‘Z KUŞAĞI’ KAVRAMI VE ONUNLA HEDEFLENENLER -I-

Giriş:

2000’li yılların başında doğan bugünkü genç nesli tanımlamak üzere, bizde ve değişik ülkelerde, ‘Z Kuşağı’ kavramı kullanılmaktadır. Pek çok ülkede bu kavram kullanıldığı için Z kuşağı kavramı uluslararası bir boyut kazanmış bulunuyor. Uluslararası bir kavram olduğu için de kendisine bir cazibe oluşturmuş, insanlar da bu kavrama olumlu ya da olumsuz bir anlam yükleyerek kullanmaktadırlar.

Az da olsa Z kuşağı kavramına olumlu bakanlar hem seküler bir yaşam biçimini çağrıştırmasına hem uluslararası bir kavram oluşuna hem de kavram etrafında oluşturulan kimi özelliklere bakarak, onunla anılmaktan memnuniyet duymakta, hatta iftihar etmektedirler.

Bu kavramın temsil ettiği anlayış ve hayat tarzı başta olmak üzere, diğer olumsuz yönlerine dikkat çeken, dolayısıyla kavrama olumsuz yaklaşanlar ise, kavramın bünyesinde taşıdığı bazı özellikleri göz önüne alarak hem kavramı hem de o kuşağın insanlarını suçlamakta, o kavramı kendinden bulmadığı gibi, o nesli/kuşağı da kaybedilmiş kuşak olarak görmektedirler.

Konunun başında hemen şunu ifade edeyim ki, bugün çeşitli ortamlarda ifade edilen Z kuşağı kavramıyla, küçük bir grup hariç, ülkemizde yanlışları ve doğrularıyla o yaşlarda bulunan genç nesli asla bir tutmamak ya da örtüştürmemek gerekir. Çünkü bizde Z kuşağının özellikleriyle ilgili olarak yazılanlar, bizim şu ya da bu yaşam biçimine mensup gençlerimizden, araştırılarak ortaya çıkarılmış özellikler değildir. Aksine bizim dışımızda ve bize hep olumsuz bakan, emperyalistler/‘küreselciler’ tarafından üretilmiş, bütün dünyaya olduğu gibi bize de taşınmış; bize rağmen, bizim gençlerimize kabul ettirilmek ya da üzerlerine giydirilmek istenen özelliklerdir. Nitekim 1960’lı ve 70’li yıllarda da ‘devrimci’, ‘parkalı’ gibi ithal kavramlarla gençlerimize bazı özellikler yamanmış daha sonra da ülkemiz bir iç felakete sürüklenmişti.

İkinci olarak bu kavramın içeriğini/taşıdığı anlamı, hedeflerini; bu kavramın üretildiği çevreyi, kimlerin ürettiğini, niçin ürettiklerini, kısa sürede bu kavramın bu kadar nasıl yaygınlaştığını, Z Kuşağı kavramıyla nelerin yapılmak istendiğini, az sayıda araştırmacının dışında henüz kimsenin araştırmadığını ve bu kavramla ilgili gerçek bilgilere ulaşılamadığını düşünüyorum. Akademik bazı araştırmalarda da konunun bağlamından kopartılarak daha ruhsuz bir tarzda ele alındığını görmekteyiz. Bununla beraber kavram giderek yaygınlaşıyor. Eğer bu kavrama ve onu üretenlere karşı, ülkemizde sağlıklı bir pozisyon geliştirilemez ise, tıpkı 1960’lı ve 70’li yıllarda olduğu gibi yakın zamanda ayrılıklara, tartışmalara ve çok büyük iç kavgalara bizi sürükleyeceğinden endişe etmekteyim. O yüzden Millet olarak Z Kuşağı kavramını enine boyuna incelememiz ve gerekli pozisyonu almamız gerektiğine inanıyorum. 

Z Kuşağı Kavramının İçeriği (Muhteviyatı):

Z kuşağı kavramının içeriğini çok iyi bir şekilde incelemek, araştırmak ve nüvesindeki gerçeği ortaya çıkarmak gerekir. Zira bu kavramın içerisinde, herkesçe kabul edilebilecek bazı kavramlar arasına yerleştirilmiş tuzaklar vardır. Bunları herkes göremeyebilir. Zaten herkesin görmesini beklemek doğru değil. Bunlar ancak uzmanlar tarafından görülebilecek tuzaklardır. 

Z Kuşağı Kavramının içerdiği tuzaklar kısaca şunlardır:

1- Z kuşağı kavramı, millet olarak bizim ürettiğimiz, bize ait olan bir kavram değildir. Bütün dünyada olduğu gibi, bizde de Z kuşağı kavramı, küreselcilerin ABD’de üretip bize ithal ettiği bir kavramdır. Bu durum dahi kavram hakkında bir fikir vermektedir. Zira onlar, ayırım yapmadan dünya gençliğine iyilik olsun diye bu tür faaliyetleri yapmazlar, muhakkak birtakım oyunlar planlamışlardır ki, bu çalışmada onları tek tek ifade edeceğiz.

2- Bütün dünyada olduğu gibi, bizde de Z kuşağı kavramı, ergenleri ‘tanıtıcı’ değil, ‘tanımlayıcı’ yani o yaşlardaki gençlerin ne olduklarını değil, aksine küreselci çeteler açısından ne olmaları gerektiğini anlatan bir kavramdır. Bu durum da çok çok önemlidir.

Yani Z kuşağı kavramı, bizim gençlerimizin ne olduklarını, hangi özelliklere sahip bulunduklarını, nereden gelip nereye gittiklerini, ergen ve insan olarak nelere ihtiyaç duyduklarını, nelerden hoşlanıp nelere karşı olduklarını, nelere inanıp, nelerden uzaklaştıklarını, kimliklerinin ne olduğunu; bütün bunların ülkemizde araştırılıp ortaya konulan kavramlar değildir. Bugün Z kuşağı ile ilgili yazı yazanların hiçbirisi böyle bir çalışma yapmamış, hatta böyle bir çalışmadan yararlanmamıştır. Çünkü bizde yapılmış böyle bir çalışma yoktur. Onlar hep ABD ve Batı kaynaklarından okuyup yazmaktadırlar.

3- Z kuşağı kavramı ve bu kavramla ilgili yazılar daha çok emperyalizm açısından, ustaca kaleme alınmıştır. Asıl amaç, ‘küreselciler’ açısından bütün dünya gençliğinin hangi özelliklere sahip olmaları, hangi kimlikle anılmaları, ihtiyaçlarının ne/neler olduğu, nelerden hoşlanıp ya da zevk alıp nelere karşı olmaları, nelere inanıp, nelere taraftar olmaları ya da nelerden uzaklaşmaları, din-vatan-vatandaşlık-millet ve cinsiyet gibi konulara nasıl bakmaları, bütün bu hususlarda hangi anlayış, davranış ve yöneliş içinde bulunmaları gerektiğini anlatan bir kavramdır. Yani Z Kuşağı kavramıyla, zaten eğitim sistemimizde seküler bir anlayışla yetiştirilen dolayısıyla milli/manevi duyguları zayıf olan gençlerimizi, hem bizden daha çok koparmak, hem de onları ulusal ve uluslararası birçok konuda istismara hazır hale getirmek istiyorlar. Diğer bir deyişle bizde ve dünyanın değişik ülkelerinde gençlerde, ‘küeselciler’in belirlediği bazı özelliklerin hâkim olmasını istiyorlar.

Bir sonraki yazımızda, Z kuşağı kavramıyla küresel çeteler, gençlerimize asıl neleri kabul ettirmek istiyorlar ya da gençlerimizin hangi özellikte olmalarını bekliyorlar, onları görelim.

 

Yorum Yaz
  • UYARI: Konuyla ilgisi bulunmayan, hakaret içeren cümleler veya imalar, inançlara saldırı, şiddete teşvik yorumları onaylanmamaktadır.