Edebiyat tarihimizin köşe taşlarından biri olan hemşerimiz şair ve devlet adamı Ziya Paşa, mahzun ve üzgün gönüllere şöyle seslenmişti:
Nâşad gönül bir gün olur şâd olacaktır.
Rabbimize; bereketi ve rahmetiyle gönülleri kuşatan mübarek Ramazan'a bizleri eriştirdiği için hamd-ü senalar ediyoruz.
Naşad gönüller şad olacak
Edebiyat tarihimizin köşe taşlarından biri olan hemşerimiz şair ve devlet adamı Ziya Paşa, mahzun ve üzgün gönüllere şöyle seslenmişti:
Allaha tevekkül edenin yaveri Haktır
Nâşad gönül bir gün olur şâd olacaktır.
Bereket pungarlarından rahmet akarken
Elbette ki o gün, bir Müslüman için her andır. Çünkü ümitsizlik ve acizlik imanla aynı kalbe sığmaz. Lakin Allah'ın her gününün inananlar için emsalsiz bir kıymeti olmasına rağmen, tıpkı mübarek Ramazan gibi günler de vardır ki işte o günler sanki de, "işte o gün bugün" denilecek çapta engin bir berekete sahiptir. Böylelikle o bereket ve rahmetin karşısında, esaslı bir imtihan vardır.
Zulme boyun eğmeyen hakiki "Müslüman"dır
Gücün sözü karşısında eğilmeden, sözün (Allah'ın) gücünü üstün kılabilen her Müslüman, ömrü boyunca olduğu gibi özellikle de Ramazan'da tartıya çıkarılır. Gerçekte kimin kaç okka çektiği işte o tartıda ortaya çıkar. Orucu Allah için mi tutuyorsun, yardım, fitre ve zekatı Allah için mi yapıyorsun, nefsini terbiye çaban Allah için midir?
Görüyorsunuz işte, adına "İslam Ülkesi" denilen yahut da nüfusunun yüzde doksanı "Müslüman" olan ülkelerde, İslam adına ne cinayetler, ne zulümler, ne adaletsizlikler ve vahşetler işleniyor. Bir yanda çorbasının içine altın suyu katıp içen (bunların isimlerinin başında ne yazık ki Müslüman yazıyor) modern Firavunlar, öbür yanda sırf kuru bir ekmek ve bir tas su bulamadığı için ölüp giden insanlar var. Takdir edersiniz ki Ramazan, bu Ebu Cehillerin sırat-ı müstakimi değil.
Verda KARATAY - Palandöken
