Ne yani AK Parti artık devrilen çamları istatistik olarak mı görüyor?

28 Şubat Süreci’nin en can yakıcı günlerinde merhum Erbakan, başbakan sıfatıyla bir yandan ülkeye kalıcı hizmetler sunmak için canla başla mücadele ederken bir yandan da, kılıçlarının önleri de arkaları keskin olan askerlere karşı partisini ve koalisyon hükümetini savunup duruyordu.

İşte bu yüzden gazeteci yazar Ahmet Taşgetiren, “Seni seviyoruz savunan adam” yazısını yazmış ve bir anda bu yazı milyonların mahzun gönlünün tercümanı olmuştu.

Erbakan hoca, mütemadiyen savunmadaydı.

Çünkü çoğu kere kendi dava arkadaşları arasından birileri meydana çıkıp öyle büyük çamlar deviriyorlardı ki, ne yazık ki Erbakan, ekseriyetle bu enkazın altında kalıyordu!

Bilerek yapıyorlardı, zira onlar provokatördü” demek, insaf sınırlarını zorlayacak bir itham olur.

Lakin bilerek yapmıyor olsalardı bile bu eylemleriyle, hem hükümetin ömrünü kısaltıyorlardı, hem de merhumun Milli Güvenlik toplantılarından boncuk boncuk ter akıtmasına sebep oluyorlardı.

Aradan yirmi küsur yıl geçti.

Bugün iktidarda 19 yılını geride bırakan bir AK Parti var.

Ve ne yazık ki ülkemiz bir kez daha zor bir dönemden geçiyor.

İçeride ve dışarıda şeytanın dahi aklının ermeyeceği tuzaklar kuruluyor, yeni tertipler sahaya sürülüyor.

Beklenir ki geçmiş Erbakan tecrübesinin de kazandığı bilgelikle tam da bu siyasi girdapta iktidar mensubu herkes, lafını ölçerek biçerek sarfeder, kılı kırk yarar…

Ama nerede?

Malumunuz en son AK Parti Genel Başkan Yardımcısı, Kayseri eski belediye başkanı Mehmet Özhaseki’nin HDP ve HDP seçmeni için söyledikleri…

Haydi, HDP için eksik söyledi, fazla demedi, ama HDP’ye oy veren seçmene beddua etmesi, lanet okuması, eğer siyaseten oy devşirme adına yapıldıysa, bunun koskocaman bir toplum mühendisliği skandalı olduğunu çocuklar bile görüyor.

Mehmet Özhaseki tecrübeli bir siyasetçi.

Hani dünkü çaylak olsaydı pekala diyebilirdik ki, lokum diyeceğine b.kum dedi…

Öküzün altında buzağı filan aramıyorum; lakin bu çıkışlar, bu öfke patlamaları, bu ağır dil, bu gözüdönmüşlük, bu hınç ve dedimse işte dedim tavrı, AK Parti’ye artı hiçbir şey kazandırmıyor.

Zahir Korona vücut kimyamızla birlikte ruhsal yapımızda da büyük yıkımlara yolaçtı.

Yoksa hangi izan ve irfan altı milyona lanet okumayı, bir siyasi salvo olarak kabul edebilir?

Bir filozof diyor ki insanoğlu hayatının en büyük ve en vahim hatasını, kendisini en güçlü hissettiği zaman yapar.

Dünyanın gelmiş geçmiş en kanlı diktatörlerinden olan Stalin de demişti ki, bir kişiyi öldürsen cinayet, birden çok kişiyi öldürsen toplu katliam ve milyonları öldürsen istatistik olur!

Ne yani AK Parti de, son zamanlarda sıklaşarak tekrarlanan bu çam devirmelere daha doğrusu vahim yanlışlara artık istatistik nazarıyla mı bakıyor?

Unutmayalım ki hiçbir yanlışın sonunda doğru sonuç yoktur.

Tarihin kendisi bizzat tekerrür etmez. Tekerrür eden yalnızca ve yalnızca yanlışlarımız ya da doğrularımızdır.

Zanlımca AK Parti’nin kimi kurmayları behemehal tefekkür orucu tutmalıdırlar.

Sadece AK Partililer mi?

Değil elbet…

Nisyan ile malul olan hepimiz…

 

Yorum Yaz
  • UYARI: Konuyla ilgisi bulunmayan, hakaret içeren cümleler veya imalar, inançlara saldırı, şiddete teşvik yorumları onaylanmamaktadır.
  • Garip 01 Mart 2021 19:45

    Bir cam devirme olayı şu stadyum meselesi bu şehirde maç seyreden herkesin malumu ki Erzurum'a yeni bir stadyum şarttır. Ama gelgör ki iktidar bu konuda Erzurum ile adeta dalga geçiyor ikinci hatta üçüncü ligdeki takımların maç yapacağı şehirlere yeni stadyum yapılırken Erzurum stadyumunda tadilat yapılacakmış! ne büyük lütuf da bulunuyorlar.