AK Parti’nin, ‘Yeni Türkiye’ sloganıyla yapılan ilk Olağanüstü Genel Kurulunda yeni genel başkanı 1382 delegenin oyunu alan Ahmet Davutoğlu oldu..
RECEP Tayyip Erdoğanın Cumhurbaşkanı seçilmesiyle birlikte AK Parti, dün olağanüstü kongreyle yeni genelbaşkanını ve Başbakan adayını seçti. Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, partili delegelerin 1382’sinin oyuhu alarak genel başkan seçildi. Davutoğlu AK Parti Genel Başkanı olarak yaptığı ilk konuşmada, ilk hedefin 2015 seçimleri olduğunu belirterek, "2015 yılında bu emaneti devralmamız halinde 2019 yılına kadar altın ölçeğinde bir 4 yılımız olacak. Bu bir veda kongresi değil bir vefa kongresi, bir ahitleşme kongresi. Sayın Cumhurbaşkanımıza vefa borcumuzu ödüyoruz. Onun bıraktığı miras bizim için şeref meselesidir ve sonuna kadar korunacaktır" diye konuştu.
KONGRE salonunda bulunanlara eşi Emine Erdoğan ile birlikte karanfil dağıttıktan sonra AK Parti Genel Başkanı olarak sonkez kürsüye çıkan Erdoğan ise geçmişi değerlendirdiği ve geleceğe projeksiyon yaptığı konuşması coşkuyla karşılandı. Erdoğan, "Bugün değişen sadece şekildir, öz değişmiyor. Partimizin yüklendiği misyon, dava ruhu, hedef ve idealler değişmiyor. Adalet ve Kalkınma Partisini yani aşkımı, sevdamı, tutkumu, kavgamı da önce Allaha, sonra sizlere emanet ediyorum. Yeniden görüşmek, yeniden kavuşmak umuduyla, kalın sağlıcakla diyorum " dedi.
AK Parti 1. Olağanüstü Büyük Kongresinde konuşan AK Parti Genel Başkanı ve Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, genel kurulda oy birliğiyle genel başkan seçilmesinin ardından partililere bir teşekkür konuşması yaptı. Bin 382 delegenin oylarıyla AK Parti Genel Başkanı olan Davutoğlu, konuşmasında, "Teşekkür ve minnetlerimi ifade etmek istiyorum. Zatıma gösterilmiş olan teveccüh beni ağır bir sorumluluğu bundan sonra işlenmekle karşı karşıya bıraktı. Allah bu sorumluluğun gereğini yapabilme kudretini bize nasip eylesin, mahcup eylemesin" dedi.
12. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğana özel olarak teşekkür eden Davutoğlu, "Sayın Cumhurbaşkanımıza hem partimiz hem ülkemiz hem demokrasi geleneğimiz açısından kongre vesilesiyle bir kez daha teşekkürlerimi dile getirmek istiyorum. Bendenize göstermiş olduğunuz teveccüh, o büyük sorumluluğu bundan sonra hakkıyla yerine getirme konusunda ayrıca bana güç vermektedir. Sayın Cumhurbaşkanımıza teşekkürümüz aslında AK Parti 1. Olağanüstü Kongresinde yaşanan atmosferle ve Türk demokrasi tarihiyle ilgilidir. Bugün ve yarın Türk demokrasi tarihinde iki ilki yaşamış olacağız. İlk defa Türk demokrasi tarihinde bir iktidar partisinde böylesine bir devir teslimle, hiçbir ihtilaf olmadan, hiçbir farklı görüş ya da herhangi bir şekilde farklı izlenim sahibi olmadan, tam bir birlik ve beraberlik halinde, böyle bir devir teslim gerçekleşmiş oldu. Daha önceki iktidar partisi değişimlerinde yaşanan güç mücadelesi, kıyasıya sürdürülen siyasi rekabetler aslında bugün AK Partinin ahlak ve erdem merkezli siyasetini de ortaya koymuştur. Bunda da Sayın Cumhurbaşkanımızın istişare sürecini hayata geçirmesinde ve ortak aklı haya geçirerek bu değişimi sağlamasında büyük bir rolü vardır. Ayrıca yarın yine Türk demokrasi tarihinde ilk defa aynı hareketten gelen iki cumhurbaşkanı arasında devir teslim yapılacak. Yarın sağlığında gerçekleşen iki cumhurbaşkanı arasındaki devir teslimi Atatürk ile rahmetli İnönü arasında aynı partiden gelmekle birlikte gerçekleşmemişti. İlk defa Türk demokrasi tarihinde Meclis tarafından seçilen ve AK Parti grubunun desteğiyle cumhurbaşkanı seçilen Sayın Abdullah Gül yarın halkımız tarafından seçilen Sayın Cumhurbaşkanımız Erdoğana görevi devredecektir. AK Parti hareketinin farkını ortaya koymaktadır. Bütün bunların gerçekleşmesinde Sayın Cumhurbaşkanımızın AK Parti lideri olarak ve AK Parti oluşumundan ve geleneğini oturmasından birinci derece rol sahibi olarak taşıdığı tarihi bir katkı var. Biz AK Parti kadroları olarak demokrasi tarihimizin siyasi geleneği itibariyle Sayın Cumhurbaşkanımıza teşekkürü bir kez daha borç biliyorum. İkinci teşekkürüm divana. Gerçekten mükemmel bir organizasyonla ve suhuletle kongremizin gerçekleşmesini sağladılar. Diğer teşekkürümüz delegelerimize, nadir görülen bir yoğunlukla ve coşkuyla kongreyi gerçekleştirdiler. Yurtdışından katılan misafirlerimize de teşekkür ediyorum. Aslında bu kongre bu denli coşkuyla yaşanmışsa 30 Mart seçimlerinde bize büyük destek vermiş olan ve bu desteğini Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde, 10 Ağustosta çok daha güçlü bir şekilde göstermiş olan aziz milletimize ve halkımıza. Onların desteği arkamızda oldukça, Edirneden Ardahana Sinoptan Mersine halkımızın desteği sürdükçe daha kat edilecek çok yol var. Ama bu gücü de kendimizde görüyoruz" şeklinde konuştu.
"Sayın Cumhurbaşkanımız konuşmasında bize bir mesaj tevdi etti" diye konuşan Davutoğlu, "Bundan sonraki 3 seçimi hedef gösterdi. 2015, 2019 ve 2023. İlk hedef 2015. İnşallah 2015 seçimlerinde çok güçlü bir destekle Anayasayı değiştirecek bir çoğunlukla Meclise gelmemiz mümkün okur. Ben bunu başaracağımıza inanıyorum. Çünkü aramızdaki birlik, beraberlik ve tesanet bunu gerçekleştireceğimizin işaretidir. 2015 yılında bu emaneti devralmamız halinde 2019 yılına kadar altın değerli 4 yılımız olacak. Bir seçim maratonuna girmeyeceğimiz, bu anlamda birilerinin türbülans oluşturma niyetlerinin hiçbir zaman gerçekleşmeyeceği bir istikrar dönemine gireceğiz. Anayasa başta olmak üzere bütün temel sorunlarımız, özgürlükler, siyasi reformlar, ekonomik reformlar ve hukuk düzeninde yapılacak reformlar 2015-2019 yılları arasında yeni Türkiyeyi önemli konuma getirecektir. En büyük destekçimiz, kongrede önümüzü açmış olan Sayın Cumhurbaşkanımızın Çankayadaki varlığıdır. 82 Anayasası bir varsayımla yapılmıştır" dedi.
1982 Anayasasının bir varsayımla yapıldığına dikkat çeken Davutoğlu, şunları kaydetti: "O da şudur; Bu millet doğruyu tercih edemez, yanlış başbakanlar getirilebilir dolayısıyla cumhurbaşkanını öyle bir mekanizma ile seçelim ki bir fren rolü oynasın. Türkiyede silah gösterilerek adaylıktan çekilmiş bir Ali Fuat Başgil rahmetli var. Meclis basılarak cumhurbaşkanlığına getirilmek istenenler var. Anayasa referandumuyla kendi cumhurbaşkanlığını onaylatan cunta liderler var. Şimdi artık bu dönem bitti. Ne cumhurbaşkanlığı makamı devlet adına milletin işbaşına getirdiği hükümeti denetleme mekanıdır ne de başbakanlık cumhurbaşkanlığı ile bir şekilde farklı telakkilere sahip olma mekanıdır. Milletimizden destek almış, seçilmiş cumhurbaşkanı ve seçilmiş başbakan ile gerçek anlamda bir sıçrama dönemi yaşayacağız."
12. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğanın "Bundan sonra terleyen Cumhurbaşkanı, terleyen Başbakan olacak" dediğini belirten Davutoğlu, "Gördüğünüz gibi birlikte terledik. Alın terinin karışmadığı hiçbir sonuç helal değildir. Alının terinin karışmadığı emek nasıl helal olmazsa millet adına dökülen terin karışmadığı siyasi mücadele de helal olmaz. Biz millet adına ter dökmeye, enerji harcamaya, her türlü zorluğa direnmek için bu yola çıktık. Allah bu yolda ayaklarımızı sabit eylesin" diyerek sözlerini tamamladı.
Davutoğlu, Başbakan Erdoğan ve salondaki davetliler tarafından ayakta alkışlandı.