Asrın felaketi olarak nitelendirilen ve 11 ilde yıkıcı etkiye neden olan 6 Şubat depremlerinin yıl dönümünde, Atatürk Üniversitesi ev sahipliğinde bir çalıştay düzenlendi.
İlki sabaha karşı 4.17’de 7.7 şiddetinde, ikincisi ise 13’24’te ise 7.6 şiddetinde meydana geldiği depremlerin etkisi devam ediyor. Derin acıların yaşandığı ve tüm ülkeyi yasa boğan Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından hem ilk anda hem de sonrasında yapılan, yapılamayan ve yapılması gereken unsurların değerlendirildiği “6 Şubat Depremlerinde Atatürk Üniversitesi Çalıştayı” katılım yoğun oldu.
Kriz Yönetim Merkezi Koordinatörlüğü öncülüğünde, Kültür Merkezi Mavi Salonda düzenlenen ve Rektör Prof. Dr. Ömer Çomaklı’nın yanı sıra rektör yardımcıları, dekanlar, akademisyenler ile öğrencilerin katılım gösterdiği etkinlik kapsamında Atatürk Üniversitesinin depreme nasıl reaksiyon gösterdiği, hangi adımları attığı ve felakete karşı nasıl konumlandığı üzerinde duruldu.
REKTÖR ÇOMAKLI: BU ACIYA DAYANMAK ÇOK ZOR
Programın açılış konuşmasını gerçekleştiren Rektör Çomaklı, hayatını kaybeden vatandaşlara rahmet, yaralı olarak kurtulan vatandaşlara ise acil şifalar dileyerek sözlerine başladı. Depremin çok geniş bir coğrafyayı ve çok büyük bir nüfusu etkilediğini belirten Rektör Çomaklı: “Depremler olur olmaz hepimiz can kurtarmaya odaklandık. Onun arkasından hemen bu depremi yaşayan insanlarımızın, insani koşullarda nasıl barındırabileceği, temel ihtiyaçlarının nasıl karşılanabileceği konusunda bütün ülke seferber oldu. Biz de üniversite olarak acil eylem planını hemen hazırladık ve uygulamaya koyduk. Bu kapsamda üniversitemizin ilgili birimlerini harekete geçirerek donanımlı personelimizi, gerekli teçhizatlar eşliğinde uğurladık” dedi.
ÜNİVERSİTE OLARAK ACİL EYLEM PLANINI UYGULAMAYA KOYDUK
Depremin yaşanmasından belli bir süre geçtikten sonra ve 10 binlerce vatandaşın hayatını kaybettiğinin anlaşılmasının ardından gerçekten bu afetin ne kadar büyük bir afet olduğunu daha iyi kavradıklarını aktaran Rektör Çomaklı: “Deprem bölgelerine görevli olarak giden arkadaşlarımız etraftaki manzarayı müşahede ettiklerinde daha fazla desteğe ihtiyaç duyulacağını bildirdiler. Üniversitemizin bütün mensuplarıyla birlikte seferber olarak kesintisiz bir yardım ağı oluşturduk. Bir yandan da Deprem Araştırma Merkezimiz ile sahada çalışmalara başladık. Tüm bu süreç bizlere sağlam kentleşmenin ve bilinçli bir yaşam sürmenin ne kadar önemli olduğunu acı bir şekilde bir kez daha gösterdi. Kentsel dönüşümler ile şehirlerimizde eski yapılar yenileniyor, deprem bölgesinde de yönetmeliklere uygun şekilde konutlar yükselmeye devam ediyor. Milletimizin alicenaplığı, Türk Devletinin büyüklüğü ile kayıplarımızı kalbimizde yaşatarak bu zorlu sürecin yaralarını sarmaya devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.
Ayrıca YÖK tarafından Adıyaman Üniversitesi ile eşleştirildiklerini ve bu süreçte uzaktan eğitim ve yüz yüze olarak öğrencilerle derslerin kesintisiz bir şekilde verildiğini belirterek tüm sorumluluklarını yerine getirme noktasında üstün bir gayret gösterdiklerini vurgulayan Çomaklı, bir daha böyle büyük afetler yaşanmaması temennisiyle sözlerini tamamladı.
ATATÜRK ÜNİVERSİTESİ, İLGİLİ BİRİMLERİ İLE ANINDA DEPREM BÖLGESİNE İNTİKAL ETTİ
Kriz Yönetim Merkezi Koordinatörü Doç. Dr. Ayhan Doğan ise depremin hemen ardından Malatya’ya doğru yola çıktıklarını ve vardıklarında olayın vahametinin hayal dahi edilemeyecek boyutta olduğunu söyledi. Lokal bir sahra hastanesi kurabilecek çapta bir ekip ve lojistik destekle yola çıktıklarını ancak kendilerine belirtilen noktaya vardıklarında bunların ancak bir damla etkisinde olacağını aktaran Doğan, çeşitli ekiplerle ortalama bir ay kadar sahada kaldıklarını ve burada Atatürk Üniversitesi olarak Araştırma Hastanesi, Diş Hekimliği, Veteriner, Sağlık Bilimleri ile Hemşirelik Fakültelerinden insan ve teknik destek aldıklarını dile getirerek büyük bir operasyonu yürüttüklerini, yöre halkının kendilerine teşekkür ederek gözyaşları içerisinde uğurladığını söyledi.
AÇILIŞ KONUŞMALARININ ARDINDAN KATILIMCILAR GÖRÜŞLERİNİ PAYLAŞTI
Çalıştaya konuşmacı olarak katılan Araştırma Hastanesi Başhekim Yardımcısı Doç. Dr. Zülküf Kaya, hastane olarak yapılan sağlık çalışmalarını ve hekimlerin görev aldıkları bölgelerde edindikleri izlenimleri paylaşarak krizin yönetiminin oldukça zor olduğuna vurgu yaptı.
Veteriner Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. Bülent Polat ise Gezici Hayvan Hastanesi eşliğinde bölgede yardıma muhtaç hayvanlara müdahale ettiklerini ve enkaz altında olanlar başta olmak üzere tıbbi müdahale gerektiren küçük ve büyükbaş hayvanlara gerekli desteğin sağlandığını dile getirdi. Depremden sadece insanların değil hayvanların da olumsuz etkilendiğini belirten Polat, insanların kendilerinden sonra hayvanlarının sağlıkları için endişe ettiklerini ve Atatürk Üniversitesi olarak o esnada orada olmanın depremzedelere moral verdiğini sözlerine ekledi.
Doç. Dr. Mahmut Kılıç, Öğr. Gör. Cengiz Akbaş ile Zafer Özcan’ın sahada yaşadıkları olayları aktardıkları ve görüş ile tavsiyelerini paylaştıkları program, Deprem Araştırma Merkezi Müdürü Doç. Dr. Çağlar Özer’in depreme yönelik izlenimleri ve aldıkları örneklerin ardından rapor haline getirdikleri çalışmaların aktarılması ile sona erdi.
Programın ardından, deprem bölgesine giden üniversite heyetinin dağıtmış olduğu çorbanın hatırlatılması amacıyla programa katılan konuklara çorba ikramında bulunuldu.
O deprem yasanmadan önce, o fay hattı üzerine o binlar kurulmamaliydi. Ama iktidar, bilime ve bilim insanlarına, şura 30. ayete kulaklarını tıkadı. Kendi suçlarını kadere attılar, kimse de hesap vermedi. Yandaş Hirsizlar malzemeden çaldılar curuk bina yaptilar, çürük ev yaptılar, denetlenmefi, işte netice budur.
