Muhalefet Erzurum’da niye bu kadar paçoz?
Cumhur İttifakı’nın çabası olmasa, kimse 31 Mart’ta bu şehirde bir seçim olacağına inanmaz…
Kamera şakası gibi!
Bu kadar yıldır bu mesleği icra ediyorum.
Sizi temin ederim ki (en azından Erzurum özelinde) böylesine yavan, bu kadar sönük bir seçim görmedim.
Ortada bir muhalefet yok!
Muhalefet olmadığı için de ortada iddia yok, proje yok, çaplı bir çıkış yok.
Cumhur İttifakı adaylarının siyasi çalışmaları olmasa, inanız ki 31 Mart’ta Erzurum’da belediye seçimi olacağına kimse inanmaz.
Muhalefet yenilgiyi peşinen kabullenmiş!
Muhalefetin hal ve gidişatı böyle olmasına karşın…
Allah aşkınıza hele Mehmet Sekmen’e, Mahmut Uçar’a ve Muhammet Sunar’a bir bakınız:
Sanki bıçak sırtı bir seçim olacakmış gibi mütemadiyen sahadalar, halkın arasındalar ve işlerinin başındalar.
Asla, “Biz bu seçimi zaten yata yata kazanırız” demediler, demiyorlar, diyenleri de uyarıyorlar...
Her seçim ciddidir, her seçim emek ister, samimiyet ister, her seçim yürekli olmayı gerektirir…
AK Parti’nin de MHP’nin de izlediği siyaset tam da bu işte…
Vaziyet buyken…
Söyler misiniz seçim sonucu nasıl tezahür eder?
Tayyip Bey için o günkü Hürriyet’te Ertuğrul Özkök, “Muhtar bile olamaz” manşeti attığında…
Niye Tayyip Erdoğan havlu atıp bir kenara çekilmedi?
Niye o ve yol arkadaşları, “bizden buraya kadar” demedi?
Çünkü inanmışlardı…
Çünkü yola çıkmışlardı…
Çünkü hiçbir zaferin bedelsiz olmadığını biliyorlardı.
Çünkü hayalleri vardı bu ülkeye dair…
Bakıyorum da…
Ne acı ama…
Muhalefetin yarınlara dair söyleyecek hiçbir yeni sözü ve yüreğimizi ısıtacak taze bir hayali yok.
“İktidarın uçurduğu bu Kaan’dan daha iyisini biz yapacağız. Bizim yapacağımız Kaan gökyüzünde elli saat kalacak” bile diyemediler.
Yarım ağız kutladılar o kadar!
Yazık…
Bir gazeteci olarak çok arzu ediyorum:
İYİ Parti, CHP ve diğerleri Erzurum’a dair mahalli ölçekte yeni ne söylüyorlar?
Duymadım; bilmiyorum.
Yanılıyorsam uyarınız beni lütfen…
Kıymetli okuyucularımız…
Yahu bu muhalefetin, “Mehmet Sekmen niye kentsel dönüşüme bu kadar önem veriyor biliyor musunuz? Bilemezsiniz, biz söyleyelim: Çünkü Mehmet Sekmen eski evlerdeki altınları çıkarıyor!” şeklinde ileri sürdüğü deli zırvasından öte bir söyle mi yok mu?
Oysa tenezzül edip bize sorsalardı eğer, biz onlara bu şehirde eksik ve yarım onlarca hizmeti ayrıntısıyla sıralardık.
Kabul ediyorum:
Rakipleri cephesinden bakınca Sekmen de, Uçar da ve Sunar da çok güçlü isimler…
Ama asla yenilemez kimseler değiller…
Yeter ki sizin yarınları inşa edecek bir sözünüz olsun.
Ey muhalefet, samimi olarak istirham ediyorum:
Nasıl bir Erzurum hayaliniz var?
Bu yüzden 31 Mart Mahalli Seçimleri (Erzurum özelinde) bende hiç mi hiç heyecan yaratmıyor.
Ne garip…
Sanki de şampiyon namzeti Fenerbahçe bir mahalle takımıyla maç yapıyor.
Farkındayım, muhalefetin işi öyle böyle değil, acayip ölçüde zor.
Çünkü: Sekmen gibi bir dev var karşılarında.
Ama muhalefetin ıskaladığı husus da şudur:
Bilmiyorlar ki günü geldiğinde, devler de yenilir ve hiçbir dev ölümsüz değildir.
Bugün, o gün olmasa da…
Erzurum’daki seçim atmosferi bende bir merak oluşturmadığı için işi gücü bıraktım İstanbul ve Ankara seçimlerini takip ediyorum.
Birde şunu çok merak ediyorum:
Büsbütün demlenen Özgür Özel, memleketi Manisa’nın Saruhan ilçesinde aday çıkaramadı ya, hemşerilerine ne diyecek?
Vaktiyle Kemal Bey de İstanbul’da aday olduğunda kendine oy verememişti!
Kumda oynaması gerekenler niye teraziye çıkar bir türlü anlamıyorum.
Hemşerimiz şair ve devlet adamı Ziya Paşa ne güzel demiş:
"İdrâk-i maâlî bu küçük akla gerekmez. Zira bu terazi o kadar sıkleti çekmez."