Haber Girişi : 31 Ocak 2017 16:00

ACABA DOĞRU MU YOLUMUZ?

ACABA DOĞRU MU YOLUMUZ?

Bildiğimiz halde bildiğimizi bilmediğimiz, yok saydığımız, beynimizin en derin ve rutubetli dehlizlerinde varlığını devam ettiren her şey bilinçaltını oluşturuyor.

Tohumun filize,  filizin fideye, fidenin koca gövdeye ve o koca gövdenin bol yapraklı bir ağaca dönüşümünde besleyici güç, kökleridir.

Bir ağaca bakarken köklerini ne görürüz ne de varlığını düşünürüz. Hani o karanlık, rutubetli ve izbe yerde, sırf bağlı olduğu ağacın en küçük hücresine kadar besleyen karmaşık ve sarmal yapıdaki kollar?

Ağacın yapraklarını koparın, ağaç yaşar. Dallarını kırın yine yaşar. Ama köklerini yok edin; işte o ağaç oracıkta biter!

Var oluşumuzun yegane besleyici ve büyütücü noktasında ise bu kökler yani bilinçaltımız yatar. Zayıflığımız, korkularımız, acizliğimiz, sadistliğimiz, canavarlığımız, kıskançlığımız kısaca kötülük adına ne varsa hepsini bu karanlık dehlizlerinde sakladığımız yer. Öyle ki, yanlış ve kötülük adına ne varsa, onları bulup düzeltme yerine hep an alta itip, yine yalanlarımızla süslediğimiz doğru ve güzel taraflarımızı vitrine çıkarttığımız yer, beynimiz! Ne için peki?

Kendimizi satma, pazarlama adına! Evet, aynen böyle! Kendimizi iyi pazarlama adına!

Ürktünüz mü? Yoksa korktunuz mu? Hiç biri değil, belli kızdınız bana!

Bu gerçeğin bilincinde olmasaydım ve bir aynen bunları bana söyleseydi, ben de kızardım. Yani dostum, kızmana hak verdiğimi bilesin, önemli değil.

Çocuklarımızı yetiştirirken ölçümüz ne? Nedir onlardan beklentimiz?

Klasik cevap, hemen hemen tüm anne ve babanın cevabı; vatana millete hayırlı bir evlat olması, dinine bağlı ha bir de iyi bir para kazanacağı işi olsun, hepsi bu!

Yalan mı? Genelde böyle söylenmez mi! Evet, söylenir!  Oysa bunların hepsi yalan! Hem de kocamanından!

Oysa hakikatte yapmaya hatta düşünmeye bile cesaretimizin olmadığı zayıflıklarımızı, korkularımızı onlara yaptırmak için eşya gibi kullanıyoruz.

Çocuğun değil, tamamen anne babanın kendi mutluluğudur gerçekte istenilen!

Sırf korkularımızı saklamak adına zavallı çocuklara cüssemizi kullanarak ağırlığımız kabul ettirmiyor muyuz? Pekiştirme adına yeri geldiğinde baba, çocuğunun yanında annesine hatta bazen zavallıcık çocuğa şiddet uygulamıyor mu?

İlköğretim çağına geldiği günden itibaren güçlü bir yarış atı olsun diye neredeyse her akşam, "hadi ödevini yap, dersine çalış, denmiyor mu?

Sırf komşunun çocuğundan geri kaldı diye azarlayıp, sadece o çocuğu geçmesi adına etüt merkezlerine-özel okullara gönderilmiyor mu?

Erkek çocuğu bir kızla gezmeye tozmaya başladığında gururunu yaşarken "e, ne de olsa erkek çocuğu, yapsın derken" aynı şeyi kız çocuğu yaptığında ayakları kırılmıyor mu?

Çocuk okumayıp, iş güç sahibi olamadığında; "yemedim yedirdim, içmedim içirdim. Ama nafile, bir halt olmadı bizim çocuktan" deyip peşine, "acep kime çekti? Kesin benim tarafa değil" denmedi mi?

Ya da çocuk bir iş güç ya da mevki kazandı mı, zırt pırt makamına gidip gövde gösterisi yapılmıyor mu? Sanki o değil de bizmişiz o makamın sahibi mukabilinden!

Kimi çocuk ebeveyne inat asi, hırçın ve başına buyruk yaşarken, kimisi uysallığından istenilen bir evlat olma adına kendisini paralar ama içerisinde hep birilerine, bir yerlere öfke besleyerek?

Buna sadece ebeveyn mi yapıyor? Tabii ki hayır!

İlköğretimde yandaki sınıfın öğretmen ve öğrencilerinden daha iyi olsun diye öğrencileri, öğretmen yapıyor!

Lise de, Milli Eğitim Müdürüne şirin görünmek adına okul müdürü at gibi koşturmaya çalışıyor.

Dükkanda usta, okulda öğretmen, ev de anne baba?

Ve bu çocuk yarın iş güç sahibi olduğunda düşünün altında çalışanlara nasıl davranacak!  Anne ya da baba olduğunda evlatlarına!

Bilinçaltında menfaatlerini, zayıf ve korkularını beynin en ücra köşelerine itip, üst beyinle harika, namuslu ve dürüst bir vatandaş olarak nasıl yaşayacağını düşünün! Ne farkı kalacak bizlerden? Ne kadar menfi yönde gelişmiş olacak babasından ya da dedesinden?

Bir düşünün her yeni neslin yaşama ne kadar olumlu katkılarının olduğunu! Bir daha düşünün, acaba yanlış bir yolda mıyız?

Yorum Yaz
  • UYARI: Konuyla ilgisi bulunmayan, hakaret içeren cümleler veya imalar, inançlara saldırı, şiddete teşvik yorumları onaylanmamaktadır.