Yüce Meclis'in en önemli görevleri arasında yer alan 'bütçe görüşmesi süreci' Anayasanın 162'nci maddesinde şöyle düzenlenmiştir:
Bakanlar Kurulu tarafından TBMM'ye sunulan merkezi yönetim bütçe kanun ve
kesin hesap kanun tasarısı; Meclis başkanı tarafından Plan ve Bütçe Komisyonuna
gönderiliyor.
Bütçe ve kesin hesap yasa tasarısı üzerinde teknik incelemeyi yapan bu
komisyonun kabulünden sonra tasarı genel kurulca görüşülüp kanunlaşıyor.
Meclisin beyni mesabesindeki bu önemli komisyonda en az 25'i iktidardan
olmak üzere toplam 40 üye bulunuyor.
Bu üyelerden birisi, Değerli Milletvekilimiz İbrahim Aydemir...
Plan bütçe görüşmeleri sürecindeki faaliyetlerini dikkatle takip ettiğim Sayın
Aydemir, önemli konularda yaptığı konuşmalarla üstün bir performans gösterdi.
Tutanaklardan incelediğim kadarı ile Aydemir, işini ciddiye alıyor; söz alacağı
konularla ilgili muhtevası güçlü güzel metinler hazırlayıp, komisyon çalışmalarına
entelektüel katkı sağlamış.
Milletvekilimizin; Cumhurbaşkanlığı, Sayıştay, Kamu Denetçiliği Kurumu, Başbakanlık, MİT, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı,
Basın-Yayın ve Enformasyon Genel Müdürlüğü olmak üzere toplam 26 kuruluşun Bütçe, Kesinhesap, Sayıştay Raporu ile alakalı konuşmalarına tutanaklardan ulaşabilirsiniz.
***
İzniniz olursa, Sayın Aydemir'in DAP hakkındaki konuşmasından kısa bir
bölüm almak istiyorum köşeme. Nedenini yazının sonunda izah edeceğim.
***
"İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Değerli
Bakanım, değerli milletvekilleri, Kalkınma Bakanlığımızın saygıdeğer
yöneticileri, muhterem basın mensupları; hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Ben de bir bölge milletvekili olarak DAP üzerine
birkaç not düşmek istiyorum.
2002 yılına dek tüm kalkınma hayalleri yol, su, okul ve elektrik üzerine kurgulanmış bir bölgenin günümüz ekseninde, ekonomide kendini önce ulusal ve daha sonra küresel ölçekte ifade etme adına kavuştuğu bir ufuktur, bölgenin kalkınma kodudur.
Kısaca, DAP Doğu Anadolu Bölgesinin sosyoekonomik manada kalkınması adına bir milattır.
Değerli arkadaşlarım, bugün burada sadece "DAP" olarak telaffuz ettiğimiz ve üzerinde görüş belirttiğimiz Doğu Anadolu Kalkınma Projesi'nin mana ve ehemmiyetinin anlaşılması tarihsel serüvenin bilinmesiyle mümkündür.
DAP, 1991 Martında Dadaşa Merhaba gazetesinin mütevazı çalışma ofisinde Erzurum sevdalısı bir grup gazetecinin ortak tefekkürüyle gündeme gelen Doğu Anadolu Bölgesi'nin ekonomik kurtuluşunun manasında seslendirilen bir taleptir.
GAP'la müteradif, benzer bu ekonomik reçete daha sonra Atatürk Üniversitesinde bilimsel dikkatleri çekmiş,
1992 yılında dönemin üniversite yönetimince oluşturulan bilimsel kurul tarafından tüm boyutlarıyla ele alınarak bir rapor hâline dönüştürülmüştür. DAP, 1996 yılında o dönemde Ankara'dan taşraya ekonomik planlamayı yürüten DPT'nin gündemine girmişse de sadece teorik bir istem hâlinde kadük kalmıştır.
Bölge kalkınmasında özel hassasiyet ve çaba sergileyen ve Erzurum özelinde konuyu sürekli gündemde tutan Doğu Anadolu Sanayici İşadamları Derneği (DOSİAD) gibi bölgesel kalkınma adına sivil inisiyatifi temsil eden kuruluşlar, DAP'ın GAP benzeri bir hüviyet kazanması yolunda projeye dikkatleri çeken çalışmalar ortaya koymuş, meseleyi Ankara gündemine taşıyacak girişimlerde bulunmuşlardır."
***
Sayın İbrahim Aydemir'e, Doğu Anadolu Projesini her bakımdan çok güzel bir şekilde anlatan bu veciz konuşması için şahsi teşekkür borcum var.
Uzun DAP macerasının hiçbir aşamasında, değerli kardeşim Süreyya Güngör ile birlikte aylık olarak çıkardığımız Dadaş'a Merhaba Gazetesinden, o kıymetsiz yazıyı kaleme alan fakirden, konuyu zamanın tüm liderine taşıyanlardan bir kelime bile söz edilmemişti.
İntihal, araklama, kes yapıştır illetinin ezici egemenliği Erzurum'u da teslim almış durumda.
Kişiler gibi kuruluşların da patent ve alıntılarda müellif adını zikretme hassasiyeti yok.
Toplumsal bir arıza olduğu için konunun altını çiziyoruz.
Yoksa bu kayıtsızlıktan şahsi bir rahatsızlığımız, şikâyetimiz yok.
Birkaç kere bazı vesilelerle dile getirmiştim.
Şehir açısından önemli bulduğumuz konularda dile getirdiğimiz fikir ve kamuoyu ile paylaştığımız projeler "At unut füzesi" gibidir.
Biz hedefe nişan alır, fikir füzelerini ateşleriz.
Sonra döner, arkamıza bakmadan gideriz.
Ondan hiçbir şeklide nemalanmayı aklımızdan bile geçirmeyiz.
Biliriz ki kaleme aldığımız öneriler siyasi ve bürokratik fikir havuzuna emanettir. Akmaz, kokmaz, kaybolmaz.
Vakti zamanı gelince ele alınır, değerlendirilir, uygulamaya konur.
Sağa sola serpiştirdiğimiz böyle birçok kıymetsiz fikir tohumu, bereketli topraklarda filizlenmiş, usta bahçıvanlarca sulanıp büyütülmüştür.
DAP bunlardan birisidir.
Sayın Milletvekilimizin örnek kadirşinaslığı ve karakterinin bir parçası olan vefası ile yüce meclisin çatısı altında dile getirdiği gibi "DAP, 1991 Martında Dadaşa Merhaba gazetesinin mütevazı çalışma ofisinde Erzurum sevdalısı bir grup gazetecinin ortak tefekkürüyle gündeme" gelmiştir.
Tarafımızdan kaleme alınan bir manşet haberde adı konulup, genel çerçevesi çizilen proje, mümbit beyinlerde gelişmiş, DOSİAB, ERVAK ve ATATÜRK Üniversitesinde olgunlaştırılıp toplumsal bir talep haline getirildi.
Tabii ki son noktayı siyaset koydu.
Zaten toplum sahip çıkmaz, siyaset icraata dönüştürmezse gazete sayfalarında mahpus fikirlerin hayata geçmesi mümkün olabilir mi?
Kıymetli Milletvekilimiz İbrahim Aydemir, Plan Bütçedeki üstün performansı ile yüzümüzü ak etmekle kalmadı; sergilediği kadirşinaslık ve vefa ile gönlümüzü de fethetti.
Harbi ve hasbi siyaset üslubu ebedi, başarısı daim olsun.