Göç, mezalim, tabyalar ve bir kahramanlık destanı Erzurum tarihine ışık tutacak. Oyunda Atalarımızın bize hangi fedakarlık larla bu kutsal vatan topraklarını bize bıraktığının önemi ve değeri vurgulanıyor.
“Erzurum sabahı bekliyor” Erzurum kurtuluş destanı Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın katkılarıyla dijital ortamda çekimleri yapıldı.
Bakanlığının sayfasında yayınlanacak oyun, Göç, mezalim, tabyalar ve bir kahramanlık destanı olarak Erzurum tarihine ışık tutacak. Erzurum il kültür ve Turizm Müdürü Cemal Almaz çekimler esnasında büyük katkı verdi.
Oyunda atalarımızın bize hangi fedakarlıklarla bu kutsal vatan topraklarını bize bıraktığının önemi ve değeri vurgulanıyor.
Yönetmenliğini Semih Yetimoğlu’nun yaptığı oyunun sanat yönetmenliğini Ercan Sevak yaptı.
Oyunda, 1877-1918 yılları arasında yaşanan tarihi gerçekler, Rus istilasında göç eden insanlarımız, Ermeni mezalimi, tabyalar ve gçö eden insanlarımızın sahneleri gerçek görüntülerle sergilendi.
Yönetmen Semih Yetimoğlu; “12 Mart 1918 tarihi Erzurum kalesinin beklediği kutsal sabahtır. Hatırlandıkça kanayan bir yara içimizi sızlatır. Sevincimizi göz yaşlarımızın ıslaklığı, mutluluğu, kederimizin hüznü, hürriyetimizde kanımızın pahası, yaşamımızda Türk olmanın gururu, Dadaş olmanın ayrıcalığı ve övüncü, bayrağımızda varlığımızın manası vardır.
16 Şubat 1916 tarihinde Ruslar, Erzurum’u işgal ettiler. Birinci dünya savaşında bir çok cephede gücünü tüketen Osmanlı Devletinin, Erzurum’u düşmandan temizleyecek takati kalmamıştı. Erzurum ağır bir esaret dönemi geçirdi.
1917 yılında Rusya’da çarlık rejimi çöküp, Bolşevikler ülkeyi ele geçirince, Ruslar işgal ettikleri boşaltarak dönmeye başladılar. Boşalttıkları bölgeler Ermenileri yerleştirdiler. Erzurum; ersiz, erkeksiz ve sahipsiz bir şekilde Ermenilere kalınca onlarda Erzurum ve çevresinde soykırıma giriştiler.
10 Ocak 1918’de 1.Kafkas kolordusu komutanı Kazım Karabekir, birliklerine harekat emrini vererek 12 Mart 1918’de Erzurum’u esaretten kurtardı.
Geçmişi olmayanın geleceği olmaz. Sevgiyi, saygıyı, Vatan duygusunun önemi, hayatın tüm renklerini ve kendi değerlerimizi gelecek nesillere aktarmak. Amacımız toplum olarak bizi biz eden değerlerimizin farkındalığını sağlamaktır” diye konuştu.
