SİYASET Haber Girişi : 24 Kasım 2008 11:24

'Cemevleri ibadethane değil kültürel mekândır'

'Cemevleri ibadethane değil kültürel mekândır'
Alevilik konusunda Diyanet'in görüşlerini açıklayan Er, cemevlerinin ibadethane olarak kabul edilmesinin Aleviliğin İslam'dan ayrı bir din gibi algılanmasına yol açacağını vurguladı. Camilerin, belli bir mezhebin, meşrebin ve inanç grubunun değil bütün Müslümanların ortak mabedi olduğuna dikkat çeken Er, "Cemevlerinin, camilerin alternatifi bir ibadethane olup olmadığı tartışması, Aleviliğin İslâm'dan ayrı bir din olup olmadığını tartışmak anlamına geliyor." dedi.

Prof. Dr. Er, Diyanet'in cemevlerini adab ve erkânın yürütüldüğü kültürel ve mistik kimliği bulunan mekânlar olarak gördüğünü aktaran Er, bu yerlerin yasal sistem içinde sosyal, ekonomik ve kültürel olarak desteklenmesinin yerinde olacağını belirtti. Er, Aleviliğin, Bektaşiler, Erdebil Sufiyan Süreği Talibleri, Tahtacılar, Hubyarlılar, Dede Garkınlılar, Ağu İçenler, Baba Mansurlular, Kureyşanlılar, Sinemililer gibi gruplardan oluşan topluluklar için bir üst adlandırma olarak kullanıldığını kaydetti. Cemevlerinin ibadethane olarak kabul edilmesinin hem Alevi geleneklerine hem de İslam'ın temel kabullerine aykırı olduğunu ifade etti. Bir dinin mabediyle o dine dair mistik ve kültürel faaliyetlerin gerçekleştirildiği yerlerin birbirinden farklı olduğuna işaret ederek, şunları söyledi: "Daha çok tasavvuf erbabının icra ettiği bir erkânın bütün Müslümanların ortak ibadetine alternatif olarak düşünülmesi, dinî metinler, 14 asırlık dinî tecrübe, ortak Müslüman aklı ve bilimsel bilgi açısından mümkün değil."

Zaman