Haber Girişi : 23 Nisan 2018 12:31

TÜRKİYE EKONOMİSİNDE MESLEKİ EĞİTİMİN ÖNEMİ

TÜRKİYE EKONOMİSİNDE MESLEKİ EĞİTİMİN ÖNEMİ
İş alanlarında işgücünün yetersizliği olarak tanımlanan yapısal işsizlik; dünya genelinde gelişmemiş ülkelerde sıklıkla görüldüğü gibi teknolojik alanda veya toplumun demografik yapısında gerçekleşen ani değişiklikler nedeni ile gelişmiş ülkelerde de kısa vadede görülebilmektedir. Türkiye’ye bakıldığında ise 2008 Ekonomik Krizi sürecinde ve sonrasında yapısal işsizlik problemi, Türkiye’nin kırılgan olduğu bir nokta olmaktan çıkıp Türkiye ekonomisi için bir fay hattı haline dönüşmüştür. 
Nitelikli işçinin donandığı iş alanı ile eşleşememesi yahut söz konusu çalışma alanında yeterli donanıma sahip işçilerin bulunamaması olarak açıklanabilecek yapısal işsizliği etkileyen faktörlerin başında ise çarpık eğitim sisteminin geldiği ifade edilebilir. Diğer bir deyişle, mesleki beceri edinmeden yahut eksik mesleki donanım ile okullardan mezun olan insanlar, iş aradıkları sırada kimi zaman mevcut yetenek ve eğilimlerine göre meslek bulamazken kimi zaman da işveren tarafından beklenen niteliklere sahip olmadığı için istihdamın dışına itilmektedirler. Eğitim ve ekonominin iç içe geçmiş bütün bir sistemin parçaları olduğu bilinse de özellikle yapısal işsizlik bağlamında Türkiye’de mesleki eğitim veren eğitim kurumlarındaki eksikliğin önemi, ekonomide yarattığı hasarlar ile bir kez daha ortaya çıkmaktadır.
Türkiye’de özellikle endüstriyel eğitimde önemli bir konuma sahip olan Mesleki ve Teknik Liseler, öğrencilerin bir mesleğe yönelmelerinin önünü açması ve söz konusu meslek alanında kişilerin genç yaşta donanımlı hale gelmesini sağlaması açısından ekonomik kalkınma açısından vazgeçilmezdir. 
Uzmanlar tarafından yapılan araştırmalara bakıldığında, cumhuriyetin erken yıllarından 1998 yılına kadar Mesleki ve Teknik liselerin sayısında artış görülürken bu liselerde eğitim gören öğrencilerin ve bu liselerde görev yapan öğretmenlerin sayısı da ivmeli bir biçimde artmıştır. Ancak 1998 yılından sonraki veriler, söz konusu liselerin sayıca artmasına karşın öğrenci sayısında ve öğretmen sayısında azalma olduğunu ortaya koymaktadır. 
Öğrenci sayısındaki azalmaya paralel olarak son yıllarda talebin az olması nedeni ile bu liselerde; yapı, metal, döküm gibi bölümlerin kapatıldığı görülmektedir.  Mesleki ve Teknik Liselere yönelen öğrenci sayısında görülen bu azalma, bu liselerdeki eğitimin niteliği ve öğrenim ortamının kalitesinin düşmüş olması ile doğrudan ilintilidir. 28 Şubat süreci ile İmam Hatipler de dahil olmak üzere meslek liselerine uygulanan katsayı farkı, Mesleki ve Teknik Liselerde okuyan öğrencilerin bölümlerine ilişkin Meslek Yüksekokulları dışında bir alanda üniversite eğitimi almalarının önünde bir engel oluşturduğundan, bu liselerde öğrenci sayısının düşmesinin ötesinde bu liselere kayıt yaptıran öğrenci profilinin niteliğinde de düşmeye neden olmuştur. 
Bu düşüşün önüne geçmek ve öğrencileri meslek liselerinde aldıkları eğitime yüksek öğrenimde de devam etmeye teşvik etmek amacıyla; 2001 yılında bu öğrencilere kendi alanlarındaki iki yıllık yüksekokul bölümlerine yahut açık öğretim fakültelerine sınavsız geçiş yapma hakkı tanınmıştır. Söz konusu uygulama, mesleki eğitim veren liselerde kaliteyi artırmak bir kenarda dursun, bu liselere yüksekokul diplomasına kısa yoldan ulaşmak için kayıt yaptıran öğrenci sayısında artışa neden olmuştur. 
Bu uygulamanın domino etkisi ile verdiği bir diğer zarar ise meslek yüksekokullarındaki eğitimin niteliğinin düşmesidir. Lise boyunca yüksek eğitimi hakkında kaygılanmasına gerek olmadığı için amaçsızlaşan ve kalifiye hale gelmek için emek sarf etmeyen çoğunluk bir grup öğrencinin, meslek yüksekokullarındaki öğrenci sayısını artırırken eğitim kalitesini düşürdüğü istatistiklere yansıyan bir gerçektir. 
Hal böyle olunca; mesleki eğitime hassasiyet göstermek sureti ile işgücündeki ara sanayi kalifiye eleman sayısını ve niteliğini artırma çabası, beklenenin tersi bir etki göstermiştir. 2009 yılına gelindiğinde ise yukarıda sözü edilen katsayı uygulamasının kalkması ile bir öğrencinin lisede misal elektrik alanında eğitim görüyor ise üniversitede yalnızca elektrik alanındaki 2 yıllık meslek yüksekokuluna girmek durumunda olması engellenmiş, o öğrenci gerekli başarıyı gösterdiği takdirde elektrik mühendisliği fakültelerine de girme hakkı kazanmıştır. Bu uygulama ile mesleki eğitim veren liselerden mezun olan öğrencilerin eğitim özgürlüklerinin kısıtlanması engellenmiş, öğrencilere lisede seçtikleri alana yönelme veya bambaşka bir alan seçme serbestisi tanınmıştır. Bu uygulama aracılığıyla öğrencilerin katsayı uygulaması nedeni ile haksız bir rekabetin içinde olduklarını düşünmeleri ve geçiş haklarına dayanarak lise boyunca eğitimden uzaklaşmalarının önüne geçilmesi hedeflenmiştir. 
Bir insan hakkı olarak eğitimde eşitliğin sağlanması açısından önem arz eden bu değişikliğe; 2017 yılı itibari ile geçiş hakkının da kaldırılması, ancak bir ek puan eklenmesi uygulaması getirilmiş ve böylece yüksek öğretimin kesin görülmesi suretiyle emek vermenin önemsizleşmesinin önüne geçilmesi istenmiştir. 
Eğitim politikalarının ancak uzun vadede sonuç verdiği düşünüldüğünde 2009 ve 2017 yılında yapılan değişikliklerin sonuç doğurması için istatistiksel kanılara varılabilecek uzun yılların geçmesi gerektiği söylenmelidir. Lakin endüstriyel gelişmede hayati önem taşıyan sanayide kalifiye işgücünün eksikliğinin Türkiye’de bugün gelinen noktada ekonomik büyümenin önünde hala bir engel teşkil ettiği göz ardı edilemez bir gerçektir.Bu nedenle; ekonomik gelişmeye katkıya ek olarak, genç bireylerin psikolojik sağlıklarının korunması ve topluma katkılarının sağlanması açısından da farklı hükümet politikalarından büyük oranda arındırılmış istikrarlı eğitim uygulamaları, Türkiye’nin geleceği için büyük önem arz etmektedir.

Kaynakça:
Alkan, Metin. Meslek Yüksekokullarındaki Mevcut Durum: Sorunlar ve Bazı Çözüm Önerileri. 2014

Aydın, Noyan. İşsizlik, Beveridge Eğrisi ve Türkiye’de İşgücü Piyasasına İlişkin Bir Değerlendirme. 2012.

Demirbulat, Özge. Saatci, Gencay. Seyfioğlu, Ezgi. Sınavlı ve Sınavsız Geçiş ile Meslek Yüksekokullarına Yerleşen Öğrencilerin Başarı Durumunun İncelenmesi. 2017. 

Yörük, Sinan. Dikici, Abdullah. Uysal, Ahmet. Bilgi Toplumu ve Türkiye’de Mesleki Eğitim. 2002.
Etiketler : rabia
Yorum Yaz
  • UYARI: Konuyla ilgisi bulunmayan, hakaret içeren cümleler veya imalar, inançlara saldırı, şiddete teşvik yorumları onaylanmamaktadır.