Türkiye Cumhuriyeti’nin banisi Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün Erzurum’a gelişinin 106’ıncı yıl dönümü kentte törenlerle kutlandı. Başkan Sekmen, "Milli mücadele ruhunu sürekli diri tutmamız gerekiyor" dedi.
Mustafa Kemal Atatürk’ün Erzurum’a gelişinin 106. yıl dönümü dolayısıyla kentte tören düzenlendi.
İstanbulkapı mevkiinde bir araya gelen öğrenciler, gaziler, vatandaşlar ve atlı cirit ekibi, Kolordu Komutanlığı Bölge Bandosu eşliğinde ellerinde Türk bayrakları ve Atatürk posterleriyle Havuzbaşı Kent Meydanı’na kadar yürüdü.
Havuzbaşı Kent Meydanı’nda düzenlenen törende, Erzurum Valisi Sayın Mustafa Çiftçi, 9. Kolordu ve Garnizon Komutanı Tümgeneral Tuncay Altuğ ile Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Sekmen tarafından Atatürk Anıtı’na çelenk sunuldu. Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasının ardından program, günün anlam ve önemine ilişkin konuşmalarla devam etti.
Törende konuşan Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Sekmen, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün 106 yıl önce Erzurum’a gelişiyle başlayan sürecin, milli mücadelenin dönüm noktalarından biri olduğunu vurguladı. Sekmen, "Bu mücadele Erzurum Kongresi ile kök salar, Sivas Kongresi ile dallanır ve Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşuyla yıkılmaz bir çınara dönüşür. 3 Temmuz, vatan davamızın yenilendiği, milletin birleşip tek yürek olduğu gündür." ifadelerini kullandı.
Başkan Sekmen konuşmasına şöyle devam etti: "Benim Erzurum'a gelişim, bütün milletin ateşten bir çember içerisine alınmış olduğu bir zamana rastladı' diyerek tarif ettiği o dönem, Millî Mücadele'nin ne büyük bir anlam ve önem taşıdığını da ortaya koymaktadır. Dolayısıyla 3 Temmuz sıradan bir gün değildir, vatan davamızın yenilendiği, milli kudretin şahlandığı ve milletin kendi kaderini tayin etmek için birleştiği, bütünleştiği ve tek bir vücut olmak için ilk adımı attığı günün adıdır. Erzurum, tarihin hemen her döneminde çok önemli bir rol üstlenmiş gerek politik ve gerekse stratejik konumu itibariyle de sürekli işgal ve savaşlarla karşı karşıya kalmıştır. Kadim şehrimizin birbirinden farklı medeniyetlere beşiklik etmiş olması, tam da bu yüzdendir. İşte bu sebeple Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün Erzurum'a gelişi kesinlikle bir tesadüf değil, tam tersine Millî Mücadelenin şahlanması sürecinde Dadaşlara duyduğu inanç ve güvenin ifadesidir."
Sekmen, "3 Temmuz sıradan bir gün değildir 3 Temmuz; vatan davamızın yenilendiği, milli kudretin şahlandığı ve milletin kendi kaderini tayin etmek için birleştiği, bütünleştiği ve tek bir vücut olmak için ilk adımı attığı günün adıdır" dedi.
"Erzurum, tarihin hemen her döneminde çok önemli bir rol üstlenmiş, gerek politik ve gerekse stratejik konumu itibariyle de, sürekli işgal ve savaşlarla karşı karşıya kalmıştır" diyen Başkan Sekmen, şöyle devam etti: "Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün Erzurum’a gelişi kesinlikle bir tesadüf değil; tam tersine milli mücadelenin şahlanması sürecinde Dadaşlara duyduğu inanç ve güvenin ifadesidir
Düşünün ki; bu kahraman beldenin bir evladı, Mustafa Kemal Paşa’yı Ilıca’da şu sözlerle karşılamıştır: ‘Duydum ki, Erzurum’u Ermenilere vereceklermiş Hele geldim bakayım ki, kimin malını kime veriyor bunlar!’ İşte bunun adı milli bir duruştur, milli bir tarzdır ve tam da Dadaşlık üslubudur Nitekim; Mustafa Kemal’e bundan 106 yıl önce tam da bugün "Bu milletle neler yapılmaz ki!" dedirten de, işte bu milli duruşun ta kendisidir. Nihayetinde bağımsızlık davasına inanmış yüce Türk milletinin başlattığı Milli Mücadele, kongre salonlarından meclis kürsülerine ve cephelere taşınarak, millet egemenliğine dayalı, yeni bir Türk devletinin temelleri atılmıştır. Gazi Mustafa Kemal Paşa, milletin sinesine Erzurum’da dönmüş Milli mücadele meşalesini Erzurum’da yakmış Ve Erzurum Kongresi ile ülkenin varlığı ve birliğinin ve dahi milletin bölünmez bütünlüğünün asla parçalanamayacağını tüm dünyaya ilan etmiştir."
MİLLİ MÜCADELE RUHUNU SÜREKLİ DİRİ TUTMAMIZ GEREKİYOR
Başkan Mehmet Sekmen, konuşmasında milli mücadele ruhunun diri tutulması gerektiğini kaydetti. Sekmen, sözlerini şöyle tamamladı: "Milli Mücadele sürecini ele alırken, bu süreçte ortaya koyduğu gayret, azim ve fedakârlığından dolayı kendisine vefa borcumuz olan
Cumhuriyetimizin banisi Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü şüphesiz unutmamak gerekir. O Büyük Gazi ki, yüzlerce yıllık devlet geleneğine sahip olan milletimizin, kendi tarihsel birikiminden güç alarak neleri başarabileceğini kanıtlamış; Türk Milletinin hangi şart ve koşul altında olursa olsun; ‘Ya İstiklal Ya Ölüm’ kararlılığından asla geri adım atmayacağını tüm dünyaya göstermiştir. Dolayısıyla bilinmelidir ki; Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün bu millete bıraktığı eserler, aziz milletimiz yaşadığı sürece var olacak ve bu ülke muasır bir medeniyet olma yolunda emin adımlarla ilerlemeye devam edecektir. Ve asla unutulmamalıdır ki; Cumhuriyetimizin ve milletimizin egemenliğinin ilelebet payidar kalması ve muhafaza edilmesi; bundan 106 yıl önce sergilenen o muhteşem birliktelik ve Milli Mücadele ruhunun sürekli diri tutulmasıyla mümkün olacaktır. İşte bu bağlamda bizlere düşen en büyük sorumluluk; millet olma bilincinden uzaklaşmamak, Cumhuriyet’in temel değerlerinden taviz vermemek, Milli ve manevi zenginliklerimize sahip çıkıp ve korumak; ilaveten tarihi geçmişimizi ve birikimimizi emsalsiz bir tecrübe olarak mutlaka değerlendirmektir."
Halk oyunları gösterisi ve Erzurum Büyükşehir Belediyesi Mehteran Takımı'nın konserinin ardından protokol üyeleri, Atatürk'ün 57 gün kaldığı evi gezdi.
Vali Çiftçi, Tümgeneral Altuğ ve Başkan Sekmen, Atatürkevi'nde 106 yıl önceki yaşananlarla ilgili bilgiler aldı.
Ardından protokol üyeleri Türkiye Muharip Gaziler Derneği Erzurum Şubesi ziyaret ederek, ‘Savaş Müzesi’nin açılışını gerçekleştirdi.