Birecik’te 2010 yılı Ramazan ayı başladığından beri gerek ilçe merkezi gerekse kasaba ve köylerdeki muhtelif camileri ziyaret ederek cemaate halka hitap eden Birecik İlçe Müftüsü Mekki SOLMAZ, Ramazan ayında vatandaşlar arasında bulunmaktan mutluluk duyduğunu ifade etti.
İlçe Müftüsünü aralarında görmenin sevincini yaşayan camii cemaatleri de af ve mağfiret dolu Ramazan ayında kendilerini ziyaretten ve yapılan va’z ve nasihatten dolayı son derece memnun olduklarını dile getirmektedirler. Konu ile ilgili olarak Birecik İlçe Müftüsü Mekki SOLMAZ şu açıklamalarda bulundu. “Birecik İlçe Müftülüğü olarak 2010 yılı Ramazan ayında ilçe merkezinde biri merkezi sisteme bağlı olmak üzere toplam üç camide canlı vaaz uygulaması başlattık. Gerek ben gerekse göreve yeni başlayan ilçe vaizimiz Fahri BAŞAR imkânlar ölçüsünde tüm vakitlerde her birimiz ayrı ayrı camilere gidip vatandaşlarla sohbet etmekteyiz. Bu konuda Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi öğretmenlerinden de istifade etmekteyiz. Sohbetlerimizde genel olarak Ramazan ayının faziletleri, Kur’an yılı olması hasebiyle Kur’an-ı kerim odaklı va’z ve nasihatlere ağırlık vermekteyiz. Vatandaşlarımıza özellikle rahmet ve mağfiret ayı Ramazan’da insanlar aralarındaki küskünlükleri bırakarak milletçe birbirimize daha sıkı sarılmamız gerektiğini, aramızdaki muhtemel farlılıkları bir tarafa itmemiz gerektiğini, bu ayın rahmetinden, bereketinden, feyzinden ve mağfiretinden istifade etmek için bol bol ibadet etmemiz gerektiğini, kalplerimizi sevgi, saygı, muhabbet ile doldurmamız gerektiğini, bu yılın Ramazan ayından yeterince istifade etmemiz gerektiğini, bir daha ki Ramazan ayına kavuşamayabileceğimizi de anımsatarak hayatımızın son Ramazan ayı olabilir ihtimalini de göz ardı etmemelerini anlatıyoruz. İnsan olarak ömrümüzün de bir sonu olduğunu, bu kısa ömrü en iyi şekilde değerlendirmemiz gerektiğini izah ediyoruz. Dünyanın ahretin tarlası olduğunu, bu dünyada ne ekersek ahirette onu biçeceğimizi açıklıyoruz. Mübarek Ramazan ayının Yüce Allah’ın (c.c.) af ve mağfiretinin en bol olduğu, cennet kapılarının açıldığı, cehennem kapılarının kapandığı, şeytanların zincirlere vurulduğu, evveli rahmet, ortası mağfiret ve sonu da cehennem azabından kurtuluşa vesile olacağımız mübarek bir ay olduğunu, bu fırsatları kaçırmamamız gerektiğini, kalplerimizi Allah (c.c.) ve Peygamber (s.a.v.) sevgisi ile doldurmamız gerektiğini, bu mağfiret ayında kendimizin, geçmişlerimizin, yakınlarımızın ve dostlarımızın günahları için tövbe etmemiz gerektiğini, O’na yakın bir kul olmanın daimi zikri ve çabası içerisinde olmamız gerektiğini anlatmaktayız.” dedi
