Haber Girişi : 11 Eylül 2018 12:24

Bu kadarı ancak filmlerde olur!

Bu kadarı ancak filmlerde olur!

Türkiye'de, adını duyduğumuz duymadığımız onlarca  spor federasyonu başkanı var, ancak bir federasyon başkanı var ki, hepsine bedel, hepsinden kıymetli!

Hakkındaki onlarca şikayete, yüzlerce iddiaya, bir ton spekülasyona rağmen bakanlık katında hep korunuyor, kollanıyor, hatta tüm yasa ve yönetmeliklere rağmen yaptığı her hukuksuzluğa göz yumuluyor!

Kerameti kendinden menkul bu herif, devlete kendini öyle bir yutturmuş ki, Ankara bürokrasisi onun sadrazam olduğuna bile inanıyor!

Halbuki bu sahte sadrazam, müflis bir tüccar, rüşvetçi ve de dolandırıcı...

Yani tek cümleyle müseccel bir üç kağıtçı...

Seçime gitse kaybedeceğini adı gibi biliyor. Yine adı gibi biliyor ki, federasyona namuslu bir denetçi gelse bütün kirli çamaşırları etrafa saçılacak ve altından kalkamayacağı hesaplar ortaya çıkacak.

Bu yüzden ha bire genel kurulu erteletip duruyor. Kıl payı kaldı,bakanlık neredeyse diyecek ki, "...federasyonda seçim olmayacak, filanca da ölene kadar başkandır!"

Şaka filan yaptığımızı zannetmeyin, durum aynen böyle...

Bu Spor Bakanlığı nasıl bir yer ve kimlerin elindeyse, her türlü üç kağıt ve numaranın döndüğü o federasyona dokunmuyor, hesap sormuyor!

Başkan Erdoğan, "Her kim ki benim adımı kullanarak bir istismara kalkışırsa derhal onu oradan kovun" demiş olmasına rağmen, bu herifçioğlu her çaldığı kapıda, "Ben Reis'in adamıyım" deyip, istediği gibi nüfuz istismarı yapıyor.

Seçime gitse yerlebir olacak, hatta yediği herzeler ortaya çıkacak. Bu yüzden seçime gitmemek için akla hayale sığmayan tezgahlar kuruyor ve bu tezgahları da Spor Bakanlığı'nda istediği gibi işletiyor!

Misal; genel kurulda karşısına çıkacak olan en güçlü rakibini oyun dışına attı!

Tahkim Kurulu, Zübük filmine has bir kararla, o dümenci herifin rakibine hak mahrumiyeti yasağı getirdi. Bu şu demek:

O rakip, seçim olsa bile artık o üçkağıtçının karşısına aday olarak çıkamayacak, çünkü yasaklı!

Niye bu herifi koruyup kolluyorlar bilmiyorum.

Ama gördüğüm şudur: Spor Bakanlığı'nda öyle bir bürokratik oligarşi var ki, ne hukuk tanıyor, ne de yasa...

Şaşkınlıkla izliyorum olup bitenleri...

Bazen, "yok canım böyle değildir" dediğim oluyor, sonra bakıyorum ki tam da öyle...

Herifçioğlu, cebren ve hile ile ele geçirdiği federasyondan gitmemek için yine cebren ve hile ile muhtemel rakiplerini tek tek safdışı bıraktırıyor.

Madem durum budur ve değişmiyor. O halde o federasyonun üyelerine bir görev düşüyor. O da şudur:

Toplu istifa!

Evet; yanlış duymadınız, toplu istifa...

Federasyonun tüm üyeleri ya da yarıdan fazlası üyelikten istifa ettiğinde ortada ne federasyon kalır ne de başkanı...

Besbelli ki bu dümbelek ne seçime gidecek, ne de genel kurulu toplayacak. Üstelik bakanlık da buna destek veriyor, her türlü hukuksuzluğuna göz yumuyor.

O halde...

İstifa edin bakalım ki, o yamyamı koruyup kollayan bürokratlar nasıl bir tavır takınacak...

Tarihe geçecek bir durum doğar: Üyesi ve delegesi olmayan federasyon!

Ama başkanı var!

 

Etiketler : şener
Yorum Yaz
  • UYARI: Konuyla ilgisi bulunmayan, hakaret içeren cümleler veya imalar, inançlara saldırı, şiddete teşvik yorumları onaylanmamaktadır.