EKONOMİ Haber Girişi : 20 Aralık 2009 00:53

Çukurova Müftülüğünden Konferans

Çukurova Müftülüğünden Konferans
19 Aralık Cumartesi günü Seyhan kültür merkezinde Çukurova Müftülüğünün tertiplediği Kur’an ve Müslümanlar konulu Konferans halkımız tarafından yoğun ilgi ile izlendi.  

     Erciyes Üniversitesi İlahiyat Fakültesi  DEKANI  Prof. Dr. M. Zeki Duman'nın konuşmacı olarak katıldığı, Konferans, saygı duruşu, istiklal marşı ve Kur'an-ı Kerim okunmasıyla ve Çukurova Müftülüğünün faliyetleri sunumuyla başladı. Konferansa ilçe müftüleri, daire amirleri Kuran kursu Öğretmen ve öğrencileri, Din görevlileri ve kalabalık vatandaş topluluğu katıldı. Programın açılış konuşmasını yapan Çukurova İlçe Müftüsü  Abdullah Demir; " Halkımızın dini programlara yoğun ilgisinden dolayı vatandaşlara teşekkür etti ve Vatandaşımıza din hizmetinin sağlıklı sunulması halinde Adana halkının buna talip olduğunu vurguladı.

Sunuculuğunu çifte Minare Camii İmam-Hatibi Veli TEMEL’in yaptığı Konferansa ta konşan Erciyes Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dekanı ve Tefsir Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Zeki Duman; gerçek bir Müslüman olabilmek için Kur’an-ı okuyarak, anlayarak veya başkasından onun getirdiği kurtuluş reçetesini dinleyip anlayıp uygulayarak yaşamak gerektiğini belirtti. Kur’an-ı okuyup veya başkasından dinleyip öğrendiğimiz halde ona amel edilmediği takdirde gerçek bir Müslüman olunmadığını anlatan Duman, “Allah katında Yeryüzünde geçerli olan Din İslam ve onun da ana kaynağı Kur’an olduğuna göre inanan her Müslüman’ın Kur’ana göre amel etmesi onun prensiplerine göre yaşaması gerektiğini vurguladı.

Bunun dışına çıkan kişiye ise fasık (Allah’ın emir ve yasaklarına riayet etmeyen) denildiğini belirten DUMAN Peygamber efendimiz’in  şu hadisini örnek verdi.

 “Kur’an’ı okuyup onun emirleriyle amel eden kişi, tadı güzel, kokusu güzel turunçgiller (meyvesi) gibidir. Tadıda güzel kokusu güzeldir. Kur'ân okumaz ve okuyamaz, fakat onun emirlerini başkasından (ve okuduğu kitaplardan) öğrenip onunla amel eden kimse, hurma gibidir.  tadı güzel, fakat kokusu yoktur. Kur'ân okuyupta onunla amel etmeyen munâfık’ın benzeri de kokusu güzel fakat acı reyhâne (otu) gibidir. Kur'ân okumayan munâfıkın benzeri de tadı acı ve kötü, kokusu acı Ebû Cehil karpuzu gibidir. (Buhari-Tecrid-i Sarih No: 1784)

Peygamberimiz devrinde, Onun sahabeleri Kur’an ayetleri indirildikçe onu okurlar öğrenir onunla amel ederler ve sonra diğerini öğrenirlerdi. 

“Kur’an’ın İnsanları karanlıklardan aydınlığa çıkarsın” (14/İbrâhim,1) diye indirildiğini belirten Zeki DUMAN Asr-ı Sadette cehalet içerisinde yaşayan, hak adalet tanımayan, kız çocuklarını diri diri toprağa gömen insanların o zalim çılgınlıklarının Kur’an karşısında eridiğini ve bir karıncayı dahi incitmeknen kaçınan insanlar onduğunu belirtti.  

Dünyada huzur ve saadetin kaynağının Kur’andan geçtiğini ve ancak kalplerdeki merhametin, sevginin, barışın Kur’an yoluyla elde edilebileceği muhakkaktır