Tarihte en vahşi gaddarlık Türk-İslam dünyasına yapıldı

Azerbaycan Milli İlimler Akademisi Tarih Enstitüsü Başkanı  Prof. Dr. Yakup Mahmudov, Haçlı Seferleri’nden sonra Türk dünyasına karşı ayaklanmaların durmadan devam ettiğini, Türk’ün Türk’le karşı karşıya gelmesine sebep olunduğunu söyledi.

Sempozyumun açılış konuşmalarında, Atatürk Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Hikmet Koçak, Birinci Dünya savaşının kuşkusuz insanlık tarihinin en büyük yıkım ve trajedilerinden biri olduğunu hatırlatarak, on milyonlarca insanın öldüğü, iki yakılıp yıkıldığı, ülkelerin yerle bir edilip, sınırların daha önce görülmemiş bir biçimde el değiştirdiği bir savaş olduğunu belirtti.

Atatürk Üniversitesi Kültür ve Gösteri Merkezi’nde düzenlenen 1’inci Dünya Savaşı’nda Kafkas Cephesi konulu sempozyuma Vali Ahmet Altıparmak, Atatürk Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Hikmet Koçak, Atatürk Araştırma Merkezi Başkanı Prof. Dr. Mehmet Ali Beyhan,  Azerbaycan Milli İlimler Akademisi Tarih Enstitüsü Başkanı  Prof. Dr. Yakup Mahmudov, akademisyenler, belediye başkanları, kaymakamlar ve öğrenciler katıldı. 

Bu dönemin özellikle Erzurum, Doğu Anadolu ve Türk geçliği tarafından çok iyi bilinmesi gerektiğini ifade eden Altıparmak, "Eski Osmanlı toprağında yaşayanlar da çok iyi bilmeli. 1. Dünya Savaşı Selçuklu’dan Osmanlı’dan gelen bir Haçlı yürüyüşünün sonucuysa o yürüyüş, bugün bitmiş değil. Bugün de farklı cephelerden yine saldırılar devam ediyor. " diye konuştu.

Azerbaycan Milli İlimler Akademisi Tarih Enstitüsü Başkanı  Prof. Dr. Yakup Mahmudov, Haçlı Seferleri’nden sonra Türk dünyasına karşı ayaklanmaların durmadan devam ettiğini, Türk’ün Türk’le karşı karşıya gelmesine sebep olunduğunu söyledi. Fatih Sultan Mehmet’in Uzun Hasan ile, Şah İsmail’in Yavuz Sultan Selim’le  savaşmasına neden olunduğunu anlatan Prof. Dr. Mahmudov, bu şekilde tarihteki Türk imparatorlukların hepsinin yok edildiğini iddia etti. Türk devletçiliğinin sonunun 1’inci Dünya Savaşı’nda Osmanlı’nın topraklarının bölüştürülerek getirileceğini anlatan Prof. Dr. Mahmudov, bunun savaşın sebepleri arasında yer aldığını anımsattı. Prof. Dr. Mahmudov, şöyle konuştu:

"Eğer Osmanlı Devleti içinden Türkiye Cumhuriyeti çıkmasıydı batı siyaseti Türk devletçiliğinin sonunu getirecekti. Geçmişten ve tarihimizden ibret dersi almalıyız. Tarihte en vahşi gaddarlık Türk-İslam dünyasına karşı yapıldı.  Bize karşı soykırımlar hayata geçirildi. Bu unutulmamalıdır. Bu savaş sırasında Ermeniler öz devletine arkadan kurşun sıktılar. Ama sanki Türk halkı Ermenilere karşı soykırım yapmış gibi gösterildi ve dünya da bunu kabullendi." 

Azerbaycan topraklarının ellerinden gittiğini anlatan Mahmudov, "Bizim topraklarımız büyük devletlerin ve çok teessüf ederimki Osmanlı’nın da tensibiyle Ermenilere verildi.  Tarihte şahsiyetleri tenkit edebiliyorlar. Kusur buluyorlar. Ama zor durumlarda faaliyet gösteren devlet adamlarını unutmaya bizim hakkımız yoktur. O yüzden Enver Paşa’yı unutmaya hakkımız yok. Osmanlı’da bir grup, kenarda olan toprakları Ermenilere verme taraftarıydı. Ama Enver Paşa diyordu ki, ’Çıbanı kökünden temizlemek lazım.’ Çıban kökünden temizlenmezse bunlara devlet verilirse nice olur. Ona Talat Paşa da hak veriyordu. Batı’nın etkisinde Ermeni topraklarını Türkiye tanıdı. Tarihte bu sahne tekerrür etmemelidir. Biz insan öldüren değil yaşatanız. Tarihizime sahip çıkalım" diye konuştu.

Atatürk Araştırma Merkezi Başkanı Mehmet Ali Beyhan da 1. Dünya Savaşı’nın 20. yüzyılın en büyük felaketlerinden biri olduğunu vurguladı.

1. Dünya Savaşı’nın Osmanlı Devleti için sonu belli olan bir savaş olduğunu ifade eden Beyhan, "Savaş öncesinde Osmanlı Devleti asker veya diplomat değil, sade sivil bir vatandaşın bile karar vereceği üzere eline silah almaması gereken bir durumdaydı" dedi.


26.09.2014 10:44:00