Haber Girişi : 23 Kasım 2020 22:45

Sayın vekiller ahde vefanız varsa eğer…

Sayın vekiller ahde vefanız varsa eğer…

Halbuki FETÖ isteyince Dadaşkent’in adı, anında Aziziye olmuştu!

Şimdi niye hastanenin adı Saltuklu olamıyor?

Dadaşkent de belki çok ideal bir isim değildi, ama sırf FETÖ istedi diye vaktiyle Dadaşkent’in ismi değiştirilip Aziziye yapıldı.

(Bunun mimarı da o gün AK Parti vekili olan Mustafa Ilıcalı’dır)

Çünkü okyanus ötesindeki o melun, içerisinde Türk ve Dadaş geçen her şeye düşmandı.

Defalarca gerek yazılarında, gerek öz geçmişini anlatan kitaplarda ve gerekse televizyon röportajlarında kendisinin Arap asıllı olduğunu, Peygamber soyundan geldiğini söyleyip durmuştu.

Bu sebeple o meluna, “Erzurumlu” diyenlere hep hayret etmişizdir ve niye bu haini Erzurum’a monte etmeye çalışıyorlar diye kızmışızdır.

Bizzat kendisi “Küçük Dünyam” adını verdiği o sayıklamasında “Ben Arabım, Peygamber soyundanım” diyor!

Tamam; bu da elbette ki yalan, kaldı ki böyle olsa bile bu ona bir imtiyaz tanımaz ama…

Herifçioğlu profesyonel bir üçkağıtçı…

Kendisine “Seyyid”lik icat ediyor ki, günün birinde Mehdi olduğunu ilan ettiği zaman İslam dünyasında inandırıcı olabilsin…

(Hatırlayınız lütfen, kanlı darbe girişiminden önce, tam da bunu yapmış ve kendisinin Mehdi’nin de bir tık üstü olan (ne demekse artık) Kainat İmamı olduğunu alenen duyurmuştu!)

Şayet 15 Temmuz’da kanlı kalkışmayı başarmış olabilseydi, o hainin merkez karargahı Erzurum olacaktı!

Korucuk’ta yapılan o malikhane de bu yüzden vaktinden önce inşa edilmişti.

Hümeyni’yi hiç sevmez ve her fırsatta küfürle suçlardı, ama inceleyin bakın tüm hayatı Hümeyni’yi çok kötü biçimde taklit etmekle geçmiş biridir.

16 Temmuz sabahı, Ankara’ya uçakla inecekti ve milyonlar onun için yollara dökülecekti. (Allah korusun başarmış olsaydı tam da böyle olacaktı hani)

Ilıca’da üniversite kurmak istiyordu, bu yüzden kendisine bedava tahsis edilen Yavuz Selim Öğretmen Okulu’nun yüzlerce dönümlük arazisi üzerine kuracağı fitne merkezinin adı da Aziziye olacaktı!

Aziziye adı elbette kendi başına tertemiz ve anlamlıdır. Lakin değil mi ki bu hain o ismi kendisine simge olarak seçmiş ve bu isim etrafında bir fitne yuvası kurmak istemişti. İşte o sebepten ötürü bendeniz oldum olası Aziziye adına hiç mi hiç sempatiyle bakmıyorum ve sanki hala ismin arkasında o şeytani yüzü görüyorum.

Kendisini İranlı Hasan Sabbah’ın çağdaşı zannediyordu.!

Kalesi de Korucuk olacaktı.

Darbe gecesinin sabahına doğru Esenboğa Havalimanı’na inecekti ve birlerce müridi tarafından karşılanacaktı.

Çok şükür ki birilerinin evdeki hesabı çarşıya uymadı…

O hainin uçağı hiçbir zaman bu mübarek topraklara inemedi, inemeyecek de inşallah…

Erzurum’u, Türk yurdu yapan Saltuklulardır…

Lakin Erzurum, bir türlü Saltuklu gerçeğini göremedi…

Osmanlı’nın bu şehirde hapishane, askeri kışla, birkaç cami ve kamu mülkü haricinde neredeyse hiçbir eseri yoktur. Zira Osmanlı Doğu’ya öyle bir sırtını dönmüştü ki Balkanlar’dan başka gördüğü bir diyar yoktu.

Kusura bakmasınlar ama vekillerimiz de bu meseleye kayıtsızlar…

Oysa bu toprakları bize yurt eden Saltuklulardır.

Niyedir bilinmez vekillerimiz bu hususta ellerini hayli ağırdan alıyorlar!

Dikkat buyurunuz, kaç seneden beri ne Karayazı’nın adını değiştirmeye muvaffak olabildiler ne de havalimanına Nafız Kotan ismini verdirebildiler!

Yakutiye Belediyesi önümüzdeki yılı “Saltuklu Yılı” olarak ilan etti ve bu minval üzere programlar düzenledi.

Yani ahde vefa göstererek ecdadı anacak…

Haydi madem ki bir ilçe belediyesinin adını değiştirip Saltuklu yapamıyorsunuz bari yeni kurulan Şehir Hastanesi’nin ismi Saltuklu olsun…

Tam da zamanında…

ERVAK Başkanı Erdal Güzel yerli yerinde bir teklifte bulundu…

Mardin’de merkez ilçe belediyesinin ve üniversitenin adı Artuklu’dur.

Erzurum’da hastanenin adı Saltuklu olsa abes mi kaçar?

“Erzurum Saltuklu Şehir Hastanesi”

Yakışmaz mı?

Abdulhamit Kars’ı Ruslara tazminat olarak verdiğinde Osmanlı Rus sınırı Erzurum’dan başladı.

Bazılarının Erzurum’a “Serhat Şehri” demesi bundan mülhemdir.

Cumhuriyetle birlikte yeniden istiklaline kavuşmuş bir şehiriz biz…

Tamam; Rus kendiliğinden defolup gitti ama arkasında bıraktığı binlerce kişiden oluşan Ermeni çetecileri bu topraklardan söküp atan da unutmayınız ki Kazım Karabekir Paşa ve kahraman askerleriydi.

Saltuklular bu diyarda yurt kurmuş, bu diyarı vatan bellemiş ve bu topraklarda eser bırakmış…

Selçuklu, Osmanlı ve de elbette ki Cumhuriyet ne kadar bizsek Saltuklular da o kadar biziz…

Sayın vekiller…

Her canlı gibi siz de yitip gideceksiniz.

İstemez misiniz ahir ömrünüzde bu şehirde imzanız olan bir eseriniz olmasın…

Nafiz Kotan’a sahip çıkamadınız madem bari bize bu toprakları yurt kılan ecdadınıza yani Saltukluya bir selam çakınız…

Hâlâ ahde vefanız varsa eğer…

Yorum Yaz
  • UYARI: Konuyla ilgisi bulunmayan, hakaret içeren cümleler veya imalar, inançlara saldırı, şiddete teşvik yorumları onaylanmamaktadır.