından FETÖ propagangandası yapılması.
Aileler bu durumdan habersiz ama aynı aileler bilerek ve isteyerek çocuklarının korsan dershanelere gitmesine itiraz etmiyor.
“Size fatura veremeyiz, ama isterseniz bol bol dua ederiz!”
Şimdi haklı olarak soruyorsunuz, nedir bu diye…
Evet; bu söz, ne bize ne de aklıselim sahibi kimseye ait…
Bu söz, elan Erzurum’un en büyük dershane çalışanına ait, fatura veremiyor çünkü korsan…
Dershaneler kapatılmadı, bilmem ne kursu adı altında hepsi de açık ve hepsinin binlerce öğrencisi var ve hepsinde de ya eski FET֒cüler ders veriyor ya da bakanlığın resmi öğretmenleri korsan olarak çalışıyor…
Adamlar öyle gizli saklı yapmıyorlar bu işi…
Yüzlerce öğrencileri var, üniversite sınavı için ek ders veriyorlar.
Misal aynı okuldaki öğretmen bu dershanede parayla öğretmenlik yapıyor.
Ne o öğrenci ne de o veli sormuyor ki “Hoca hayırdır sen zaten benim çocuğumun öğretmenisin.
Benim çocuğuma ve diğerlerine okulda öğretmediğin neyi bu korsan olarak çalıştığın merdiven altı dershanede öğreteceksin?”
Hayır, veliyi geçtim, diyelim ki veli üç kuruş ucuza bulduğu için çocuğunu bu merdiven altı ve ne anlatıldığı belli olmayan yere gönderdi.
Pekii maarifin gözü önündeki bu yere niye kimse bakmaz?
Bu şehirde bir paket kaçak çay satsanız, ertesi gün haklı olarak polis ensenizdedir.
Fakat bu şehirde bilmem ne çocuk adı altında yüzlerce lise öğrencisine kaçak ders verdiğinizde devlet size sadece merhaba diyor!
Demek ki mesele bizim sandığımız gibi değil.
Ya bakanlıktan ya da mahallinden birileri birilerini acayip derecede koruyor.
Dershane yasak!
Ama yüzlerce lise öğrencisi harıl harıl her akşam ve her hafta sonu parayla ders alıyor.
Öğretmenler ise ya FET֒den atılmış eski öğretmenler ya da o öğrencinin okuduğu okuldan gelen sözde eğitimciler…
Yani okulda öğrencisine öğretmediğini, parayla dershanede öğreten ahlaksız!
Dikkat buyurduysanız ona öğretmen demedim, çünkü böyle ahlaksız biri normalde öğretmen olamaz, peki bunlara ne diyorsunuz…
Evet onların hepsi ya Milli Eğitim’de görev yapan resmi öğretmenler ya da eski FET֒cüler….
Ama hepsi özgürce çalışıyor, kimse kentin göbeğinde yüzlerce öğrencisi olan bu dershaneye dönüp bakmıyor bile…
Hani dershane yasaktı?
Palavra… Bakan Bey, tribünlere oynuyor…
Kim ki size dershaneler kapatıldı diyorsa inanmayın, gelin ben size en az bin öğrencisi olan ve öğretmenleri de resmi öğretmenlerden ya da eski Fetöcülerden oluşan kaç tane dershane göstereyim.
Etmeyin, bizim aklımızla ve zekamızla oynamayın.
Madem Milli Eğitim’in FETÖ ile bir derdi yok, madem Milli Eğitim’in yasadışı eğitimle bir derdi yok, o halde niye bu bakan ekranlara çıkıp palavra sıkıyor?
Erzurum gibi fukara bir şehirde bile binlerce aile çocuğunun devlette alamadığına inandığı ders için aylığı iki bin liraya bir dershaneye gönderiyor?
Öğrenci aynı, öğretmen aynı…
Tek fark: Aylık iki bin lira!
Aile iki bin lirayı verince anında çocuğu çalışkan oluyor ve anında öğretmeni üniversite sınavı kazandıran bir sihirbaz!
Hani genel bir kanaat var ya, “Allah korusun Tayyip Bey’e bir şey olsa yerine gelen kim olursa olsun en fazla üç ay sonra FETÖ yeniden Fetullah Gülen Hocaefendi olur ve yeniden devleti o kadrolar yönetir” diye…
Önceleri hiç inanmıyordum.,,
Mümkün değil diyordum.
Bu gördüklerim karşısında artık düşüncem değişti.
Baksanıza daha Tayyip Bey gitmeden yeniden dershaneler eskisinden de güçlü biçimde nasıl da çalışıyor.
Zahir birileri inanmış ki bu hükümet gidiyor.
İyi de geri zekalılar, gitse en fazla hükümet gider.
Tankların önüne yatan bu millet hiçbir yere gitmedi, aynı yerinde duruyor.
Öğretmen korsan, maliye kaydı yok, belediyenin zaten umurunda değil…
Aile ise, tıpkı eskiden olduğu gibi “çocuğum bu abiler sayesinde polis sınavını kazandı, oğlum bu abiler sayesinde subay okuluna girdi, kızım bu ablalar sayesinde savcı oldu, gelinim bu abiler sayesinde üniversiteye asistan oldu, damadım bu abiler sayesinde başmüdür oldu” şeklinde düşünmeye başladı.
Şoşarttığımı düşünüyorsunuz ya…
Emin olunuz ki bir kere daha duvara tosladığınızda benim ne denli haklı olduğumu göreceksiniz.
“Abi”ler devri yeniden hayat buldu.
Bu kez isimlerinin içerisinde sadece “hocaefendi” geçmiyor.
Zihniyet aynı, metot aynı, kin aynı, düşmanlık aynı…
Sadece para karşılığı bu alçaklara teşne olan devlet memurları başka…
Sayın Vali çok iyi niyetle bu şehir için çırpınıp duruyorsunuz, Sayın Maarif Müdürü Salih Bey siz de aynı çaba içindesiniz.. Duruşunuzdan devlete bakışınızdan ve şuana
kadar sergilediğiniz hizmet anlayışınızdan bir şüphemiz yok…
Ama bu olup bitenler neyin nesi?
Hayır; bizim Turan hoca orada olmasa bir an bile olsa şüpheye kapılacağım, ama biliyorum ki Salih’in ve Turan’ın olduğu yerde devlete ihanetin esamesi bile
okunamaz.
Öte yandan yahu bizim Cihan da orada müdür değil mi, nasıl olur da Salih’in, Turan’ın ve Cihan’ın olduğu yerde bazı alçaklar bu vatana ihanet etmeye kalkar.
Kalkarlar… Hem de hiç hesaba katmadığınız bir zamanda… Salih, Turan ve Cihan hocalarım sizin iyi niyetle amel ettiğinizden yana bir kuşkum yok…
Lakin oyun büyük, düşman gizli, silah zehirli…
Sevgili Cihan hocam…
Senin bu millete, bu ülkeye, bu devlete sadakatini sorgulamak abestir, ama sevgili hocam, bu korsanlar en çok senin bölgende...
Haydi ayağa kalk sevgili Cihan hocam…
Bakınız sevgili hocalarım, bu alçaklar akla hayale sığmayan oyunlarıyla yeniden devleti ve milleti kuşatmanın peşinde…
Eğer bugün kıytırık bir dershaneden ne çıkar derseniz, yarın esir olacağınız bir efendiniz olur.
Nasıl ki bugün din ve tarikat adına devlete sızmaya çalışan ve kendilerince özellikle belli bakanlıklarda alan üreten din tacirleri zararsız gibi görünüyorsa…
Bu korsan dershaneler de aynı hesap içerisinde…
Aklı olan kimse aynı delikten iki kez ısırılmaz.
Müslüman demedim, zira Müslüman aynı delikten değil iki kere, tam bir milyon defa ısırıldı, ama yine de çareyi Kur’an’da aramadı…
Şebeği olduğu yenidünya düzeni Müslümanın cehennemi olmuştu da o bunu bilmiyordu…

Etiketler : fetö
Yorum Yaz
  • UYARI: Konuyla ilgisi bulunmayan, hakaret içeren cümleler veya imalar, inançlara saldırı, şiddete teşvik yorumları onaylanmamaktadır.