Haber Girişi : 10 Ağustos 2018 16:55

15 Temmuz'a boyun eğmeyen 9.Kolordu'da, yeni atamada niye temayüllere uyulmadı? Erzurum'a,

15 Temmuz'a boyun eğmeyen 9.Kolordu'da, yeni atamada niye temayüllere uyulmadı? Erzurum'a,

Rütbesi, kolordu komutanlığının bir tık altı; ama Paşamızın özgeçmişi öyle çarpıcı ki, "Erzurum'a niye korgeneralin yerine tümgeneral verdiniz?"diye sorulmasına mani...

Veli (Tarakçı) Paşa, muharip bir kurmay...

Şırnak'ta, Kato Dağı'nda kim bilir ayaklarındaki postalları, sırtındaki rüzgâr ceketini kaç gün, kaç gece çıkarmadan, yanındaki Mehmetçik'le omuz omuza vererek PKK'ya karşı çarpıştı...

Anlayacağınız konvansiyonel dönem kurmayı değil...

Veli Paşa Erzurum'a 9. Kolordu Komutanı olarak atandı. YAŞ kararlarından anladığımız şudur ki; Paşa, terfi ettirilmeyip aynı rütbede görev süresi uzatılan bir asker...

Yani korgeneral yetkilerini kullanacak bir tümgeneral...

Olsun!..

Mesele, yıldız sayısında mı, o yıldızların hakkını vermekte mi?

1960 darbesini yapan subayların içinde bir tane bile general yoktu. Düşünün ki günümüzün çok ünlü öğretim üyesi ve politikacılarından biri olan Ümit Özdağ'ın babası, o gün yüzbaşı (Muzaffer Özdağ) rütbesinde olmasına rağmen "Milli Birlik Komitesi"nin en cevval üyelerinden biriydi.

Komitenin tamamı demokrasi düşmanı katillerden oluşuyordu.

Seçimle iş başına gelmiş meşru iktidarı yıkıp, yerine silahın, topun ve tankın zoruyla yönetime el koymuş gaspçılardı hepsi...

İşte o demokrasi ve insan hakları gaspçıları, kendi rütbeleri düşük olduğu için (halk yapılan darbeye destek vermez endişesiyle) başlarına yüksek rütbeli birini aradılar.

Keşke bulmasalardı.

Çünkü buldukları o yüksek rütbeli subay, hemşerimiz Cemal Aga'dan (Gürsel) başkası değildi. Cemal Aga, henüz Kara Kuvvetleri Komutanlığı'ndan emekli olmuş evinde eşiyle eski günleri yâd edip mutlu olacaktı ki, cuntacılar evini basıp kafasına namluyu dayadılar:

"Ya başımıza geçersin; ya da kurşunu yersin!"

Aynı şeyi 2016 yılında FETÖ'nün teröristleri de Hulusi (Akar) Paşa'ya yaptılar. Üstelik koşullar da aynı değildi, Cemal Aga, evine gelen hadsizlerin teklifi ile karşılaşmıştı, Hulusi Paşa ise, tutsak tutulduğu yerdi gözleri bağlı halde imza atmaya mecbur edildi.

Bizim Cemal Aga, esasında darbe karşıtı şerefli bir asker olmasına rağmen, ucunu gördüğü namlunun zoruyla, 60 darbesinin başında bulunan "general" olarak Türkiye tarihine geçti, Hulusi Paşa da "ben bunu imzalamam" diyerek aynı tarih sayfalarında yerini aldı.

15 Temmuz kanlı askeri darbe girişiminde, Erzurum'da kan akmasına akmadı. Erzurum'da ne tanklar yollara çıktı, ne de kimse o tankların altına yatmak zorunda kalmadı. Lakin 15 Temmuz'da, Erzurum'da 9. Kolordu Komutanlığı başta merkez karargâh olmak üzere, tıpkı 1960'ta Ragıp Gümüşpala'nın yaptığı gibi darbeci teröristlere direndi. (Gerçi Ragıp Paşa günün sonunda Cemal Aga'nın adını duyunca darbeye omuz vermişti)

Bunun birinci derecede yakın şahidiyizdir.

Vaktiyle Ordu karargâhı da olan Erzurum, özellikle Soğuk Savaş döneminde ya da namı diğer NATO'nun "Yeşil Kuşak Projesi"ni çatır çatır uyguladığı zamanında hep çok önemli bir merkez olmuştur:

Komünistler akşam ya da sabah gelebilir, (Ankara Valisi de öyle inanıyordu ya) dolayısıyla Erzurum dini duyguların aşkın olduğu bir şehir olsun. Bu uğurda icabında (Başta Fetullah Gülen olmak üzere) ne kadar tarikat ve cemaat varsa, devlet eliyle desteklenip palazlandırılsın. Hemen "Komünizmle Mücadele Dernekleri" kurulsun, icabında millici şair Necip Fazıl da konferans vermeye davet edilsin!

Son Rus işgalinden (1916) sonra Erzurum Kolordu hep konvansiyonel bir karargâh oldu.

Bolşevikler ha geldi ha gelecek korkusuyla, Erzurum Kolordu, yedi gün yedi gece nöbet tutan bir ön karakol ve NATO için de emniyet sibobu oldu!

Aradan yüz yıldan fazla zaman geçti, Çarlık Rusya'nın askerinden başka yani Lelin'in veya Stalin'in Bolşevikleri Erzurum'a hiç gelmedi.

Dile kolay yüz yıla dayanan bir zamandır, bizim Kolordu'muz Bolşevikler Erzurum'a geldi gelecek, diye nöbet tutuyor!

NATO üyesiyiz. Bekliyoruz ki onlar bize yeni güvenlik konseptini bildirsinler!

Oradan çıt çıkmıyor.

İşin garip yanı, "Bolşevikler gelebilir" de diyemiyorlar; öyle ya ortada ne Bolşevizm kaldı ne de Komünizm...

Şu günlerde "İran'dır yeni düşmanınız" diyecek oluyorlar; ama görüyorlar ki Türk Ordusu'nun başında Cemal Aga gibi paşalar yok...

Veli Paşam, sözü yine her zamanki gibi çok uzattık.

Halbuki muradımız, sadece sizin rütbenizin kolordu için bir tık aşağıda olmasına rağmen yaptığınız işler itibariyle birkaç basamak üste olduğunuzu anlatmaktı.

Laf lafı açtı... Darbeden, Bolşevik İhtilali'ne, Rus işgalinden Cemal Aga'nın basiretsizliğine kadar gittik.

Neyse Paşam!..

Hoş sefa geldiniz!..

Şansınıza yine Ruslar geliyor, ama bu seferkiler Bolşevik ve işgalci değil.

Sadece ya kayak yapmaya ya da ticarete geliyorlar.

Hasılı Paşam, FETÖ'nün ordu içindeki kriptoları eğer yeni bir darbe girişiminde bulunmazlarsa, Erzurum sakin bir şehirdir.

Tamam; bizde de dağ var; ama bizim Palandöken, Kato gibi terörist değil, sadece ve sadece sporcu barındırıyor.

Etiketler : şener
Yorum Yaz
  • UYARI: Konuyla ilgisi bulunmayan, hakaret içeren cümleler veya imalar, inançlara saldırı, şiddete teşvik yorumları onaylanmamaktadır.