Erzurum Kongresi'nin 97. yılını coşkuyla kutluyoruz. Çünkü: 97 yıl önce bu cennet vatanı elimizden almak ve istiklâlimizi karartmak isteyen harici düşmanlarımız vardı. 97 yıl önce Gazi Mustafa Kemal Atatürk önderliğinde şaha kalkan bu millet, en namüsait şartlara rağmen düşmana boyun eğmedi ve Allah'ın izniyle yedi düvele meydan okudu. Bugün de çok farklı değil.
Değişen tek şey, 97 yıl önceki harici düşmanların yerini, dahili kahpe
hainlerin almasıdır. Bu sebeple
diyoruz ki, 15 Temmuz'dan itibaren verdiğimiz bu şanlı mücadele kâmil anlamda bir İstiklâl Mücadelesidir.
O gün de bu cennet vatanın
müdafaası uğruna, kadınımız,
erkeğimiz, yaşlımız-gencimiz ve daha emzikteki çocuklarımız düşmanın
karşısına dikilmiş ve şehit kanıyla ödediği bedelle vatanına sahip
çıkmıştır. Bugün de tablo aynı.
Fakat bu kez millet olarak bizi tarifsiz eleme gark eden gerçek şudur: Dün de hainler vardı elbet, ama hiçbir zaman 15 Temmuz 2016'da ortaya çıktığı şekliyle değildi.
O gün, ordumuzun, polisimizin,
yargımızın hâsılı devletin her
kademesine sızan ve sızdığıyla da kalmayıp tanklarını tüfeklerini
bizzat kendi insanına çeviren hain ve şerefsizleri gördük.
Çok şükür ki, bu millet dün de
başsız değildi, bugün de?
Dün Mustafa Kemal Atatürk yürümüş, bir millette O'nun arkasında gitmişti. Bugün de Recep Tayyip Erdoğan
yürüdü ve 78 milyon O'nun peşinden gitti. Türkiye'nin adı her karışı için bedeli
ödenmiş olan bir
vatanın adıdır.
Hem Erzurum
Kongresi'nin 97.
yıldönümü hem de,
15 Temmuz 2016 halk zaferi bütün milletimize kutlu olsun.
