ERZURUM Haber Girişi : 01 Haziran 2020 09:24

Bak sen‘kuş’un yaptığına!

Bak sen‘kuş’un yaptığına!
Hani demokrasi, hani düşünce özgürlüğü hani insan hakları?
Sırf Filistin lehine paylaşımlarda bulunduğu için tam üç defa içinde “Çomaklı” ya da “Atatürk Üniversitesi” geçen hesapları kapatan sözde özgür düşünce savunucusu Twitter, bu kararıyla yaklaşık üç yüz bin öğrencisi bulunan koskoca bir eğitim kurumunu cezalandırmış oldu. Türkiye bu rezalete sessiz kalmamalı…

Aslında Türkiye’yi cezalandırıyor

Türkiye, bu rezilliğe karşı sessiz kalmamalı… Çünkü twitter hesabı tam üç kez kapatılan ve bu kapatmalara karşı hiçbir hukuki gerekçe sunmayan twitter aslında Türkiye’ye karşı bir cephe almış durumda. Rektör Ömer Çomaklı, ülkenin ve devletin milli menfaatlerini savunan mesajlarıyla twitteri öyle bir kızdırdı ki(!) o da sonunda kendi değerlerini inkâr edercesine Erzurum’u, hatta Erzurum’da öğrenci olan yüz binlerce kişiyi dış dünyaya kapattı.

Haber alma özgürlüğüne darbe
Türkiye, twitterin Çomaklı hoca üzerinden Türkiye’ye yönelik bu düşmanca tavrına karşı ilgisiz kalmamalı… Çünkü Ömer Çomaklı, twitteri rahatsız eden tüm iletilerinde ülkeyi ve ülkenin milli birliğini savundu. Bugün rektör Ömer Çomaklı Atatürk Üniversitesi ile ilgili herhangi bir bilgiyi twitter üzerinden kimseyle paylaşamıyor. Bu yüzden on binlerce öğrenci okuduğu üniversitedeki gelişmelerden habersiz.

İşte olayın arka planı

Twitter’da askıya alınma ve Siber Saldırı Hakkında... Atatürk Üniversitesinin Rektörü Prof. Dr. Ömer Çomaklı'nın 2011 yılında açılmış ve yaklaşık 9 bin takipçisi olan Twitter hesabı, 2020'in ocak ayında, nedenini bilmediğimiz bir şekilde askıya alındı ve sayfanın tekrar aktifleştirilmesi için tüm kurtarma protokollerini birçok kez uygulamamıza rağmen hesap etkinleştirilmedi.

Sırf Filistin lehine paylaşımlarda bulunduğu için tam üç defa içinde “Çomaklı” ya da “Atatürk Üniversitesi” geçen hesapları kapatan sözde özgür düşünce savunucusu Twitter, bu kararıyla yaklaşık üç yüz bin öğrencisi bulunan koskoca bir eğitim kurumunu cezalandırmış oldu. Türkiye bu rezalete sessiz kalmamalı… Aslında Türkiye’yi cezalandırıyor! Türkiye, bu rezilliğe karşı sessiz kalmamalı… Çünkü twitter hesabı tam üç kez kapatılan ve bu kapatmalara karşı hiçbir hukuki gerekçe sunmayan twitter aslında Türkiye’ye karşı bir cephe almış durumda. Rektör Ömer Çomaklı, ülkenin ve devletin milli menfaatlerini savunan mesajlarıyla twitteri öyle bir kızdırdı ki(!) o da sonunda kendi değerlerini inkâr edercesine Erzurum’u, hatta Erzurum’da öğrenci olan yüz binlerce kişiyi dış dünyaya kapattı. Haber alma özgürlüğüne darbe Türkiye, twitterin Çomaklı hoca üzerinden Türkiye’ye yönelik bu düşmanca tavrına karşı ilgisiz kalmamalı… Çünkü Ömer Çomaklı, twitteri rahatsız eden tüm iletilerinde ülkeyi ve ülkenin milli birliğini savundu. Bugün rektör Ömer Çomaklı Atatürk Üniversitesi ile ilgili herhangi bir bilgiyi twitter üzerinden kimseyle paylaşamıyor. Bu yüzden on binlerce öğrenci okuduğu üniversitedeki gelişmelerden habersiz. İşte olayın arka planı Twitter’da askıya alınma ve Siber Saldırı Hakkında Atatürk Üniversitesinin Rektörü Prof. Dr. Ömer Çomaklı'nın 2011 yılında açılmış ve yaklaşık 9 bin takipçisi olan Twitter hesabı, 2020'in ocak ayında, nedenini bilmediğimiz bir şekilde askıya alındı ve sayfanın tekrar aktifleştirilmesi için tüm kurtarma protokollerini birçok kez uygulamamıza rağmen hesap etkinleştirilmedi. Hatta bu dönemde Twitter Türkiye yetkilileriyle telefonla iletişime geçmemize ve defalarca Twitter’in yardım merkezi sayfasındaki adımları uygulamamıza rağmen bir sonuç alamadık. Bunun üzerine şubat ayında Rektörümüz adına yeni bir hesap açarak, öğrenci ve mensuplarımızla sosyal medyadan iletişimizi bu hesap üzerinden yürütmeye başladık. Özellikle pandemi döneminde öğrencilerimizin bilgi alma ihtiyacına yönelik kullandığımız etkin iletişim mecralarından biri olması dolayısıyla kısa sürede takipçi sayısı 22 bine kadar çıktı. Bu süreçte rektörümüzün @profomer- comakli adresli Twitter hesabı öğrenciyle samimi diyalogların kurulduğu, üniversitenin kurumsal yüzü ile öğrenci arasında köprü işlevi gören bir mecra haline geldi. Öyle ki Rektörümüzün Twitter hesabı üzerinden öğrencilerle kurduğu diyalog son aylarda öğrencilerin üniversitedeki karar alma süreçlerine daha aktif katılmasına neden oldu. Bu durumdan herkes memnundu ve bir sorun yoktu. Son olarak (29 Mayıs) gecesi Twitter "Kalıcı askıya alma işleminden kaçınmaya karşı kurallarımızı ihlal etme" mesajı göndererek bu hesabı da askıya aldı. Askıya alınma süreci her ne kadar bizleri üzüp, yıpratsa da hem bulunduğumuz dönemin hassasiyetinden hem de final ve bütünleme sınavlarının başlamasından dolayı öğrencilerin sürekli bilgi alma ihtiyacını dikkate alarak yeni bir hesap açıp, rektör ve öğrenci iletişimini buradan yürütmeye başladık. Ancak maalesef hesabı açtıktan bir saat sonra bu hesap ta askıya alındı. Açtığımızın hesapların hiçbirinin ne siyasi ne ideolojik ne de başka kişi ve kurumlara zarar verici bir yaklaşımı var. Sadece ve sadece bir rektörün üniversite öğrencileri ve diğer mensuplarıyla iletişim kurduğu, onları üniversitedeki gelişmelerden haberdar ettiği bir hesap. Üniversitemiz bu yıl 64. yılını kutlayan köklü ve açıköğretimle birlikte 450 bini bulan öğrencisi, 400 bin mezunu ve 15 bini aşkın çalışan/emekli personeliyle büyük bir camiadır. Bu büyük bir camianın rektörünün mensuplarıyla Twitter üzerinden iletişiminin, hiçbir makul gerekçe olmadan (hak ihlali, sakıncalı içerik, sataşma vs.) bu şekilde sekteye uğratılması iletişim özgürlüğü açısından sakıncalı bir durum değil midir? Twitter yardım merkezi yaşadığımız sorunları tam olarak anlatacağımız bir mecra değil. Twitter hesabındaki sorunlar konusunda kimle ve hangi kurumla muhatap olacağımız tam anlamıyla belirsiz. Yukarıda da bahsettiğim gibi büyük ve köklü bir Üniversite olan Atatürk Üniversitesi ve rektörünün hesapları onaylanmayı hakkediyor. Diğer taraftan Atatürk Üniversitesi web hizmetleri de uzun bir süredir siber saldırı altında. Siber saldırılarda özellikle işlemlerin yoğunlaştığı dönemlerde (sınav, öğrenci kaydı) hizmetleri durdurmak için sisteme yoğun istek ve talep gönderiliyor. Bu sahte istekler çoğu zaman gerçek isteklerden ayırt edilemiyor ve cevaplamak istediğinizde internet bant genişliği dolduğundan işlemlerde yavaşlama oluyor ve hizmetler aksamaya başlıyor. Açıköğretim sınavlarının başladığı gün 4 Mayıs 2020 sabahı bu siber saldırı sistemimize tekrar yapıldı. İnternet kapasitemiz 2.5 gigabit iken bize yapılan saldırının büyüklüğü 60 gi-gabit civarındaydı. Bu gibi saldırılar uzunca bir süredir yapılıyor ve aldığımız tedbirlerle anında engelleniyor. DIDOS diye adlandırılan bu saldırılar dünyanın her yerinden yapılabiliyor. Gelişen teknolojilerle birlikte bu tip saldırılar artık çok kolaylaşmış durumda.

Mehmet Şener
Yorum Yaz
  • UYARI: Konuyla ilgisi bulunmayan, hakaret içeren cümleler veya imalar, inançlara saldırı, şiddete teşvik yorumları onaylanmamaktadır.