Haber Girişi : 15 Haziran 2016 01:21

Devletten çıkmadılar ki, yeniden sızsınlar!

Devletten çıkmadılar ki, yeniden sızsınlar!
Paralel yapının gerçekte ne olup olmadığını en iyi bilen isimlerden biri de eski polis şefi Hanifi Avcı'dır.  Avcı, henüz ortada 17-25 Aralık yargı darbe girişimi yokken, o günkü adıyla "cemaat"in, yargı, ordu ve emniyet gibi stratejik devlet birimlerine nasıl sızdıklarına dair çok çarpıcı bilgiler açıklamıştı.
Ne var ki o günkü konjonktür bugünden çok ama çok farklı olduğu için kimse, Avcı'nın söylediklerine itibar  etmezdi. Üstüne üstlük Avcı sırf bu türden şeyler söylüyor diye belli kesim tarafından da tukaka ilan edilmişti. 
Zaman, Avcı'yı haklı çıkardı; hem de öyle bir haklı çıkardı ki, meğerse eski polis şefi buzdağının yalnızca görünen kısmını haber vermiş. Sadece genelkurmay eski başkanı İlker Paşa değil, nice aklı başında ve muhakeme yetisi olan insan aynı şeyi söyledi. Ortak düşünceleri şuydu:
"Şayet 17-25 Aralık yargı darbe girişimi başarıya ulaşmış olsaydı, Türkiye'nin bir Humeyni'si olacaktı."
Gazetelerde dün haber vardı.  Haberde yazıyordu ki, "FETÖ/PDY devlete yeniden sızmak için artık farklı yollar deniyor"
Sanki devletten temizlenmiş de yeniden sızmak diyorlar!
Neyse... Bu haber bana, dört yıl önce paralel yapının devlette ne denli kuvvetli olduğunu gösteren ve dolaylı olarak tanık olduğumuz bir hadiseyi hatırlattı.
Erzurum'dan 6 avukat, hakim veya savcı olmak için Ankara'da sınava girdiler. Bu avukatlardan ikisi karı kocaydı. Yazılı sınavda yüzlerce hakim-savcı adayı içerisinde Erzurumlu karı koca sınavı en yüksek puanla kazandı. Diğer dört Erzurumlu avukat da sınavı geçti. Derken mülakat günü geldi çattı.
Her aday gibi bizimkiler de mülakata girdiler. 
Heyet, karı koca adaylara, "bize uluslararası deniz hukukunu anlatın" bakalım dedi. Genç çift oradan bir soru gelebileceğini kestiremediklerinden misal bir medeni kanun kadar o bölüme çalışmamışlardı. Fakat buna rağmen az çok bi şeyler anlatıp, en azından malümatları olduğunu belli ettiler.
Onlar dışarı çıktı, diğer dört Erzurumlu girdi tek tek... 
Şimdi sıkı durun, o dört adayın dördüne de sorulan aynı soruyu açıklıyoruz:
"2011 Kış Oyunları hangi şehrimizde yapılmıştır!"
Şanslı(!) zeki(!) ve bi o kadar da cevval olan dört hemşerimiz bu zor(!) soruyu bir çırpıda cevaplayıp, hakimlik sınavının mülakatını geçtiler!
Peki karı koca ne oldu?
Ne olacak; o avukat karı koca uluslararası deniz hukukunu seller sular gibi ezbere bilmedikleri için yazılı sınavda birinci olmalarına rağmen sözlü sınavdan çakmışlardı!
İsimlerin bir önemi yok sadece şu kadarını söyleyelim.
O karı koca avukat, vicdanı ve fikri hür, vatanperver ve Erzurum muhafazakarı iki sade vatandaştı. İstanbul hukuk mezunuydular.
Diğer dört avukat ise, sapına kadar cemaatçiydi ve dördü de uyduruk üniversitelerden parayla diploma almış, hukukun h'sinden haberi olmayan aklı ve vicdanı ipotek altındaki kimselerdi.
Nasıl temizlenir bilemem; ama gördüğüm şudur: Devletin her kademesinde bu adamlardan öyle üç yüz beş yüz değil binlercesi var...
Yani FETÖ'nin devlete sızmak için yeni bir manevraya ihtiyacı yok; devlet nasılsa büyük oranda hala O'nun kontrolünde!
İnanmayan varsa, başka tarafları bir kenara bıraksın yalnızca adliyelere baksın yeter...


Etiketler : şener
Yorum Yaz
  • UYARI: Konuyla ilgisi bulunmayan, hakaret içeren cümleler veya imalar, inançlara saldırı, şiddete teşvik yorumları onaylanmamaktadır.