Erzurum’da kadının adı dün de vardı bugün de var

Nazım hikmet Anadolu kadınlarını tasvir ettiği o muhteşem şiirinde, “…Ve kadınlar bizim kadınlarımız: Korkunç ve mübarek elleri, İnce, küçük çeneleri, kocaman gözleriyle, Anamız, avradımız, yarimiz. Ve sanki hiç yaşamamış gibi ölen. Ve soframızdaki yeri, Öküzümüzden sonra gelen...” demiş.

Şükür ki bu tablo tepetaklak oldu, yerle yeksan…

Çünkü Anadolu’nun dört bir yanında artık yeri çoğu zaman erkeklerin bile önünde gelen kadınlarımız var.

Eğitimde…

Sağlıkta…

Sanayide...

Sporda…

Siyasette…

Sanat ve kültürde…

Ticarette…

Sivil toplum hayatında…

Daha önce bir türlü fırsat bulup yazamamıştım. Bizim gazetede değerli büyüğümüz Mehmet Şener yakın bir zamandaki bir makalesinde, “Ve Erzurum’da artık kadının adı var” başlıklı bir yazı kaleme almıştı.

Mehmet ağabeyi o yazında, müthiş bir kadın girişimci olan Zeynep Polat’ın çalışmalarından bahsediyor ve Zeynep Hanımın örgütlediği kadın kooperatifinin önemine dikkati çekiyordu.

Eyvallah… Biz de Zeynep Hanımı takdir ediyoruz.

Lakin Mehmet ağabeyinin yazından sanki şöyle bir şey anlaşılıyor.

Erzurum’da daha önce kadının adı yoktu da Zeynep Hanım sayesinde artık Erzurum’da kadının adından söz edilmeye başlandı.

Kendisine bu durumu sordum.

O da bana, “Yahu benim elbette böyle bir kastım olamaz. Nenehatun’un, Kara Fatmaların ve daha nice sinelerinde cüsselerinden büyük yürek taşıyan kadınların çıktığı bir diyarda nasıl olur da bu şehirde kadının adı yoktu derim. Ben bugüne dair ve Zeynep Hanımın çabalarına ilişkin bir yazı yazdım.  Bu yazı nedeniyle çok kıymet verdiğim birçok hanımefendi beni aradı ve sitemde bulundular. Misal; efsane muhtarlarımızdan Vildan Pasin ve Erzurum’un güçlü sesi Zekiye Çomaklı’ya da dediğim gibi tabii ki Erzurum’da dün de bugün de çok anlamlı hizmetler sunan kadınlarımız var.”

Eyvallah…

Ben de bir kadın yazar olarak kendi payıma bu cevaptan müsterih oldum.

Başarının altını çizmek vefadır, ama geçmişi ya da bugünü yok saymak da vefasızlıktır.

Neyse ki Mehmet Beyi ben de yakından tanıyorum ve muradının Erzurum’da başka kadınların başarılarını yok soymak olmadığını biliyorum.

Ben daha lisede öğrenciyken Mehmet Beyin gazetelerde, köy muhtarı Vildan Pasin’le ilgili haberlerini okumuşum.

Sonra yine Mehmet Beyin yönettiği ya da sahibi olduğu gazetelerde benim gibi onlarca kadın yazar görüşlerini ifade etti; bunlardan birisi de Zekiye Hanımdır…

Dolayısıyla dün olduğu gibi bugün de Erzurum’da Zeynep Hanım gibi daha yüzlerce kadın önder var ve bunların da hiç kimsenin “ben görmedim” diyemeyeceği kadar büyük isimleri var.

Bugün ki başarıların hakkını teslim edelim, eyvallah… Lakin dünü de unutmayalım…

 

Yorum Yaz
  • UYARI: Konuyla ilgisi bulunmayan, hakaret içeren cümleler veya imalar, inançlara saldırı, şiddete teşvik yorumları onaylanmamaktadır.